MENÜ
ANA SAYFA
x

ORTAK AÇIKLAMA: Kişi, Yer, Zaman, Olay Ayrımı Yapılmaksınız İşkence İnsanlık Suçudur!

ORTAK AÇIKLAMA
16.12.2016

16.12.2016

Basına ve Komuoyuna

Bilindiği üzere, 15 Temmuz Darbe girişimi sonrasında Olağanüstü Hal ilan edilmiştir. Bir çok temel insan hakkı, bu süreçten sonra, ya kullanılamaz hale gelmiş ya da kullanımı sınırlandırılmıştır. Öyle ki, Sınırlama Anayasa ve İnsan hakları Sözleşmesini aşan ve hatta ortadan kaldıran bir hal almıştır.

Türkiye yasaması tamamı ile KHK adı verilen tüm düzenlemelere teslim edilmiş, seçilmişler meclisi adeta ilga edilmiştir. Keza, KHK’larla, kişi güvenliği ve özgürlüğü, adil yargılanma, yaşam veya İşkence Görmeme Hakkı ile düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere bir çok temel hak ve özgürlük kullanılamaz durumdadır.  Darbe girişiminden birkaç gün sonra tamamen bertaraf edilen tehlike, OHAL ilanı ile adeta muhalifler açısından cadı avına dönüştürülmüştür.

Gerçekten de, Temmuz 2015 tarihinde başlayan ve birçok alanda hak ihlallerin artmaya başladığı Türkiye’de, 2016 Temmuz ayı ile birlikte, sistematik ve çok daha şiddetli hak ihlalleri yaşanmaya başlamıştır. Var olan kaos hali, siyasal iktidarın söylem ve tasarrufları ile gün geçtikçe daha fazla tahribata yol açmaktadır. Örneğin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “intikam alacağız” Başbakan Binalı Yıldırım’ın “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, askıya alınmıştır.” Ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Milli seferberlik ilanı” söylemleri beraberinde daha büyük sorunları getirmiştir.

Yaşananların en son ve sistematik pratiği, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan caddesindeki kampüsünde kendisini göstermektedir. Öyle ki, son 5-6 aydan bu yana TEM şube tarafından gerçekleştirilen gözaltı işlemlerine maruz kalan bir çok kişi ağır işkencelere maruz kalmıştır.

HRW(İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün de Kasım ayı raporunda yer verdiği üzere, İnsan Hakları kurumlarına yapılan başvurulardan da anlaşıldığı üzere birçok farklı yöntemle, gözaltı merkezlerinde işkence vakaları yaşanmaktadır. Tehdit, şantaj, kaba dayak, uykusuz bırakma, gözlerin bağlanması veya gözaltı merkezlerinin dışına çıkarılarak kişilerin başına silah dayanması, sayılabilecek son dönem işkence teknikleri arasında sayılabilir.

İstanbul Beşiktaş ilçesinde yaşanan bombalı saldırı sonrasında, siyasal iktidarın hedef göstermesi sonucunda çoğu HDP üye veya yöneticisi yüzlerce kişi gözaltına alınmış ve İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan caddesindeki yerleşkesinde tutulmaktadır. Göaltı işleminin ilk 5 günü avukat görüşü yaptırılmayan bu kişilerle avukatlarının yaptığı görüşmelerde insan onuruna aykırı davranışların ve ağır işkenceleri yapıldığı yakınmaları yapılmış, kimi mağdurların bu durumu doktor raporlarına da yansımıştır. Konu hakkında basın açıklaması yapan avukat örgütleri, işkencenin boyutlarını ve ayrıntılarını kamuoyuyla paylaşmıştır.

Biz İnsan hakları Derneği İstanbul Şubesi ve TİHV İstanbul Temsilciliği olarak, kişi, yer, zaman veya olay ayırımı yapmaksızın, hiç kimseye işkence yapılmasının kabul edilemeyeceği işkencenin mutlak yasak olduğu temel yaklaşımıyla bir kez daha devlet yetkililerine ve siyasi akla sesleniyoruz: İşkence insanlık suçudur. İşkence yapanlar ve yapılması talimatını verenler ile yapılmasına göz yumanların derhal tespit edilmesi ve yargılanması gerekmektedir. OHAL ve Sıkıyönetim halinde dahi işkence yapılmasının kabul edilebilmesi mümkün değildir.

İşkenceye karşı, gözaltı merkezlerinde, alanlarda, hapishanelerde ve mahkemelerde aktif şekilde mücadele etmeye ve bu sürecin takipçisi olmaya kararlılıkla devam edeceğimizi buradan bir kez daha deklare ederiz.

 

İHD İstanbul Şubesi                                                

TİHV İstanbul Temsilciliği