MENÜ
ANA SAYFA
x

Ortak Açıklama: Çocuklar İçin Barış Hemen Şimdi

ORTAK AÇIKLAMA
31.12.2015

Biz çocuk ve insan hakları örgütleri, sendikalar, meslek örgütleri, akademisyenler, sanatçılar, milletvekilleri, gazeteciler, kadın ve LGBTİ örgütleri, öğrenciler, sivil inisiyatifler, siyasi parti ve oluşumlar olarak ülkemizde 7 Haziran’dan bugüne devam eden çatışma ortamının acilen son bulmasını istiyoruz.

Türkiye’de 7 Haziran seçimlerinin ardından başlayan, 22 Temmuz Suruç ve 10 Ekim Ankara katliamlarıyla yükselen şiddet ortamının etkileri, toplumun tüm kesimleri üzerinde derinleşerek devam etmektedir. 16 Ağustos tarihinden günümüze; yaklaşık 1 milyon 300 bin kişinin yaşadığı 7 ilde-17 ilçede gerçekleşen sokağa çıkma yasaklarının, bölgede devam eden çatışma halinin ve buna bağlı olarak başta çocuklar olmak üzere gerçekleşen ölümlerin durmasını talep ediyoruz.

Çocuk ve gençler  bir ülkeyi oluşturan toplumun üzerinde en özenle durulması, gözetilmesi, eğitilmesi, şiddetten, ihmal ve istismardan korunması gereken kesimidir. Ülkelerin çağdaşlık düzeyleri çocuk ve gençlere verilen değerle koşuttur. Türkiye BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni 1990 yılında imzalayarak her bir çocuğun hak ve özgürlüklerini her koşulda koruma ve yerine getirme yükümlülüğünü kabul etmiştir. Ancak, ne yazık ki bugün ülkemizde çocuk ve gençlere çok hoyrat davranan, onlara yönelik sevgisiz eylem ve söylemlerle, çocuk  ve gençleri ve onların ailelerini örseleyen bir devlet yönetimi biçimi egemendir. Yalnızca örselenmek değil, çocuk ve gençler bugünkü  yönetimin şiddet içeren yaklaşımlarıyla yaşamlarını, bedensel ve ruhsal bütünlüklerini yitirmektedirler.

22 Temmuz Suruç katliamından itibaren bugüne kadar yaşanan çatışmalarda ve sokağa çıkma yasaklarında; hastaneye gidemeyen, annesinin karnında henüz doğma fırsatı bulamayan ve kolluk kuvvetlerinin doğrudan hedefi olan en az 44 çocuk yaşamını kaybetmiştir. Şu anda bölgeye bakıldığında da; eğitimin durdurulduğu, öğretmenlerin hizmet içi eğitim gerekçesiyle şehir dışına gönderildiği, okulların ve hastanelerin karargâh olarak kullanıldığı, hastanelerin bombalandığı, okul yurtlarının yakıldığı, temel ihtiyacı için bile sokağa çıkan sivillerin hedef alındığı, bölge halkının göçe zorlandığı, halkın sağlık hizmetlerine ulaşımının engellendiği görülmektedir. Tüm bunlar yaşananların bir operasyon değil, savaş olduğunun açık kanıtıdır ve sözleşmede yer alan hak ve özgürlüklerin açık ihlalidir. Bölgeye yapılan askeri sevkiyatın devam etmesi savaş ortamının büyüyerek devam edeceği konusunda endişelerimizi arttırmaktadır.

Bölgede çocuklar, eğer şans eseri yaşamlarını kaybetmiyorsa bile, hiçbir yasal dayanağı olmayan sokağa çıkma yasaklarında yakınlarını kaybetmekte, eğitim, sağlık, güvenli bir ortamda büyüme, barınma ve gelişim haklarına erişememekte ve şiddetin doğrudan tanığı olmakta ve böylece çocuklar ihmal ve istismar edilmektedir.

