MENÜ
ANA SAYFA
x

Nuriye, Semih ve Kemal’in Sesini Duyalım

ORTAK AÇIKLAMA
15.05.2017

“ASLOLAN YAŞAMDIR”

NURİYE, SEMİH VE KEMAL’İN SESİNİ DUYALIM!

15.05.2017

İnsan Hakları,  demokratik hak ve özgürlüklerin gelişimi ile ilgili yaşadığımız son 9 dokuz ay karanlık bir süreç. Hak ve özgürlüklerin tamamı açısından büyük bir geri gidiş yaşanmakta ve kazanılmış her türlü hak geri alınmaktadır. Gazeteler, televizyonlar kapatılmakta, muhalif her türlü ses susturulmakta,  binlerce akademisyen, yüzbinlerce kamu ekmekçisi işsiz bırakılmaktadır. Hukuk ayaklar altındadır, hak arama yollarının tamamı kaldırılmıştır.

İlan edilen OHAL süreci ve peşpeşe yayınlanan KHK’lar ile yaklaşık 101 bin kamu çalışanının kamudan ihraç edilmesi, özel sektörde el konulan şirketler ve kapatılan üniversiteler nedeni ile onbinlerce insanın işsiz kalması, özel eğitim öğretim kurumlarına el konulması sonucu yaklaşık 30 bin öğretmenin özel sektörde işsiz bırakılması oldukça ağır bir tablo yaratmıştır.

21 Temmuz 2016 – 23 Şubat 2017 tarihlerini kapsayan OHAL döneminde toplam 100.797 kamu görevlisi için görev yaptıkları kamu kurumlarından ve meslekten ihraç edilme kararı verilmiş; sadece 737’sinin hakkındaki ihraç kararı ve diğer tedbirler sonradan kaldırmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 33.099 kamu personeli hakkında ihraç kararı verildi ve bunların sadece 43’ünün ihraç kararı ve diğer tedbirler kaldırıldı. İhraç edilenlerin %99,8’ini öğretmenler oluşturdu.

Yine bu dönemde 112 üniversiteden 4811 akademisyen için (Profesör, Yrd. Doç, Doç, Dr ve araştırma görevlisi) ihraç kararı verildi ve ihraç edilenlerin sadece 58’inin ihraç kararı kaldırıldı.

Yüksek Öğrenim Kurulu’nun ve üniversitelerin idari kadrolarından ise 1102 kişi ihraç edildi.

Barış Bildirisi imzacılarından 81’i, 2016 OHAL döneminde üniversitelerden ihraç edilenler listesinde yer almıştı. 6 Ocak 2017 tarihli 679 sayılı KHK ile bu sayı 125’e ulaştı. 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan 686 Sayılı Kararname’de de Barış Bildirisine imza atan akademisyenler yer aldı ve 17 Şubat 2017 tarihi itibarıyla bu sayı 312’ye ulaştı. Ayrıca 667 Sayılı Kararname ile kapatılan 15 üniversitede görev yapan yaklaşık 2.808 akademisyen de işsiz kaldı, başka üniversitede görev almaları mümkün olmayan bu akademisyenler de dolaylı olarak meslekten ihraç edilmiş oldular.

Bizler hak savunucuları cesaret kararlılıkla bu gidişata dur diyeceğiz.

Her yandan yükselen itirazlar ve tepkiler haklar ve özgürlüklerin umududur.

Bugün, ölüm sınırında baş eğmeyen iki kamu emekçisi ve Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ve çocuğunun kemiklerini alabilmek için açlığa yatan 71 yaşındaki Kemal Gün için burada bulunuyoruz.

İki kamu emekçisi, 184 gündür Ankara İnsan Hakları Anıtı önünde “işimizi geri istiyoruz” diyerek oturma eylemi yapmış ve bu taleplerini açlık grevine çevirmişlerdir. Umudun, direnişin, boyun eğmemenin ifadesi ile kendi deyimleriyle “açlıkla terbiye edilmek “ istenen ama direnerek işlerini geri isteyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, bugün 68. güne vardıkları açlık grevi ile seslerini duyurmaya devam ediyorlar. Gelinen aşama artık yaşamla ölüm arasındaki kritik sınır, her gün biraz daha sakat kalmaya ya da ölüme yaklaşmaktalar.

Aynı şekilde oğlunun cenazesine ulaşmak için Dersim Seyit Rıza parkında açlık grevi yapan Kemal Gün grevin 81. günündedir ve sadece oğlunun kemiklerini istemektedir.

Bizler yaşamı savunuyoruz!

Tüm hak ve özgürlüklerin üzerine inen bu karanlığa karşı umudu savunuyoruz!

Ölüme karşı yaşamı savunuyoruz!

Yarın geç olmadan bugün seslerini duyalım!

Ölüm sınırında direnen Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve Kemal Gün’ün haklı taleplerinin bir an önce duyulması ve çözülmesi için seslerine ses olalım!

Seyirci kalmayalım, “Artık Yeter “ diyelim, dayanışmayı büyütelim!

Ölüme izin vermeyelim aslolan yaşamdır, yaşam ancak hakların korunmasıyla onurlu kılınır!

İstanbul Tabip Odası  

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi

Türkiye İnsan Hakları Vakfı İstanbul Temsilciliği

Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi

Özgürlükçü Hukukçular Platformu