MENÜ
ANA SAYFA
x

Türkiye Hapishanelerindeki Tecrit ve Devam Eden Süresiz-Dönüşümsüz Açlık Grevleri

BASIN AÇIKLAMASI
28.12.2018

 

Türkiye Hapishanelerindeki Tecrit vDevam Eden Süresiz-Dönüşümsüz Açlık Grevleri

28 Aralık 2018

Türkiye Hapishanelerinde cezaevi koşularının ağırlaştırılması, işkence ve kötü muamele yasağına aykırı eylemlerin önlenmesi amacıyla sık sık mahpuslar tarafından açlık grevi eylemleri yapılmaktadır.

HDP Hakkâri milletvekili Leyla Güven, milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmemiş olup tutuklu olarak halen Diyarbakır D-tipi Cezaevi’nde tutulmaktadır. Leyla Güven’in avukatları aracılığı ile kamuoyuna yaptığı açıklamada İmralı F-tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan’ın uzunca bir zamandan beri ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmediği, bu uygulamanın tecridi aşacak biçimde mutlak izolasyon olduğu ve Abdullah Öcalan’a yasal haklarını kullandırılması ile üzerindeki bu mutlak izolasyonun kaldırılması amacıyla 8 Kasım 2018 tarihinden beri süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi eylemine başladığını belirtmiştir. Bugün itibariyle Leyla Güven’in açlık grevi 51. günündedir.

Açıklamamızın ekinde listesini belirttiğimiz 17 cezaevinde 80 mahpus da değişik tarihlerde bu eylemin amacını paylaştıklarını açıklayarak tecridin sona ermesi için süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladıklarını ifade etmişlerdir. Avukatların kamuoyuna yaptığı açıklamalar, 5 Ocak 2019 tarihinden itibaren bu sayının daha da artacağı yönündedir.

Türkiye’nin infaz mevzuatında mahpusların aileleri ve avukatları ile görüştürülmesinin uzun süreli olarak yasaklanmasına dair bir hüküm yoktur. F tipi hapishanelerinde 1 ve 3 kişilik odalarda tutulan mahpusların birbirleriyle görüştürülmesinin sağlanması için Adalet Bakanlığı genelge çıkarmıştır. Yapılan düzenlemeye göre bu mahpusların, cezaevlerinin ortak kullanım alanlarında haftada 10 saate kadar birbirleriyle görüşebilmelerinin sağlanması gerekirken ne yazık ki uygulamada çok sayıda sorun ile karşılaşılmaktadır. Özellikle Silivri 9 Nolu Cezaevi başta olmak üzere birçok f tipi cezaevinde keyfi olarak uygulanmamaktadır. Bu durumdaki mahpuslar, yine de 15 günde bir aileleriyle ve avukatlarıyla haftaiçi mesai saatlerinde görüşme hakkını belli bir noktaya kadar kullanabilmektedirler. Ne var ki bu konuda da sıkıntılar yaşandığını gözlemlemekteyiz.

Ancak İmralı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan ve beraberindeki 3 kişi, hiçbir şekilde aileleri ve avukatları ile görüştürülmemektedir. Bu durum 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na ve infaz tüzüğü ile yönetmeliğine açıkça aykırıdır. Adalet Bakanlığı’nın bir an önce bu kanunsuz uygulamayı sona erdirerek İmralı Cezaevi’ndeki mahpusların haklarını kullandırmalıdır.

Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı sayıları giderek artan mahpusların devam ettirdiği süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerinin izlenmesi ve herhangi bir ağır hak ihlali yaşanmaması için İHD, TİHV, ÖHP, ÇHP ve ilgili baroların cezaevi ve insan hakları komisyonları ile ilgili sağlık örgütleri ortak bir koordinasyon içerisine girmiştir. Tıpkı 2012 yılında olduğu gibi açlık grevindeki mahpusların izlenmesi, bu konuda temel tıbbi bakımlarının aksatılmaması noktasında Adalet Bakanlığı ile diyaloğa girilmesi, hapishanelerdeki tecrit uygulamalarının kaldırılması ile işkence ve kötü muamele yasağına aykırı eylemlerin önlenerek sorumlular hakkında etkili soruşturma yöntemlerine başvurulmasını amaçlamaktayız. Koordinasyonumuz, kurumlarımızın bulunduğu illerde yerel koordinasyonlar kurarak izleme ve raporlama faaliyetlerini yürütecektir.