Travmatik yaşantılar içerisinde en ağır izler bırakan yaşantıların, insan eliyle yaratılan travmalar olduğu bilinmektedir. Şu anda devam eden ve günden güne yükselen şiddet ortamının çocuklar üzerinde kısa ve uzun vadeli etkileri bulunmaktadır. Bu savaş ortamının, şiddete doğrudan maruz kalan çocuklar üzerinde etkisi olduğu gibi, o ortamda bulunmayan ancak dolaylı yollardan maruz kalan veya olanlara tanıklık eden çocuklar üzerinde ve tüm toplum üzerinde de travmatik etkileri olduğu bilinmektedir. Ayrıca savaşlar bittikten sonra bile savaşın etkileri kuşaktan kuşağa aktarılabilmekte, uzun yıllar boyunca devam edebilmektedir. Savaş ortamına doğrudan ya da dolaylı maruz kalan çocuklar kaygı, üzüntü, öfke, güven kaybı, çaresizlik, umutsuzluk, yabancılaşma ve daha birçok baş edilmesi zor duyguları hissedebilmekte; bu durum çocukların fizyolojik, psikolojik, sosyal ve toplumsal gelişimini etkileyebilmektedir. Tüm bu bilimsel gerçeklere rağmen çocukların korunması için herhangi bir önlem alınmamakta, devletin yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucunda ortaya çıkan hak ihlalleri ağırlaşarak ve artarak devam etmektedir. Sadece son 2 günde, Cizre ve Silopi’den az 4’ü çocuk olmak üzere 15 kişinin hayatını kaybetmesi, durumun ağrılığını açıkça gözler önüne sermektedir. Bu durum insan hakları ve çocuk hakları açısından kabul edilemezdir.

Yaşanılanların uluslararası kamuoyunda da yeterince yer almaması, ifade ve basın özgürlüğüne yönelik engellemeler sonucunda basının bu süreçte herkesi doğru bilgiye ulaştırma yükümlülüğünü yerine getirememesi bizleri ayrıca üzmekte ve endişemizi arttırmaktadır.

Ülke yönetimini  elinde tutmakta olan  güçlerin  ana özelliği, halkını, insanını sevmek ve bu sevgi ve özeni temel alarak, o ülke halkına hiçbir ayrım göstermeksizin insancıl, çağdaş nitelikli bir yaşam biçimi  sağlamak olmalıdır. Çocuk ve  gençlere  şiddet  uygulayan, onların yaşamlarını  yitirmelerine neden olan ve olanlardan hiç pişmanlık payı çıkarmayan katı, sert, acımasız, insanca tutum ve  söylemlerin uzağında  kalmayı özellikle yeğleyen bir devlet yönetiminin varlığı  o ülke çocukları ve gençleri için çocuk ihmali ve istismarı açısından önemli bir risk etmenidir.

Son dönemde ülkemizde, devlet eliyle çocuk  ihmal ve istismarı örnekleri  giderek artmaktadır. Çocuk ve gençlerini acımasızca örseleyen, baskılayan, gelişimlerini aksatan ya da engelleyen, kıyıma uğratan ve  onların yaşam hakkını ellerinden alan bugünkü devlet yönetimine “ dur” denilmesi gerekir.

  • Çocuklarımızı merakın ve oyunun geliştirici evreninden alarak umutsuzluğa ondan da öte ölüme tutsak kılan; coşkunun  ve yaşamın kapısını onlara kapayan;
  • Çocuk ve gençlerimizi ayrımcılık zemininde çarpıştırmayı hedefleyen;
  • Çocuk ve gençlerimizi sorgulamalara  çeken ancak, onların özgürce  dünyayı, çevrelerinde olup bitenleri sorgulamalarına izin vermeyen tüm yaklaşımları kınıyoruz.

Türkiye 90’lı yıllarda savaş ortamının bedelini çok ağır ödemiştir ve hala ödemeye devam etmektedir. Bizler aşağıda imzası bulunan kişi ve kurumlar olarak bu savaşın ve çatışmanın sadece bölgede yaşayanların değil, hepimiz üzerinde yıkıcı ve onarılması güç etkisi olduğunu biliyoruz, yaşıyoruz ve hissediyoruz. Bu yüzden de acilen yapılaması gerekenleri bir kez daha tekrar ediyoruz:

  • Sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını,
  • Devletin tarafı olduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, insan hakları yükümlülüklerini yerine getirerek yaşam alanlarındaki şiddet ve baskıdan vazgeçmesini,
  • Tüm tarafların çocukların yüksek yararını gözetecek tutumlar geliştirmesini,
  • Barış, özgürlük ve demokrasi temelinde müzakere sürecinin yeniden başlatılmasını,
  • Bu süreçte yaşanan tüm ihlalleri gerçekleştirenlerin cezasız kalmamasını,
  • Bu sürede gerçekleşen toplumsal, ekonomik, psikolojik tahribatın hak temelli onarılmasını, bu şekilde toplumsal adaletin inşa edilmesini talep ediyoruz.

Bizler biliyoruz ki;  yetkililerin söylediklerinin aksine savaş ve şiddetin etkisi, çocuklara verilecek “telafi eğitimleriyle” giderilmeyecek kadar derindir. Yaşadığımız bu zorlu günlerin telafisi ancak Barış, Özgürlük ve Dayanışmayla mümkündür.

