Türkiye İnsan Hakları Vakfı Dokümantasyon Merkezi[1][2][3][4]
16 Temmuz 2014 Günlük İnsan Hakları Raporu
(07/083) Çağdaş Gemik Davası…
Antalya’da 27 Ekim 2008’de polis memuru Mehmet Ergün’ün (34), “dur” ihtarına uymadığı için Çağdaş Gemik’i silahıyla vurarak öldürmesiyle ile ilgili açılan davada Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20 Ağustos 2009’da Mehmet Ergün hakkında “olası kasıtla insan öldürme” suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 21/2. maddesi uyarınca verdiği 16 yıl 8 ay hapis cezasını, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nce “suç niteliğinde yanılgıya düşüldüğü” gerekçesiyle bozulmuştu.
Polislik mesleğinden ihraç edilen sanığın “yaralama sonucunda ölüme neden olmak” suçundan yeniden yargılandığı davanın 19 Nisan 2011’de Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında mahkeme heyeti kararında direnerek sanık polis memuru Mehmet Ergün’ü yine önce müebbet hapis cezasına daha sonra tekrar 16 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm etmişti.
Kararı 5 Haziran 2012’de görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu sanık polis memuru Mehmet Ergün hakkında verilen hapis cezasını bozmuştu.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararının ulaşmasının ardından davaya Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 Aralık 2012’de yapılan yeniden yargılamada mahkeme heyeti, “suçun işleniş biçimi ve suç işlemede kullanılan araç ve yöntemler göz önünde bulundurularak takdiren alt sınırdan ceza tayini suretiyle” sanığa verdiği 12 yıl hapis cezasını sanığın duruşmalardaki olumlu hal ve tavrı ile 10 yıla indirmiş ve sanığın tutuklu kaldığı süreden dolayı tahliye edilmesine karar vermişti.
Yeniden temyiz süreci başlayan davada Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Çağdaş Gemik’in kaçmasının suç teşkil etmediğini, polise yönelik herhangi bir direnme eylemi içinde bulunmadığını, Çağdaş Gemik’in açık kimlik ve adres bilgilerine her an ulaşılabilmesinin olanaklı olduğunu, aynı zamanda motosikletin telsiz irtibatıyla durdurulabilme olasılığının bulunduğunu belirterek Çağdaş Gemik’in yakalanmasının mümkün olduğu belirtti.
Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu uyarınca polisin silah kullanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığını belirten Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Türk Ceza Kanunu’nun “kasten yaralama” suçunu’ düzenleyen 87. maddesi uyarınca alt sınırdan değil, üst sınır olan 16 yıldan ceza uygulanması gerektiğini belirterek yerel mahkemenin kararını yeniden bozdu.
Bozma kararı üzerine 15 Temmuz 2014’te 3. kez yeniden görülen duruşmada Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sanığa verdiği “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçunun üst sınırı olan 16 yıl hapis cezasını takdir yetkisini kullanarak 13 yıl 4 ay hapis cezasına indirdi.
(07/084) Ahmed Yıldırım Davasında Cezasızlık…
Adana’da 9 Kasım 2008’de polis memuru M.Y.’nin motosikletini çaldığı iddia edilen Ahmed Yıldırım (20) ve arkadaşlarına “dur” ihtarına uymadıkları gerekçesiyle ateş eden ve sırtından vurduğu A.Y.’nin felç olmasına neden olan polis memuru Suat Bayrakçı (46) hakkında açılan davada Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 10 yıl hapis cezası 10 Temmuz 2012’te “tahrik indirimi” uygulanması talebiyle Yargıtay tarafından bozulmuştu.
Kararın bozulması üzerine yapılan yeniden yargılama sonucu sanık polis memuruna verilen 5 yıllık hapis cezasını Yargıtay’ın fazla bularak 18 Mart 2014’te bozması üzerine Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2. kez yapılan yeniden yargılamada mahkeme heyeti, Suat Bayrakçı’yı “taksirle yaralama” suçunu işlediği gerekçesiyle 375 gün adlî para cezasına karşılık gelen 7 bin 500 lira para cezasına mahûm etti. Mahkeme heyeti, sanığın cezayı 12 eşit taksitle ödemesine karar verdi.
(07/085) Duruşma Salonunda Dayak Olayında Takipsizlik Kararı…
Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’nde bir protesto gösterisine katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 7’si tutuklu 12 kişinin 26 Temmuz 2012’de Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında görevli jandarma erlerinin tutuklu bir sanığı dövmesi üzerine mahkeme başkanının tutanağa geçirdiği ve suç duyurusunda bulunduğu olayla ilgili soruşturmasını tamamlayan savcılığın, şüpheli askerin ifadesini gerekçe göstererek takipsizlik kararı verdiği 15 Temmuz 2014’te öğrenildi.
(07/086) Konya’da Polisin Darp Ettiği Kişiler…
Konya’da 14 Temmuz 2014’te, polis memuru Ö.S.Ö. daha öncede arasında husumet olan ve iftar sonrasında tartışan komşularından Musa Altınok’un coplayarak yaraladı. Polis memurunun Musa Altınok’a yardıma gelen kızı ile eşini de bıçakladığı öğrenildi. Olay yerine gelen polis ekiplerinin de çıkan ailenin evinde misafir olan bir kişiyi yaraladığı bildirildi.
(07/087) Hasta/Yaşlı Tutuklu veya Hükümlülerin Durumu…
Erzurum H Tipi Cezaevi’nde tutulan ve kolon kanseri olan Hüseyin Zeytin (59), “yasadışı örgüte yardım etmek” suçundan Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın 15 Temmuz 2014’te görülen duruşmasında mahkeme heyeti tarafından tahliye edildi.
(07/088) Mersin’de Beraat Eden Kişiler…
Hatay ve Mersin’de 19 Şubat 2013’te Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polis ekiplerinin “yasadışı DHKP/C Örgütü Soruşturması” kapsamında düzenlediği operasyonun ardından tutuksuz 17 KESK üyesinin yargılandığı davanın sonuçlandığı 16 Temmuz 2014’te öğrenildi.
Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması dolayısıyla Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın karar duruşmasında savcının delil sayılan yasal eylem ve etkinliklere katılmanın anayasal bir hak olduğu ve bu etkinliklere katılmanın yasadışı sayılamayacağı görüşüne katılan mahkeme heyeti, sanıkların beraat ettiğini açıkladı.
(07/089) Şırnak’ta Devam Eden KCK Davası…
Şırnak’ta ve ilçelerinde 2011 yılında “KCK Soruşturması” adı altında düzenlenen operasyonun ardından açılan davada 23’ü tutuklu 68 kişinin yargılanmasına 15 Temmuz 2014’te devam edildi.
Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından dosyaya bakmakla görevlendirilen Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “yasadışı örgüt üyesi oldukları”, “yasadışı örgüt faaliyetlerini düzenlemek suretiyle yasadışı örgütü yönettikleri” ve “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” suçlamasından yargılanan sanıklara ilişkin delil ikamesi yapan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tamamının tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
[1] Dokümantasyon Merkezi’nin hak ihlali raporu kesinleşmediği ölçüde iddiadır, ihlal iddiası yargı kararları dahil olmak üzere Dokümantasyon Merkezi’nin derinlikli araştırmaları sonucu ya kesinleşerek veri olur veya hak ihlali bilânçosundan çıkarılır.
[2] E-posta grubuna üye olmak için: eozer@tihv.org.tr adresine konu başlığına “günlük insan hakları raporu üyelik talebi” yazarak boş e-posta atınız.
[3] https://www.facebook.com/TIHV.HRFT