MENÜ
ANA SAYFA
x

HDPliler Derhal Serbest Bırakılmalı ve Barışçıl, Meşru Siyaset Önündeki Tüm Engeller Kaldırılmalıdır!

ORTAK AÇIKLAMA
04.11.2016

4 Kasım 2016

HDP Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ’la birlikte 12 HDP milletvekilinin gözaltına alınması son dönemdeki demokrasi ve insan haklarına yönelik saldırıların zirve noktası olup tüm insan hakları savunucuları, özgürlükten ve demokrasiden yana mücadele veren kesimler için bir alarm noktası anlamını taşımaktadır.

Yargının, meclisin ortadan kaldırılmasıyla şekilsel demokratik mekanizmaların dahi bir yana itildiği, açık diktatörlük koşullarında yaşadığımız koşullarda seçilmiş milletvekillerinin ve meclisin üçüncü büyük partisinin genel başkanlarının gözaltına alınması, tutuklamaya sevk edilmesi özgürlüklere yönelik saldırılar açısından niteliksel bir dönüm noktasıdır.

Hükümet insan hakları savunucularının, demokrasiden ve özgürlüklerden yana olanların talep ve uyarılarını dinlemeyeceğini, dikta rejimini sonuna kadar uygulama niyetinde olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Demokratik ve barışçıl yöntemlerle zorlanmadan geri dönmeyeceği anlaşılmıştır.

Anayasa’da yer alan, uluslararası sözleşmelerde bulunan tüm demokratik haklar, özgürlükler devlet tarafından çiğnenmektedir. Demokrasinin en temel ilkesi olan halkın kendi kendini doğrudan ya da temsilcileri aracılığıyla yönetme hakkı belediye başkanlarının ve son olarak milletvekillerinin gözaltına alınması ile yok sayılmıştır.

Daha ötesini saymaya gerek olmayacağı düşünülse de yüzlerce insanın bodrumlarda, sokak ortalarında yakılarak, vurularak katledilmesi, işkenceli sorguların yeniden uygulamaya sokulması, basın-yayın organlarının kapatılması, gazetecilerin tutuklanması, binlerce çalışanın işten atılması, malvarlıklarına el konulması demokrasi ve insan haklarına yönelik saldırıların yaşamınızı nasıl bir cehenneme çevirdiğini göstermek açısından önemlidir.

Ulaştığı bu zirve noktadan aşağıya doğru inerken rejimin önüne çıkan ne varsa, toplayabildiği kadar toplama niyetinde olduğu uyarısında bulunmak nelere hazırlıklı olmamız gerektiği göstermek için bir zorunluluktur.

Tabii ki HDP genel başkanları ve milletvekilleri derhal serbest bırakılmalı, barışçıl ve meşru siyaset önündeki tüm engeller kaldırılmalı, rejim girdiği bu insanlık dışı, karanlık yoldan vazgeçmeli, insan haklarına, insanlığa karşı suç işleyenler yargılanmalıdır.

Ancak bunu gerçekleştirecek olan sadece bu ilkelerin hatırlatılması değil, özgürlüklerden, insan haklarından, demokrasiden yana olan bütün güçlerin acilen bir araya gelerek bu ortak paydalar temelinde mücadeleyi yükseltmesi, taleplerini ortaya koyması ve sonuç alana dek meşru ve barışçıl temellerde sistemi zorlamasıdır.

Bugüne dek bize verilenler kırıntılardı, onlar da gerçek değildi. Bizim aldıklarımız yeterince güçlü değildi ve gözaltılarla,  tutuklamalarla, katliamlarla engellendi, kısıtlandı.

İnsan haklarının yıkılmayacak mevzilerini kurmak, var olanları güçlendirmek, geleceğimizi sağlam bir şekilde kurmak için herkesi birlikte özgürlükler ve haklar mücadelesine çağırıyoruz.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi

Türkiye İnsan Hakları Vakfı İstanbul Temsilciliği