Toplumu, Çocuk  ve Gençlerin, Barış İçerisinde Gelişimlerinin Önünü Açan Aydınlık, Güzel Günlere Çıkmalarında, Onların Destekçisi Olmaya Çağırıyoruz.

İmzacılar (Alfabetik sırayla.. 30.12.2015, 10.00 itibariyle)

  1. 78’liler Girişimi
  2. Alınteri
  3. Ankara Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu
  4. Barış Anneleri
  5. Barış Bloku
  6. Barış İçin Akademisyenler
  7. Barış İçin Ekoloji Aktivistleri
  8. Barış İçin Kadın Girişimi
  9. Başak Kültür ve Sanat Vakfı
  10. Başka Bir Okul Mümkün Derneği
  11. Bebek Ruh Sagligi Dernegi
  12. Biber Gazı Yasaklansın İnsiyatifi
  13. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Hizmet Klübü
  14. Boğaziçi Soma Dayanışması
  15. BuluTiyatro
  16. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği
  17. Çekirdek Çocuk
  18. Çocuk Akıl Sağlığı ve Rehberliği Derneği  (Çare-der)
  19. Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı
  20. Çocuk Çalışmaları Birimi
  21. Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği
  22. Çocuk ve Genç Ruh Sağlığı Derneği
  23. Delice Zeytin Dayanışması
  24. Devrimci Sosyalist İşçi Partisi Ankara İl Örgütü
  25. DGD Platformu
  26. Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi
  27. Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü
  28. Duvara Karşı Tiyatro
  29. Eğitim Sen
  30. Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube
  31. Eğitimde Sınıf Tavrı
  32. Eşit Haklar İçin İzleme Derneği
  33. Fotoğraf Vakfı
  34. Felsefeciler Derneği Genel Merkezi
  35. Femin Art
  36. Gaia Dergi
  37. Genç Yeşiller
  38. Göç ve İnsani Yardım Vakfı – Diyarbakır
  39. Göçmen Dayanışma Ağı/ Ankara
  40. Gündem Çocuk Derneği
  41. Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi
  42. Halkların Köprüsü
  43. Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM)
  44. HDP Ankara İl Örgütü
  45. Hebun LGBT Diyarbakır
  46. Işık Üniversitesi Psikoloji Bölümü
  47. İnadına Haber
  48. İnsan Hakları Araştırmaları Derneği
  49. İnsan Hakları Derneği
  50. İstanbul 78 liler girişimi
  51. İzmir Barış Bloku
  52. İzmir KESK Kadın Meclisi
  53. İzmir Müzisyenler Derneği İMD
  54. Kadın Yazarlar Derneği
  55. Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Derneği
  56. Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu MYK (KESK)
  57. KAOS GL
  58. Konak Kent Konseyi Kadın Meclisi
  59. Kurtuluş Kiliseleri Derneği
  60. LambdaIstanbul LGBTI Dayanışma Derneği
  61. Lezbiyen Biseksüel Feministler
  62. Lice Adalet Arıyor
  63. Mezopotamya Hukukçular Derneği
  64. Moira Sakarya Kadın Dayanışma Derneği
  65. Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği (ODTÜ)
  66. Oyuncular Sendikası
  67. Önder Babat Kültür Merkezi
  68. Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği (Oz-Ge Der)
  69. Parklar Bizim Ankara
  70. Pembe Hayat Derneği
  71. Pratisyen Hekimlik Derneği Diyarbakır Şubesi
  72. Psikolojik Danışmanlar Derneği
  73. Psikolojik Danışmanlar Derneği Van Şubesi
  74. Rojava Derneği
  75. RUSİHAK (Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği)
  76. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)
  77. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi
  78. Sağlıkta Genç Yaklaşımlar Derneği
  79. Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği
  80. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Genel Merkezi
  81. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Ankara Şubesi
  82. Sosyal Kültürrel Yaşamı Geliştirme Derneği
  83. Sulukule Gönüllüleri Derneği
  84. Şırnak Barosu
  85. Şubadap Çocuk
  86. Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği
  87. Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED)
  88. Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP)
  89. Toplumcu Psikologlar
  90. Travma Çalışmaları Derneği (TÇD)
  91. Türk Psikologlar Derneği Genel Merkezi
  92. Türk Psikologlar Derneği İzmir Şube
  93. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği
  94. Türk Tabipleri Birliği
  95. Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı
  96. Türkiye Gençlik Birliği Derneği
  97. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)
  98. Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği
  99. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER)
  100. Van Barosu
  101. Vicdani Ret Derneği
  102. Yenikapı Tiyatrosu
  103. Yeryüzü Kadınları
  104. Yeryüzüne Özgürlük Derneği