MENÜ
ANA SAYFA
x

Açlık Grevleri İzleme Raporu Basın Toplantısıyla Duyuruldu

ORTAK AÇIKLAMA
03.04.2024

İnsan hakları örgütleri, sağlık meslek örgütleri ve mahpus hakları üzerine çalışan örgütlerinin oluşturduğu Açlık Grevleri İzleme Takip Koordinasyonu’nun hapishanelerde süren açlık grevleriyle ilgili bir raporu İHD Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısıyla duyuruldu. 27 Kasım 2023 tarihinde başlatılan süreli dönüşümlü açlık grevine bugüne kadar ülke genelinde 91 hapishanede en az 1997 mahpusun açlık grevine katıldığı belirtildi.

Raporu görüntülemek için lütfen tıklayın…

Raporun “Sonuç ve Öneriler” kısmında şu başlıklara yer verildi: 

Anayasa 17/3 ve AİHS 3. maddesinde hükümlünün hangi ceza nedeni ile ilgili olursa olsun gayri insani yahut haysiyet kırıcı bir ceza infazına ve muamelesine tabi tutulamayacağı, yine sözleşmenin “özgürlük ve kişi güvenliği, hakkı” ile ilgili 5/1-a bendinde mahkûmiyet üzerine, usulü dairesinde hapsedilmesi gerektiği; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 2. maddesinde ise ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamayacağı ve ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet veya sosyal köken ve siyasi veya diğer fikir yahut düşünceler ile diğer toplumsal konumlar yönünden ayrım yapılamayacağı düzenlenmiştir.

27.11.2023 tarihinden itibaren açlık grevine başlayan mahpusların süreçleri yakından takip edilmiş ve bir takım sonuç ve önerilere ulaşılmıştır;

1. Açlık grevi yapan mahpusların hapishane hekimi tarafından, greve giren her bir mahpus için bir sağlık dosyası oluşturulmalı, ilgili mahpusun bütün sağlık verileri (boy, kilo, tansiyon, şeker, nabız ve varsa kronik hastalıkları, kullandığı ilaçlar) tespit edilmeli ve grev süresince her gün kontroller yapılarak oluşan farklılıklar not edilmelidir.

2. Açlık grevi yapan mahpusların, hapishane hekimi tarafından, grevin bırakılması yönünden dayatma ve ikna yöntemlerine başvurmadan ve hasta-hekim gizliliğine riayet edilerek açlık grevi yönünden tıbbi bilgilendirme yapılmalı ve bu yönde bilgilendirme onam formunun da sağlık dosyası arasına alınmalıdır.

3. Açlık grevine giren mahpusların talebi doğrultusunda grev süresince tüketilecek iaşeler “tuz, şeker, karbonat, meyve suyu, ayran ve yoğurt vb.” günlük olarak yeteri kadar verilmelidir.

4. Açlık grevine giren mahpusların uzun süre aç kalmalarından ötürü nörolojik bozukluklar şeklinde Wernicke Korsakoff hastalığına yakalanma ihtimalleri oldukça yüksek olduğundan B1 vitaminin kesinlikle verilmesi gerekmektedir (Günlük 2 tablet şeklinde toplam 500 mg B1 vitamini alınmalıdır).

5. Açlık grevi yapan mahpusların açıklanan 1, 2, 3 ve 4 numaralı hususlarda yeterli bilgiye sahip olmaları için sağlık hakları bağlamında Türk Tabipleri Birliği tarafından hazırlanmış “Açlık Grevi Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Konular” adlı bilgi notunun mahpuslara ulaştırılmasının engellenmemesi gerekmektedir. Hapishane idaresi bu bilgi notunu isteyen her mahpusa vermelidir.

6. Açlık grevine giren mahpusların sağlık kontrollerinin bağımsız hekimlerce yapılabilmesi amacıyla bu doğrultuda kurulacak komisyonların hapishaneler girişlerine izin verilmelidir.

7. Dünya Tabipleri Birliği’nin Açlık Grevi Eylemcileriyle İlgili Malta Bildirgesi’nde yer verildiği gibi “Açlık grevleri genellikle taleplerini başka yollardan ortaya koyma imkânları bulunmayan kişilerin başvurdukları bir protesto biçimidir. Hükümlüler ve tutuklular önemli bir süre için besin almayı reddederek, yetkililerin kamuoyundaki görünümüne olumsuz bir yön katarak belirli hedeflere ulaşmak isteyebilirler.” Bireysel yapılabileceği gibi kalabalık gruplar halinde de yapılır. Dolayısıyla Anayasanın 26.maddesi bağlamında hapishane işleyişine zarar vermeyen, süre gelen hapishane yaşamını zorlaştırmayan, sadece kendisine uzatılan yemeği yememek suretiyle sessiz protesto ile kendini ve karşı olduğu davranışı ifade etme yetisini ve bedensel özerkliğini kullanan mahpusun korunan bu alanına müdahalenin hak olabilmesi için bozulan düzenin ne olduğu ve ifade özgürlüğüne üstün kamu adına dengenin bozulduğunu gösteren bir hal aldığının açıkça neler olduğunun ortaya konulması gerekmektedir. Aksi takdirde şiddetsiz ve zararsız bir hak kullanımına karşı “Açlık grevi yapmak” şeklinde ifade edilen eylem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. ve 10. maddesinde yer alan düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında korunduğu düşünüldüğünde anayasanın düşünce ve kanaat hürriyeti başlıklı 25. ve düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin yer aldığı 26. maddesi kapsamında değerlendirilmesi öncelikli bir zorunluluktur. Dolayısıyla hapishane düzen ve işleyişine hiçbir zararı olmayan bu pasif eylemden ötürü mahpuslara disiplin soruşturmaları açılmamalıdır. Açılan disiplin soruşturmalarının derhal geri çekilmesi gerekmektedir.

  • Koordinasyonda yer alan kurumlar:
    • Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği
    • Çağdaş Hukukçular Derneği
    • İnsan Hakları Derneği
    • Özgürlük İçin Hukukçular Derneği
    • Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
    • Med-Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu
    • Türk Tabipler Birliği – İnsan Hakları Kolu
    • Türkiye İnsan Hakları Vakfı

 

Raporu görüntülemek için lütfen tıklayın…