29.11.2015
Diyarbakır Sur’da, Dört Ayaklı Minare’nin çatışmalar sırasında zarar görmesi dolayısıyla basın açıklaması yaptığı sırada öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, son yolculuğuna uğurlandı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde basın açıklaması sırasında öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, dün Diyarbakır’da toprağa verildi. Elçi’nin cenazesi Selahattin Eyyubi Hastanesi’nden alınarak tören düzenlenen Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önüne götürüldü. Anıtın önünde yapılan törende, eşi Türkan Elçi ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuşma yaptı.
Demirtaş: ‘Tahir’i öldüren devletsizliktir’
Demirtaş konuşmasında; “Mezarlık kapılarında büyüdük fakat bunu kader olarak kabul etmedik. Elbet topraklarımıza barış gelecek. Tahir Elçi yatağında, yastığında ölmeyeceğini bilenlerdendi. Hepimiz böyle çıkmadık mı yola? Tahir Elçi son nefesine kadar barış dedi. Kürt halkı şunu iyi biliyor, hissediyor; Tahir’i öldüren şey devlet değil, devletsizliktir. Biliyoruz; Tahir başkanımızın ardından ‘oh olsun’ diyen on milyonlar var. Kolay değil ama bugünler de geçecek. Bütün acılar bu topraklarda Newroz ruhuyla çiçeğe duracak.” dedi.
Eşi Türkan Elçi: ‘Kaldı mı senin gibi kınalı güvercinler’
Cenaze töreninde konuşan eşi Türkan Elçi, şunları kaydetti; “Seni faili meçhuller ordusu karşılayacak. ‘Tanıtmaya ne hacet, seni bütün faili meçhuller, seni bütün ailen tanır. Biz seni buradan izledik. Bizim gibi faili meçhullere bir ömür adadın. Kaldı mı senin gibi kınalı güvercinler.’ Elçi’nin gülümseyen yüzüne bir akşam inecek. Valla ne diyeyim, geldiğim yerde topu topu bir avuç güvercin vardı. Leş kargalar, kartallar, şahinler kol geziyordu. O’na diyecekler ‘Sen bizi savundun, peki, seni kim savunacak?’ Benim gibi düşünen eşim var, arkadaşlarım var’ diyecek. ‘Bugün dilekçe verdim, yurtdışı yasağım kalktı, artık özgürüm, kıtaları, denizleri fersah fersah gezeceğim.’ Bütün faili meçhuller onu bağrına basacak. Dört Ayaklı Minare’nin en tepesine konulacak. ‘Tarih anlayacak beni. Kirli medya, beni hedef gösteren gazeteler hoşça kalın, beni anlamak istemeyenler, dudak bükenler, geçirdiğim işkence tezgâhları, faili meçhulün yetimleri hoşçakalın, çocuklarım, eşim hoşçakalın’ diyecek.”
Tahir Elçi kimdi?
1966 yılında Cizre’de dünyaya gelmiş,ilk ve orta öğrenimini aynı yerde tamamlamıştır. 1991 yılında D.Ü.Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. 1992 yılından beri Diyarbakır’da serbest avukatlık yapmış,mesleki faaliyetleri ceza ve insan hakları hukuku alanında yoğunlaşmıştır. Kamuoyu gündeminde de kalmış bir çok davada mağdurları yurt içindeki mahkemeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde temsil etmiştir.
Almanya’da bulunan Avrupa Hukuku Akademisinde (ERA) uluslar arası ceza hukuku ve ceza yargılaması eğitimi görmüş, bir çok ulusal ve uluslar arası toplantı ve konferansa konuşmacı olarak yer almış, tebliğ sunmuştur. 1998 yılından beri staj eğitimi ve meslek içi eğitimlerde ceza ve insan hakları hukuku alanında seminerler vermekteydi. 1998-2006 yılları arasında Diyarbakır Barosunda yöneticilik yapmıştır. Türkiye Barolar Birliği (TBB) İnsan Hakları Merkezi Bilim Danışma Kurulu üyesi de olan Elçi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Kurucular Kurulu üyesi ve bir çok sivil toplum örgütünün kuruluşu ve çalışmalarında yer almıştı.
Gözaltına alınmıştı
İnsan Hakları Derneği (İHD) Üyesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) kurucularından Avukat Tahir Elçi yaşamını ’90’lı yıllardaki yargısız infazları, faili meçhul cinayetleri aydınlatmaya adadı. Katledildiği ana kadar barış mücadelesi sürdüren Elçi, 19 Ekim’de katıldığı bir televizyon programında, “PKK terör örgütü değil, siyasal harekettir” dediği için gözaltına alındı ve yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakıldı.
Roboski katliamı
Elçi yaşamı boyunca Roboskî katliamı, Lice, Cizre ve Temizöz davalarında avukatlık yaptı ve gerçeklerin ortaya çıkması için mücadele etti.
Cizre ve Temizöz davası
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 1993-1995 arasında 21 kişinin öldürüldüğü davada da çalışmalar yapan Elçi, Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadelenin (JİTEM) “sorgu ve infaz” ekibindeki “Yavuz” kod adlı kişinin, Uzman Çavuş Burhanettin Kıyak olduğunu tespit etmişti.