MENÜ
ANA SAYFA
x

Dr. Serdar Küni İçin Dünya Tabipler Birliği Konseyi Tarafından Oybirliği ile Alınan Karar

20.04.2017

21.04.2017

Değerli kamuoyu ve basının ilgisine,

Hekimlik ortamının en üst organı olan Dünya Tabipler Birliği, 19 Nisan 2017 günü Livingstone, Zambiya’da gerçekleştirdiği Konsey Toplantısı’nda Dr. Serdar Küni’nin tutukluluğunun derhal sonlandırılmasına ilişkin oybirliği ile bir Karar aldı.

Doğrudan mesleki uygulamalarına dayandırılan soyut iddialar ile 19 Ekim 2016 tarihinden bu yana 6 aydır tutuklu bulunan Türkiye İnsan Hakları Vakfı Cizre Temsilcisi ve Şırnak Tabip Odası eski başkanı Dr. Serdar Küni’nin 24 Nisan 2017 günü saat 14:00’da Şırnak 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan ikinci duruşması öncesi, 20 Nisan 2017 günü Dünya Tabipler Birliği tarafından yayınlanan ve tüm uluslararası sağlık ortamını bu davada taraf olmaya çağıran Konsey Kararı’nın orijinaline bu linkten erişebileceğiniz gibi Türkçesi’ni de aşağıda bilginize sunuyoruz.

Saygılarımızla,

TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI

 

DTB 206. Konsey Toplantısı Kararı, Livingstone, 20 Nisan 2017

Dünya Tabipler Birliği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Cizre Temsilcisi ve Şırnak Tabip Odası eski başkanı Dr. Serdar Küni’nin silahlı Kürt gruplara üye olduğu iddia edilen kişilere tıbbi tedavi hizmeti sunduğu suçlaması ile 6 aydır hâlâ tutuklu bulunmasını ciddi bir endişe ile takip etmektedir.

Dr. Küni’nin dosyası, Türkiye’de 2015’in Temmuz ayı itibariyle güneydoğuda başlayan kargaşadan bu yana hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına yönelik süren birçok gözaltı, tutuklama ve ihraçların bir örneğidir.

Dünya Tabipler Birliği, hekimlerin güvenliğini ve sağlık hizmeti sunulmasını ağır bir biçimde tehlike altına sokan bu gibi uygulamaları kınamaktadır. Sağlık çalışanlarının korunması, ihtiyaç içerisinde bulunan kişilere kimlik, aidiyet veya siyasi görüşleri gibi hiçbir unsura bakılmaksızın bakım hizmeti sunma yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri açısından asli bir meseledir.

Dünya Tabipler Birliği bu noktada, Türkiye tarafından onaylanmış olan başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (1948), Medeni ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi (1966) olmak üzere evrensel insan hakları hukuku standartlarını hatırlatmaktadır. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 12. Maddesi ile “herkesin mümkün olan en yüksek seviyede fiziksel ve ruhsal sağlık standartlarına sahip olma hakkı” garanti altına alınmıştır. Bu, faal bir sağlık hizmetleri sistemi ve sağlık çalışanları için güvenli koşullar içerisinde desteklenen, yüksek kalitede sağlık hizmetine erişimin sağlanması anlamına gelmektedir.

Dünya Tabipler Birliği ayrıca hem evrensel insancıl hukuk standartlarını hem de devletleri, tıp etiği ile uyumlu biçimde tıbbi faaliyetlerde bulunan sağlık çalışanlarının cezalandırılmaması veya bu etik standartlarla çelişen eylemlerde bulunmaya mecbur bırakılmamaları gerektiği yönünde yükümlü kılan BM Silahlı Çatışmalarda Sağlık Hizmeti Hakkında Güvenlik Konseyi Kararı’nı (S/RES/2286) hatırlatmaktadır.

Bunlara ek olarak Dünya Tabipler Birliği, Silahlı Çatışma ve Diğer Şiddet Durumlarına İlişkin Dünya Tabipler Birliği Kuralları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi, sivil ve askeri sağlık kuruluşları tarafından kabul edilen Silahlı Çatışma ve Diğer Acil Durumlarda Sağlık Hizmetleri Tıp Etiği Kuralları da dahil olmak üzere tıbbi etik ilkelerini de yeniden teyit etmektedir.

Dünya Tabipler Birliği bir hekimin bir hastaya sağlık hizmeti sunduğu gerekçesiyle cezalandırılmasını, evrensel insancıl ve insan hakları standartları ile tıp etiğinin pervasız bir ihlali olarak değerlendirmektedir. Nihayetinde bu durum, insan onurunun korunması mecburiyetini içeren insanlık prensibine aykırılık taşımaktadır.

Bu nedenle Dünya Tabipler Birliği, Dr. Küni hakkında 24 Nisan 2017 günü Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmayı göz önünde bulundurarak tüm ulusal tabip birliklerini ve uluslararası sağlık ortamını Dr. Serdar Küni’nin derhal serbest bırakılması ve tıbbi uygulamalarına dayandırılan suçlamaların hemen ve koşulsuz olarak düşürülmesi için harekete geçmeye çağırmaktadır.

Dünya Tabipler Birliği yine hem ulusal tabip birliklerini hem de uluslararası sağlık ortamını aşağıdaki konularda müdafi olmaya çağırmaktadır:

  • Türkiye’nin, sağlık hakkına erişim, ifade ve toplanma özgürlükleri ve adil yargılanma hakkı dahil olmak üzere insancıl ve insan hakları yükümlülüklerine tümüyle saygı duyması.
  • Keyfi gözaltı ve tutuklamalara maruz kalan kişilerin etkili başvuru yolları ve onarıma erişimleri.