MENÜ
ANA SAYFA
x

Hak Örgütleri Şebnem Korur Fincancı için Bir Arada

21.06.2016

21 Haziran 2016

TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasının ardından bir araya gelen hak ve meslek örgütlerinden temsilciler, Fincancı’ya desteklerini belirttiler.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve bianet raportörü Erol Önderoğlu ile gazeteci yazar Ahmet Nesin’in tutuklanmasıyla ilgili bugün Ankara’daki TİHV merkezinde de basın açıklaması yapıldı.

Açıklamada Korur Fincancı’nın tutuklanmasının, “dünyada ve Türkiye’de işkenceye karşı çabaların engellenmesi anlamına geldiği” belirtildi.

Açıklamaya TİHV’nın yanı sıra Türk Tabipler Birliği (TTB), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Halkevleri, Gündem Çocuk Derneği, Emek Partisi’nin (EMEP) yöneticileri, temsilcileri ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan katıldı.

Yarın da sivil toplum örgütleri, sendikalar, siyasi partiler, meslek örgütlerinin ve kişilerin katılımıyla, saat 12.30’da Ankara, Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yapılacak.

“Hak ihlallerine karşı çabaların engellenmesi”

Evrensel gazetesinin haberine göre, basın açıklamasında konuşan TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, başkanları Fincancı’nın yıllarca işkenceye karşı dünyada ve Türkiye’de mücadele verdiğini hatırlattı:

“Varlık nedeni ülkemizde ve dünyada işkencenin son bulması için çaba göstermek olan TİHV’in başkanının tutuklanması doğal olarak TİHV’in işkence ve ağır insan hakları ihlallerine yönelik çabaların engellenmesi anlamına gelir.”

Türkdoğan: Herkes keyfi olarak tutuklanabilir

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da Türkiye’nin otoriter yönetim anlayışı altında olduğunu vurguladı:

“Cumhurbaşkanı konuştuğunda bütün kurumlar harekete geçiyor. Bu tipik bir tek kişi yönetimidir. Durum bu olunca ülkede yargıdan falan bahsetmek mümkün değil. Nöbetçi genel yayın yönetmenliği gerekçesiyle insanlar tutuklanabiliyorsa bu ülkede herkes keyfi olarak tutuklanabilir demektir.”

“Türkiye’de, bu talimatları veren Cumhurbaşkanının dahi hukuki güvenliği yok. Ancak talimatla iş yapan yargı bu sefer baltayı taşa vurdu. Şu anda bütün dünya bu konuyu konuşuyor.”

Önen: Mücadele için bir aradayız

Eski TİHV Başkanı Yavuz Önen, insan hakları mücadelesine başladıklarından itibaren baskı altına alınmaya çalışıldıklarını ifade etti:

“İnsan hakları örgütünün başkanı tutuklanıyor. Gerekçesi de enteresan. Böylesi bir skandala evet diyorsa bu rejim, pervasızlık yaşıyoruz. Buna karşı, geleceğe yönelik mücadelemiz için bir arada olduğumuzun göstergesi de böylesi bir platformdur.”

“10 Ekim’de delil topluyordu”

Eski İHD Genel Başkanı, Evrensel yazarı Hüsnü Öndül de şunları söyledi:

“17 yıl önce Akın Birdal hakkında bir konuşma nedeniyle cezaevine girmişti. 17 yıl sonra kardeş kuruluşumuzun başkanı ifade özgürlüğü baskı altına alınarak tutuklanıyor.”

TGS Ankara Şube Mali Sekreteri Cem Gurbetoğlu da “Şebnem Hocanın 10 Ekim günü Ankara’daki patlamadan sonra yaptıklarını unutamıyorum. Polis yapması gereken işi yapmadığı için Şebnem hoca, o acılı haliyle, delilleri topluyordu” diye konuştu.

Ne olmuştu?

Şebnem Korur Fincancı’ya 30 Mayıs, Erol Önderoğlu’na 18 Mayıs ve Ahmet Nesin’e 7 Haziran’da nöbetçi yayın yönetmenliğini yaptıkları Özgür Gündem gazetesindeki haberler nedeniyle soruşturma açılmıştı.

Korur Fincancı ifadesinde “Bizim olanlardan haberdar olma hakkımız vardır. Bunu sağlayan basına da borcumuz vardır. Ben de bu amaçla arkadaşlara destek olmuştum” dedi.

Nesin suç konusu yazılarda herhangi bir “terör örgütü propagandası görmediğini” belirtti, Önderoğlu ise 21 yıldır gazetecilik yaptığını söyledi:

“10 binin üzerinde habere imza attım. Bugüne kadar hakkımda açılmış ilk soruşturma budur. AİHM, Anayasa Mahkemesi ve yerel içtihatlar ışığında yaptığımızın mesleki bir dayanışma ve medya özgürlüğüne sahip çıkma olması itibariyle tutuklanmamayı istiyorum.”

İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği, üçünün de 20 Haziran’da tutuklanmasına karar verdi.

Hâkimlik kararında, “silahlı terör örgütü PKK/ KCK veya bu örgüte bağlı alt yapılanmaların propagandası mahiyetinde yazılar yazıldığı, örgüt adına suç işleyen, güvenlik güçleriyle çatışan kişilerin övüldüğünün anlaşıldığı” yer aldı.

Kararda “tutuklanmaları yönünde bir engel olmadığı” da belirtildi.

Nöbetçi yayın yönetmenliği yapan 34 kişiye de soruşturma açılmış, yedisi hakkındaki soruşturma davaya dönüşmüştü.

http://bianet.org/bianet/insan-haklari/176076-hak-orgutleri-sebnem-korur-fincanci-icin-bir-arada