MENÜ
ANA SAYFA
x

Çocuk Cezaevleri Kapatılsın!

ORTAK AÇIKLAMA
13.01.2014

BASINA VE KAMUOYUNA

09.01.2014

2014 yılına da  Sincan Cezaevinden çocuklara yönelik işkence haberleri ile girdik.

Çocukları ile görüşme yapan ailelerin başvurusu üzerine İHD Ankara Şube Cezaevi Komisyonu ve BDP Hukuk Komisyonu olarak gittiğimiz Sincan Cezaevinde yüreklerimizi burkan bir manzara ile karşılaştık. Bizler çıplak gözle  çocukların yüzlerinde çizik ve morluklar, kafalarında yumru büyüklüğünde şişlikler, vücutlarında özellikle karın bölgeleri, baldırları, sırtları ve bileklerinde kızarıklıklar ve şişlikler olduğunu gördük. Yine görüş odasına dahi topallayarak gelmeleri, ayakta dururken zorlanmaları da ilk etapta dikkat çeken hususlardı. Kiminin kıyafetlerine kan bulaşmış olduğu kiminin kıyafetinin halen parçalanmış halde üzerinde durduğu da açıkça görülüyordu.

Kamuoyuna duyurduğumuz şekliyle C10 Koğuşunda 01.01.2014 günü yapılan sayım esnasında hasta olan bir çocuğun  yattığı yerden kalkmak istememesi ve gardiyanın sen aşağı inene kadar gitmiyorum demesi üzerine olay başlamış ardından ise,  Sincan Çocuk ve Gençlik Cezaevinde bulunan 12 maphus çocuk  90lı yılları aratmayacak düzeyde bir işkence ile karşılaşmışlar ve hemen ertesi gün  işkence izlerinin ortadan kalkması için 4ü Şakran 4 üde Maltepe cezaevine sürgün edilmişlerdir.Ceza Kanunları vücut ve beden bütünlüğü bakımından kendini savunamayacak düzeyde olan kişilere karşı işlenen suçları hep ağırlaştırarak cezalandırmıştır. Bugün burada suç duyurusunda bulunacağımız olayda da kendini savunamayacak yaşta çocuklara karşı işkence suçu işlenmiştir. Fakat yavuz hırsız ev sahibini kovar misali odalarına gaz sıkılan, kafaları duvarlara vurularak, aç ve soğukta bırakılarak işkence edilen çocuklarımız dün Sincan Adliyesinde kamu malına zarar vermek görevli memura direnmek gibi suçlar isnat edilerek hakim karşısına çıkarılmıştır. Gene  bizzat bizlerin çıplak gözle gördüğümüz darp izlerini  raporlarımızda belirtmemize rağmen çocuklar olayın üzerinden 9 gün geçmesine rağmen halen adli tıbba sevk edilmemişlerdir.  Avukatlarımız, sürgün olarak gönderilen ve Sincan Çocuk ve Gençlik Cezaevinde kalan çocuklarla yaptıkları görüşmeler sonrası gittikleri cezaevlerinde de tekrar işkenceye maruz kaldıklarını Sincan Cezaevinde  kalanların ise sürekli hakaret, tehdit ve onur kırıcı muamelelere tabi olduklarını tespit etmişlerdir.  Konu hakkında Cezaevi görevlileriyle yaptığımız  görüşmelerden çıkan sonuç, Türkiye Cezaevleri’nde yaşanan insan hakları ihlallerinin çocuklara yönelik olarak da sürdürüldüğünü, bu şiddet politikasının sistemli biçimde, planlı, programlı olarak uygulamaya konulduğunu ortaya koymaktadır.

18 yaşından küçük olmaları sebebiyle genel anlamda mahpusların sahip olması gereken hak ve özgürlüklerin çok daha ötesinde, Çocuk Koruma Kanunu ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan hak ve özgürlüklerin kendilerine sağlanması gereken çocukların tam tersine sürekli biçimde mağdur edildiklerini bu son olayda bir kez daha görmüş olduk.

Cezaevlerinde diğer mahpusların yaşadığı tecrit koşullarında tutulan, tek kişilik hücrelerde yalnız başlarına yaşamak durumunda bırakılan, insanlık dışı, onur kırıcı çıplak arama işkencesine maruz bırakılan, aç bırakılarak, üşütülerek en temel insani ihtiyaçları karşılanmayan, havalandırma hakları, iletişim hakları, bilgi edinme hakları ellerinden alınan bu çocukların geleceğinden hepimiz sorumluyuz.

Bizler cezaevindeki çocukların yaşadığı insanlık dışı uygulamaların bundan sonra da takipçisi olacağımız belirtiyor, tüm kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz.

İnsan Hakları Derneği

Türkiye İnsan Hakları Vakfı

Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi

Gündem Çocuk Derneği

Açıklamanın pdf’ini indirmek için tıklayınız.