İSTANBUL- Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Bizim cenazelerimizi almamızı engelliyorlar ve devlet bunu hemen yasal bir zemine oturtuyor. Bu yasal düzenlemelerin her birinin iptaline ilişkin başvurular da mevcut” dedi.
Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, son süreçte Kürdistan’da devlet eliyle gerçekleştirilen katliamlarla sık sık gündeme gelen gömülme hakkı ve yas tutmaya ilişkin Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı’nda (TOHAV) panel düzenledi. Panelde konuşan TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı Kürdistan’da yaşanan çok ciddi hak ihlallerini batının bu kadar sessiz ve donuk karşılamasını eleştirerek “Kürtler bu kadar baskı, zor ve katliamlar altındayken bir yandan da batı toplumunun bu şekildeki duyarsızlığına karşılık olarak Kürtler bölünüp ayrılmak istese, yaşadıkları realite bölünüp ayrılmak istemelerini çok meşru kılar” dedi. Şebnem, Kürdistan’da yaşanan hukuksuzluğa karşı sesini çıkarmayan ve bir icraatta bulunmayan Türkiye’deki hukukçuların kendilerini eleştirmesi gerektiğini ifade etti.
‘AİHM ve AB taraflı’
Devletin Kürtlere yönelik katliamı meşrulaştırmaya çalıştığını söyleyen Fincancı, “AB’nin yaklaşımını ve AİHM’in tutumu hukuk ihlallerini tamamen görmezden gelmeye dayalı ve taraf tutmaya dayalıdır” diye konuştu. Devletlerin ekonomik ve siyasal nedenlerle birbirlerini desteklemelerinin şaşırtıcı olmadığının altını çizen Fincancı, “Bizim beklentimiz uluslararası insan hakları örgütlerinin yerinde ve doğru karar alması fakat insan hakları örgütlerinin büyük bir suskunluk içerisinde olduklarını görüyoruz” vurgusunu yaptı. “Bir insan hakları örgütünün bir devlet başkanını davet etmesi elbette ki şaşırtıcıdır” diyerek sözlerine devam eden Fincancı, görevlerinin aynı zamanda uluslararası insan hakları savunucularını görevlerini gerektiği şekilde yerine getirmeleri konusunda zorlayıcı güç olmak olduğunu söyledi.
‘Devletin keyfi uygulamaları mevcut’
Son dönemde sokağa çıkma yasaklarının can güvenliğini ortadan kaldırması sebebiyle bağımsız gözlemcilerle otopsi raporlarının tutulamadığına ilişkin açıklamada bulunan Fincancı, bunun devletin keyfi davranışlarının yolunu açtığını söyledi. “Bizim cenazelerimizi almamızı engelliyorlar” şeklinde konuşan Fincancı, devletin bunu hemen yasal bir zemine oturtmasına dikkat çekerek “Bu yasal düzenlemelerin her birinin iptaline ilişkin başvurular da mevcut” dedi. Fincancı, mezarlıklara dokunulamayacağına dair yönetmelik olduğunu söyleyerek Türkiye’nin “Mezarsız ölüler ülkesi” haline geldiğini dile getirdi.
‘Türkiye çözülmemiş yaslar ülkesi’
Prof. Dr Doğan Şahin ise, sağlıklı yas tutmanın da sağlıklı olmanın koşulları arasında değerlendirilebileceğine değinerek, ölümün hayatın reel bir parçası olmasının doğal olduğunu fakat vakitsiz ölümlerin yası imkansız kılarak böyle bir durum karşısında kalan insanlarda ciddi anlamda travmasal sorunların doğduğuna dikkat çekti. Bu tarz vakaların toplumsal sağlığı tehdit ettiğinin altını çizen Şahin, bu vakalar sonucu kaygılı, güven duygusundan yoksun, öfke duygusunun hayli yüksek olduğu bireylerin oluştuğunu dile getirdi.
Panel soru cevap bölümünün ardından sona erdi.