MENÜ
ANA SAYFA
x

Bölgedeki Savaş Bilançosu: 22 Sivil Katledildi

20.08.2015

24 Temmuz’da yoğunlaşan ve artarak devam eden çatışmalı süreçte kolluk kuvvetleri 22 sivili katlederken, Silopi, Şemdinli, Varto, Lice ve Silvan gibi birçok ilçede asker ve polis kentlerde adeta halka savaş açtı. TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, toplumun hiçbir ölümü normal karşılamaması gerektiğini belirterek, “Değerlerin öldürüldüğü bu savaşın, çatışmalı ortamın sonlanması çok daha güç oluyor” uyarısında bulundu.

Son genel seçimlerde 13 yıllık iktidarını kaybeden AKP, aldığı sonucun faturasını Kürt halkına savaş ilan ederek kesmeye çalışıyor. PKK kamplarına önce hava saldırılarının ardından siyasi soykırım operasyonlarının düğmesine basan AKP, şimdi de savaş politikalarına “Artık yeter” diyerek özyönetim ve özsavunmasını geliştiren halka savaş ilan etti. 24 Temmuz’da yoğunlaşan ve artarak devam eden çatışmalı süreçte kolluk kuvvetlerinin katliamlarının bilançosu ise 1990’lardan da beter. AKP hükümetinin savaş politikasının düğmesine bastığı günden bu yana asker ve polis, Kürdistan’da 22 sivili katletti. Son iki gündür Diyabakır’ın Lice ve Silvan ile Hakkari’nin Şemdinli ilçe merkezlerinde büyük çatışmalar yaşanıyor, ilçelerin etrafındaki köyler bombalanarak, halka yeni katliamlar dayatılıyor.

Savaş sivilleri vurdu

12 Temmuz günü Ardahan Göle’de pikniğe gittikleri alanda askerlerce araçlarının taranması sonucu 70 yaşındaki Kamber Morkoç katledildi. 1 Ağustos gecesi Kandil’in Zergele köyünün TSK’ye ait savaş uçakları ile bombalandı ve 8 sivil katledildi. Ağrı’nın Diyadin ilçesinde ise fırında çalışan Orhan Aslan (16) ve Muhammet Aydemir (15) isimli çocuklar, polisin çalıştıkları işyerlerini taraması sonucu katledildi. Mardin’in Nusaybin ilçesinde de inşaat işçisi ve 3 çocuk babası 29 yaşındaki Havzullah Doğan özel harekat polisleri tarafından katledildi. Özyönetim kararı alınan ilçelerden Varto’da asker ve polis tarafından yapılan operasyonda Rahmi Kızıltaş ve Abdullah Toprak polisler tarafından infaz edildi. İki gecedir “sokağa çıkma” yasağı uygulanan ve asker ve polisin kent ile çevresindeki köylerde operasyon başlattığı Silvan’da şu ana kadar Serhat Bilen, atılan el bombasından kalp krizi geçiren 80 yaşındaki Hanife Durak ve ismi öğrenilemeyen bir kişi katledildi. 7 Ağustos’ta Silopi’de ise polislerin Zap Mahallesi’ne yaptığı operasyonda halkın direnişi ile karşılaşan polislerin halkın taraması sonucu 58 yaşındaki Hamdin Ulaş, 17 yaşındaki Mehmet Hıdır Tanboğa ve Kamuran Bilin katledildi. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 14 Ağustos’ta 40 yaşındaki Fahrettin Budak evinin önünde özel harekat timleri tarafından infaz edildi. Tatvan’da ise 17 Ağustos’ta Sorgun Askeri Kışlası önünde geçen sivil aracın askerlerce taranması sonucu Ömer Cinkılıç isimli genç yaşamını yitirdi.

‘Acıları asker, gerilla, sivil diye ayırmamak lazım’

Yaşanan katliamlar ve çatışmalı ortamı değerlendiren Türkiye İnsan Halkları Vakfı ( TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, savaşın ölüm olduğunu ve her ölümün ayrı bir acı olduğunu söyledi. Acıların gerilla, asker ve sivil olarak mantıklaştırılmasının bir problem olduğun dile getiren Bakkalcı, “Sivil olmayan insanların ölümünü normal karşılayacağız, sivil olan insanların ölümünü normal değil şeklinde karşılayacağız ayırımına düşmemekte yarar var” dedi. Tüm toplumun her koşulda savaşa karşı barışı haykırması gerektiğini dile getiren Bakkalcı, “İnsan yaşamını yok eden bir şeye karşı asıl olan barıştır” diye konuştu.

