17.02.2016
Operasyonların bittiği yönündeki açıklamalara rağmen Cizîr’de sokağa çıkma yasağının kaldırılmamasının ‘delilleri karartma çabası olduğunu’ belirten TİHV, İHD, SES, TTB ve MAZLUMDER, yasak kalkar kalkmaz incelemelerde bulmak üzere Cizîr’e gitmek istiyor
ANKARA / DİHA – İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın 11 Şubat günü “Operasyonlar bitti” dediği Cizîr’de “sokağa çıkma yasağı” adı altında yürütülen kuşatma ve abluka halen kaldırılmadı. 14 Aralık 2015 günü “sokağa çıkma yasağının” ilan edildiği Cizîr’de, katliamların sorumlusu olan asker ve polisin delileri karartıyor.Yasağın kalkmasıyla birlikte, hekimler, sağlıkçılar, avukatlar ve insan hakları savunucularından oluşan bir heyet incelemelerde bulunmak üzere Cizîr’e gidecek.
Cizîr’de gidecek heyetler içerisinde Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası (SES), Türk Tabipler Birliği (TTB) ve MAZLUMDER tarafından oluşturulan birimler yer alacak ve uluslararası örgütlere de çağrılar yapılacak.
‘Çalışmamız bir günlük değil, bütüncül bir program olacak’
TİHV Genel Sekteri Metin Bakkalcı, “sokağa çıkma yasağının” ilan edildiği bölgelerde yaşanan hak ihlallerinin tespitine yönelik etkin, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma sürecinin başlamadığını belirtti ve “Bu sürede her kesimden çok sayıda insanın yaşamını yitirdiğini biliyoruz. Yasak bitince bizde ortak bir heyet göndereceğiz. İnsanlar yerlerinde edildi. İnsan yaşamı yok edildi. Mekanlar, tarihsel miraslar, önemli ölçüde tarih yok oldu. Bu tahribatın giderilmesi güç ama bütünlüklü bir program geliştireceğiz” diye aktardı.
‘Özür dilenmeli’
Heyetin çalışmalarının kısa süreli ve bir günlük olmayacağını ifade eden Bakkalcı, şunları söyledi: “İçtenlik çalışmaları gerekiyor ve yaşananların ne olduğu, gerçeğin ortaya çıkarılması gerekiyor. Adalet duygusunun tesis edilmesi gerekiyor. Yaşananlar ortaya çıkarılmalı ve o halkan özür dilenmeli. Bunların bir daha yaşanmayacağı bir ortamın tesis edilmesi gerekiyor. Özel olarak Cizre olmak üzere yasağın ilan edildiği her yerde çalışmalar yapacağız ve hakikati ortaya çıkarıp aynı zamanda konuyu uluslararası düzeyde de ele alan bir programı ortaya koyacağız. Her şeyi telafi edemeyiz, fakat çalışmamız uzun süreli olacak ve elimizden geleni yapacağız.”
‘Operasyon bittiyse hekimleri neden almıyorlar?’
TTB Merkez Konsey Başkanı Beyazıt İlhan ise, Cizre’ye gönderecekleri heyet için şunları aktardı: “Yaşanları hekimler olarak kaygı ile izliyoruz. Daha önce birçok kez raporlar hazırladık, heyetler gönderdik, incelemelerde bulunduk. Yasak kalktıktan sonra hekimler ve adli tıp uzmanları ile insan hakları örgütleriyle beraber incelemeler yapıp, raporlar hazırlayacağız. Aynı zamanda ‘çatışmalar sona erdi’ deniyor ancak heyetlerin ve hekimlerin girişlerine engel olunuyor. Ayrıca, orada yaşananları Dünya Tabipler Birliği ve birçok hekim örgütünün gündemine taşıyacağız.”
‘Sağlık hakkının ihlaline dair raporlar hazırlayacağız’
SES Eş Genel Başkanı Gönül Erdem de, Cizre’de ablukanın başladığı günden beri katliamların devam ettiği ve operasyonların sonladığı halde yasağın kalkmamasının delillerin karartıldığının göstergesi olduğunu söyledi. Erdem, “Bağımsız heyetlerin girmesinin engellenmesi de buna bir örnektir. Öncelikli olarak oluşturulan heyette biz, sağlık hakkına erişimin nasıl engellediği noktasında raporlar hazırlayacağız” dedi.
Uluslararası örgütlere de defalarca çağrı yaptıklarını da belirten Erdem, “Bu örgütlerin birçoğu kendi hükümet politikalarından bağımsız davranmadı ne yazık ki. Ankara’ya gelip temaslarda bulundular ancak bölgeye gitmediler. Biz yine hazırladığımız raporları ve çalışmaları uluslararası alana taşıyacağız” diye konuştu.
İHD: Cizre’de deliler karartılıyor
İHD Genel Sekteri Hasan Anlar ise, “Yasak kalkar kalkmaz Cizre’de olmak için hazırlık yaptık. Başta yaşam hakkı olmak üzere hak ihlallerinin tespitini yapacağız. Sağlık kuruluşları ile birlikte orada yaşanan travmanın tespitini yapacağız. Uzun süreli bir çalışma yürüteceğiz” diye aktardı.
Operasyonların bittiği açıklamalarına rağmen halen yasağın kalkmamasını anlayamadıklarını ifade eden Anlar, şunları aktardı: “Bu durumu bir delil karartma olarak değerlendiriyoruz. Yaşanan hak ihlallerinde sorumlu devlet güçleridir, asker ve polistir. Hukuka yarı bir durumun söz konusu olmasına karşısında delilerinde bu kişiler yani muhtemel failler tarafından karartılacağını düşünüyoruz. Bu konuda Şırnak Cumhuriyet Başsavcı ile görüşmek istediler ancak savcı ortada yok. Durumun ne olduğunu bilmiyoruz. Yaşamını yitiren insanlar için hangi çalışmalar yapılıyor? Mağdur aileler bilgilendiriliyor mu? Yasaklardan kaynaklı olarak orada inceleme ve tespit yapıldı mı ve avukatlara neden izin verilmiyor? Bunların cevabı yoksa orada delil karartılıyordur.”
‘Bir hafta sonra gidiyorsak bazı şeyleri göremeyeceğiz demektir’
MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise, “Operasyonlar bittikten bir hafta sonra Cizre’ye gitmek tabi ki bazı şeyleri göremeyeceğiz anlamına geliyor. Ancak her şeye rağmen gidip insanların tanıklıklarına başvuru yapacağız” diye aktardı.
http://ozgur-gundem.com/haber/158239/tihv-ihd-ses-ttb-ve-mazlumder-yasak-yuzunden-ciz-re-gidemiyor