Bu süreçte süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi eylemini sürdüren mahpusların belli tıbbi bakım hakları olduğu da ihmal edilmemelidir. Açlık grevinde olanların yaşamlarının korunması için düzenli sağlık kontrollerinin yapılması son derece önemlidir. Ayrıca tıbbi olarak yapılacak olanlar şu şekilde özetlenebilir:

  • Açlık grevi yapanların günlük olarak minimum 5 büyük bardağı su, 2 çay kaşığı tuz, 5 yemek kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı karbonat ve 500 mg B1 vitamini alması sağlanmalıdır.
  • B1 vitamininin temin edilmesi ve açlık grevi yapanlara ulaştırılması sağlanmalıdır.
  • Açlık grevi sırasında, açlık grevi yapanların başka koşullardan kaynaklanan sağlık riskleri ortadan kaldırılmalıdır. Kullanılan malzemelerin temizliği ve sağlığa uygunluğu sağlanmalıdır. Bu kişilerin ılık ve nemli bir ortamda, fazla fiziksel aktiviteye maruz bırakılmaksızın bulunmaları sağlanmalıdır.
  • Açlık grevindekilerin var olan hastalıkları nedeniyle kullandıkları ilaçlara nasıl devam edecekleri konusunda bilgi verilmelidir.
  • Açlık grevi yapanlara yardımcı olan, bakımlarını sağlayanlara gerekli bilgi ve olanaklar sağlanmalıdır. Bu nedenle Türk Tabipleri Birliği tarafından hazırlanmış “Açlık Grevi Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Konular” adlı bilgi notu, bu kişilere ve açlık grevi yapanlara iletilmelidir.
  • Kişiler, açlık grevine başladıkları andan itibaren, müdahalesini kabul ettikleri hekim gözetiminde tutulmalı ve kendi sağlık durumları hakkında her gün hekimleri tarafından bilgilendirilmelidirler.
  • Açlık grevinin kişinin kendi iradesiyle sonlandırıldığı, tedavi ve beslenmeye geçiş aşamasında, TTB’nin daha önceki açlık grevlerine katılmış olanların beslenmeye geçiş, eksikleri yerine koyma ve ortaya çıkan hastalık ve rahatsızlıkların tedavileri üzerine yapılmış olan araştırmalara bağlı olarak hazırladığı “Açlık Grevi Yapmış Hastada Tedavi Bakım Protokolü” uygulanmalıdır.
  • Hastaneye sevkler ve tedavi; kusma ve bası yarasına yol açabileceğinden kelepçeli yapılmamalıdır.
  • Açlık grevi bittikten sonra yerine koyma ve beslenmeye geçiş aşamasında, ihtiyaç duyulabilecek hekim ve sağlık çalışanı daha önceden belirlenmeli, bu kişilere tedavi ile ilgili gerekli bilgiler verilmelidir.
  • İlgili meslek örgütleri, sağlık ve insan hakları örgütlerinin oluşturduğu “Bağımsız Tıbbi İzlem Heyetleri”nin cezaevi ziyaretleri ve denetimleri, tedavilerin yapılması ve komplikasyonların azaltılması açısından önemlidir. Bu heyetlerin cezaevlerine girmesi için gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.

Başta Leyla Güven olmak üzere süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde bulunan mahpusların sağlıklarının tehlikeye girmemesi için Adalet Bakanlığı’nın bir an önce tecridin kaldırılması için adım atması çağrımızı yineliyoruz.

İnsan Hakları Derneği – Türkiye İnsan Hakları Vakfı – Özgürlükçü Hukukçular Platformu – Çağdaş Hukukçular Platformu

Süresiz ve Dönüşümsüz Açlık Grevi Yapan Mahpusların

Sayısı ve Bulundukları Hapishaneler

8 Kasım 2018

Diyarbakır D Tipi 1 Kişi(Leyla Güven)

16 Aralık itibari ile 42 kişi

  • Gebze Kadın Kapalı Cezaevi 5 Kişi
  • Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi 5 Kişi
  • Elazığ 1 Nolu F Tipi 3 Kişi
  • Van F Tipi 5 Kişi
  • Beşikdüzü Cezaevi 3 Kişi
  • Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi 4 Kişi
  • Kandıra 1 Nolu F Tipi 6 Kişi
  • Edirne F Tipi
  • Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi 5 Kişi
  • Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi 4 Kişi

20 Aralık

  • Burhaniye T Tipi 4 Kadın

26 Aralık’ta ailesini arayan bir kadın mahpus 6 gündür süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olduklarını belirtmiştir.

26 Aralık

  • Kırıkkale F Tipi 5 Kişi
  • Şakran Kadın Kapalı Cezaevi 3 Kişi
  • Şakran 2 Nolu T Tipi 5 Kişi
  • Kırıklar 1 Nolu F Tipi 3 Kişi
  • Kırıklar 2 Nolu F Tipi 2 Kişi
  • Sincan Kadın Kapalı 3 Kişi

28 Aralık

  • Kırıkkale Cezaevi’nde 29 gündür dönüşümlü açlık grevini sürdüren 12 tutuklu 28 Aralık’tan itibaren grevi süresiz-dönüşümsüz bir şekilde devam ettireceklerini iletti.