MENÜ
ANA SAYFA
x

Basın ve İfade Özgürlüğüne Sahip Çıkan İnsan hakları Savunucuları Yargılanamaz…

BASIN AÇIKLAMASI
01.02.2021

01.02.2021

Vakfımızın önceki başkanı ve halen yönetim kurulu üyemiz Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve gazeteci-yazar Ahmet Nesin, Özgür Gündem gazetesinin maruz bırakıldığı yargısal tacize ve baskılara karşı gazeteyle dayanışma amacıyla 2016 yılının Mayıs ayında başlatılan ‘Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği’ kampanyasına değişik tarihlerde katılarak basın ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmışlardı.

Ancak haklarında açılan soruşturma sonucunda ‘terör örgütü propagandası’ yaptıkları iddiasıyla sevk edildikleri İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 20 Haziran 2016 tarihinde tutuklandılar. Yapılan itirazlar üzerine Şebnem Korur Fincancı ve Erol Önderoğlu 30 Haziran 2016, Ahmet Nesin ise 1 Temmuz 2016 tarihinde tahliye edildiler.

Haklarında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava 17 Haziran 2019 tarihinde beraat ile sonuçlandı. Mahkeme, beraat kararını üç insan hakları savunucusunun söz konusu gazetede sembolik geçici yayın yönetmenliği yaptıkları ve bunun “fiilen yerine getirilmediğinden” sebeple gazete içeriğinden haberdar olmadıkları ve dolayısıyla, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü sıfatıyla İnan Kızılkaya’nın içerikten sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle vermişti.

3 Kasım 2020 tarihinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, beraat kararını eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle, usul yönünden oy birliğiyle bozdu. Bozma gerekçesi, ilk derece mahkemesi tarafından İnan Kızılkaya’ya,  üç insan hakları savunucusuna nöbetçi yazı işleri müdürlüğü yaptıkları sırada gazetede yayınlanan içerikle ilgili bilgi verip vermediğinin sorulmaması idi. Bölge Adliye Mahkemesi, ayrıca dosyanın İnan Kızılkaya’nın dosyasıyla birleştirilerek birlikte değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.

Şimdi Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin yeniden yargılanacaklar. Duruşmaları yine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde, 3 Şubat 2021 tarihinde görülecek.

Kararlı bir insan hakları savunucusu, iyi bir hekim ve bilim insanı olan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, sahip olduğu tüm donanımıyla siyasal iktidarın insan hakları ve sağlık alanındaki uygulamalarının objektif ve bilimsel eleştirisini yapıyor, başta işkence ve diğer kötü muamele olmak üzere yaşanan hak ihlallerini görünür kılmaya ve önlemeye çalışıyor, cezasızlıkla mücadele ediyor. TİHV Başkanı olduğu dönemde çok başarılı bir şekilde yaptığı gibi şimdi de Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı olarak toplumun sağlığını ve haklarını korumaya çalışıyor.

Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin de hakikati görünür kılma faaliyetini bağımsız, objektif ve etkin bir biçimde yerine getiren gazeteciler. Basının ve gazeteciliğin demokratik bir toplumda büyük öneme sahip denetleme rolüne uygun bir şekilde, karar alıcıların icraatlarını, bilhassa da başta basın ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan/ihlal eden uygulamalarını eleştiriyor ve gerçekleri kamuoyu ile paylaşıyorlar.

Kısacası birer insan hakları savunucusu olarak çok önemli ve etkin rollere sahip üç kişinin haklarında verilen beraat kararının bozularak yeniden yargılanacak olmaları oldukça düşündürücü ve kaygı vericidir.

Peki, üç insan hakları savunucusu ne yapmıştır? Savunuculuk faaliyetinin doğası gereği bir basın organının maruz kaldığı baskılara dikkat çekmek için sembolik ve geçici olarak yayın yönetmenliği görevini üstlenmişlerdir. Zaten ilk derece mahkemesi de, aynı zamanda demokratik bir toplumda yurttaş olmanın sorumluluğu ve demokratik itirazın bir ifadesi olan bu dayanışma eyleminin suç olmadığı yargısına varmıştır. Ülkede yargı bağımsızlığının yitirildiğine dair kaygıların iyice arttığı koşullarda mahkemelerden bu tür kararların çıkması hukukun üstünlüğü ve demokrasi adına çok değerli ve umut tazeleyicidir.

Biz de umudumuzu tazeliyor ve daha da büyütmeyi arzu ediyoruz. Hakikatin karşılık bulacağına, adaletin gerçekleşeceğine ve arkadaşlarımızın beraat edeceğine inanıyoruz. Bu inançla da yüreği adalet, demokrasi ve insan haklarından yana çarpan herkesi, üç insan hakları savunucusu ile dayanışmak için 3 Şubat 2021 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 13.30 da görülecek olan duruşmaya, pandeminin gerektirdiği önlemlere uymak koşuluyla, davet ediyoruz.

İyi hekimlik, iyi gazetecilik, insan hakları ve demokrasi değerleri ve tabii ki dayanışma kazanacak.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı