18.02.2016
Basına ve Kamuoyuna
17 Şubat 2016 Çarşamba günü akşam mesai saati bitiminde Türk Silahlı Kuvvetleri personelini taşıyan servis araçlarına yönelik bombalı araçla gerçekleştirilen saldırı sonucu en az 28 kişi yaşamını yitirmiş onlarca kişi de yaralanmıştır. Yaşamını yitirenlerin yakınlarına baş sağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz.
Derin bir üzüntü ve kaygı içindeyiz: Çünkü 12 Ocak 2016’da Sultanahmet Meydanı’nda düzenlenen intihar eyleminden sonra da dediğimiz gibi son bir yıldır yaşanan benzeri saldırılar sonucu gerçekleşen toplu ölüm ve yaralanmaların, daha henüz onaramadığımız acılarımızın üzerine bir yenisi eklendi. Toplumun art arda yaşana bu acılar ile baş etmesi neredeyse imkânsız hale geldi.
Yurttaşların yaşam hakkını koruma sorumluluğu öncelikle devletlere ait olduğu halde devlet erkini elinde tutan yetkililerin bu sorumluluğu yerine getirememeleri anlaşılır gibi değildir. Bu koşullarda ivedilikle yapılması gereken, çatışmacı politikalardan, misliyle intikam açıklamalarından, şiddeti siyasete egemen kılmaktan, soyut terör kavramıyla hak ve özgürlükleri kısıtlamaktan, komşu ülkelerin içişlerine müdahalelerden vazgeçip yerine demokrasi ve insan haklarını rehber edinmek olacaktır.
Umarız ve dileriz daha büyük acılar yaşamayız. Ülkemize barış ve huzur gelir. Bunu sağlayabilmenin tek yolu ise yurttaşlarımızın her türlü önyargı, manipülasyon ve kışkırtmadan uzak durarak ısrarla ve inatla temel hak ve özgürlükleri, demokrasiyi savunmaları olacaktır.
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI