İzmir’de 10 Ekim Aileleri, Ata Soyer Sağlık ve Politikaları Araştırma Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, Hak İnisiyatifi Derneği, Halkevleri, Halkların Köprüsü Derneği, İmece Der, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, KESK İzmir Şubeler Platformu, Özgürlük için Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı İzmir Temsilciliği vakfımızın Yönetim Kurulu üyesi ve TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın serbest bırakılması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi.
1 Kasım 2022
Çok öfkeliyiz, çünkü sevgili arkadaşımız Şebnem Korur Fincancı, 6 gündür tutuklu.
Evet, öfkeliyiz, çünkü müdahaleler sonucu verilen keyfi ve hukuk dışı bir tutuklama kararı ile karşı karşıyayız. 6 gündür bu büyük yanlış düzeltilmiyor.
Evet, öfkeliyiz, çünkü bir bilim insanı, iyi bir hekim ve insan hakları savunucusu olarak Şebnem Korur Fincancı’nın toplum için yapacağı çok önemli işleri, yerine getireceği görevleri var. 6 gündür bunların hiçbirini yapamıyor.
Evet, gerçekten çok öfkeliyiz, çünkü Şebnem Korur Fincancı tıp öğrencilerine ders veremiyor, genç hekim adaylarına iyi hekimliğin etik ilkelerini anlatamıyor. Meslektaşlarının özlük hakları ve diğer sorunları için, halkın sağlık hakkı için mücadele edemiyor.
Bosna’nın Kalesija bölgesinde yaptığı gibi toplu mezarlardan çıkarılan cesetlere yönelik otopsi çalışmalarını yapamıyor, kılık değiştirerek gittiği Bahreyn’de yaptığı gibi işkencenin kanıtlarını toplayamıyor. Yıllardır üniversitede ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı çatısı altında binlercesi için yaptığı gibi işkence görenlerin tedavi ve rehabilitasyon süreçlerine katkıda bulunamıyor.
Keza, 3-6 Kasım 2022 tarihlerinde yapılacak olan 3. Uluslararası, 19. Ulusal Adli Bilimler Kongresi’ne katılamıyor ve oluşturulmasına büyük emek verdiği, işkence ve diğer kötü muamele veya cezaların etkin biçimde soruşturulması ve belgelendirilmesi için çok önemli bir uluslararası belge olan İstanbul Protokolü’nün yeni edisyonu hakkındaki sunumunu yapamıyor.
Evet, 6 gündür dört duvar arasında tutuluyor olmasına bilim ve iyi hekimlik adına, insan hakları mücadelesi adına öfke duyuyoruz.
Aslında bu gürültülü hukuksuzluğun ardına gizlenmek istenen amacı açıkça görebiliyoruz. Bu ülkede demokratik bir toplumun temelini oluşturan ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri, bilimsel merak ve heyecan, iyi hekimlik ilkeleri yok edilmek isteniyor. İnsan hakları, barış ve demokrasi mücadelesi baskı altına alınmak, kamusal alan tümden kapatılmak isteniyor. Hakikati görme kapasitesini genişletmiş, sıradanlaştırılan kötülüğü anlatma riskini göze almış kişilerin sesleri kısılmak isteniyor.
Ancak inanıyoruz ki bu başarılamayacak. Dört duvar arasına kapatılmış olsa da hocamız, sevgili dostumuz Şebnem Korur Fincancı, hakikati haykırmaya devam ediyor. Ne güzel, usul usul ama büyük bir kararlılık ve yalınlıkla sözünü söylemeye, şiddet pratiklerine karşı değer üretmeye devam ediyor. Hücresinden gönderdiği mesajında “İnsan hakları mücadelesini yolum bellemek ömrümde yaptığım iki önemli seçimden biri” diyor.
İnsan ve yurttaş olmanın sorumluluğu işte bu. İnsanlık onuruna sonuna kadar saygı gösterilen bir ülke ve dünya için mücadeleyi seçmek. Elbette tek başına, kahramanlık yapmak değil derdi. Bu mücadelenin ancak başkalarıyla başarıya ulaşabileceği bilinciyle ve mütevazı bir şekilde, “umutla ve eylemci iyimserlikle birlikte yürüttüğümüz bu mücadelede sizleri kazandım” diyor.
Evet, sevgili hocamız Şebnem Korur Fincancı, senin dostun olmaktan çok hoşnuduz ve bu bize inanılmaz büyük bir onur veriyor. Hak savunucusu mücadele arkadaşların olarak sana yanıt veriyoruz: “Aynı umutla ve eylemci iyimserlikle mücadeleye devam edeceğiz”. Bundan hiç kuşkun olmasın. Ve inanıyoruz ki bu dayanışmanın gücüyle en kısa zamanda da büyük bir coşkuyla kucaklaşabileceğiz.
Aslında sevgili Şebnem Korur Fincancı hocamız, şair Cemal Süreya’nın insan hakları mücadelesini bizlere öğretenlerden biri olan Emil Galip Sandalcı için söylediği gibi “insanlığa gönderilen bir mektup”tur. Maalesef böylesi kıymetli mektuplar çok seyrek alınabiliyor. Değerini bilelim…
O nedenle bu gürültülü, akıl almaz hukuksuzluğa ve keyfiliğe son verilsin ve Şebnem Korur Fincancı derhal serbest bırakılsın.
Şebnem Korur Financı Yalnız Değildir!
Şebnem Korur Financı Onurumuzdur!
10 Ekim Aileleri – Ata Soyer Sağlık ve Politikaları Araştırma Derneği – Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi – Hak İnisiyatifi Derneği – Halkevleri – Halkların Köprüsü Derneği – İmece Der – İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi – İnsan Hakları Gündemi Derneği – KESK İzmir Şubeler Platformu – Özgürlük için Hukukçular Derneği İzmir Şubesi – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi – Türkiye İnsan Hakları Vakfı İzmir Temsilciliği