‘Değerler ölürse savaşı durdurmak güç olur’

Çatışmalı ortamlarda hiçbir şekilde sivil yurttaşlara dokunulmaması gerektiğini ve bunun uluslararası sözleşmelerle suç kapsamına alındığını kaydeden Bakkalcı, şunları söyledi: “Kuşkusuz hiçbir sivile dokunulmaması gerekir. Bu güne kadarki insanlık tarihi boyunca süzülmüş şeyler bunlar. Bir daha bir daha sınanmaya ihtiyaç yok. Bu pek çok açıdan geçerli. Savaş insanları yok ediyor, doğayı yok ediyor, değerleri öldürüyor. Değerlerin öldürüldüğü bu savaşın, çatışmalı ortamın sonlanması çok daha güç oluyor. Bu bakımdan bu değerleri koruyalım.”

Topluma çağrı…

Savaştan sadece çatışan tarafların değil tüm toplumun etkilendiğini söyleyen Bakkalcı, şöyle devam etti: “Bu savaş denilen şeyden bütün toplum etkileniyor. Bu savaşla hem bugünü öldürüyoruz, hem geleceği öldürüyoruz. Bu sadece sivillerle değil, çatışan taraflar açısından da, her kesim açısından da geçerli olan bir şey. Bu kadar değerleri yitirmeyelim. Yani ‘terörist’ olunca mubah mıdır ölmek ya da öldürmek. Bir sözü bu kadar kolay hale getirebilir miyiz? Bu bir kan deryası teorisi olur. Bu ahlaken de geçerli olamaz. Bu kan deryası teorisi insanlığın yok oluşu anlamına gelir. Bunun sorumlusu bir bütünen biz toplumuz, sadece çatışan taraflar değil. Asker ya da çatışan tarafların ayrımının yapmadan önce ölümün acısını hissetmemiz gerekiyor.”

‘Savaşın doğal mantığında düşman kimse yok edeceksiniz’

Kürdistan’da çatışmalı ortamın başlaması Silvan, Şemdinli, Varto gibi çatışmaların kent merkezinde sürdüğü ilçelerde iletişim araçlarının engellenmesini de değerlendiren Bakkalcı, “Şiddet demek zaten sözün bitimi demektir. Savaşın tek bir amacı vardır, öldüreceksin. Bunun mantığı budur zaten. Öldürmeden savaş olmaz. Savaş sadece insan bedeni üzerine değil, ruhunu da öldürecektir. Bunun içinde insanların dolaştığı bütün ortamları da zaten yok ediyorsunuz. Bu lanet olası savaşın içindeki bir unsurdur. Orayı insansızlaştıracaksınız her şeyiyle. İnsansızlaştırmak için tüm iletişim ağları engelleniyor. Gerçeğin ortaya çıkması ancak söz ile olabilecek bir şey. Onun ortaya çıkması için insansızlaştıracaksınız. Savaşın doğal mantığında düşman kimse onu yok edeceksiniz. Onun için bu çatışmalı ortam derhal sonlandırılmalıdır. Burada biz topluma da çok büyük sorumluluk düşüyor” ifadesinde bulundu.

Bakkalcı, TİHV’in de içinde yer aldığı insan hakları örgütlerinden oluşan bir heyetin geçen hafta Silopi, Cizre ve Nusaybin’e, bir heyetin de Tatvan, Bitlis ve Van’da incelemelerde bulunduğunu ve hazırladıkları raporu kamuoyu ile paylaştıklarını dile getirdi. Bakkalcı, “Bir yandan ihlallerin tespit edilmesi ve bunun kamuoyu ile paylaşılması ve bir yandan da bu acının azaltılması için pek çok onarım projesi geliştirmeye çalışıyoruz. Bir tür özür dileme, bir tür onarım süreçleri geliştirmeye çalışıyoruz. Uluslararası boyutta da çalışmalarımızı acil bir şekilde yürüteceğiz” dedi. (DİHA)

http://www.guneydoguekspres.com/haber/9720/bolgedeki-savas-bilancosu-22-sivil-katledildi.html