MENÜ
ANA SAYFA English Kurdî
x

HAKAN TOSUN CİNAYETİNDE ŞEFFAF VE ETKİLİ SORUŞTURMA İSTİYORUZ

BASIN AÇIKLAMASI
15.12.2025

BASIN AÇIKLAMASI

15 Aralık 2025, Adalet Bakanlığı Önü, Ankara

Gazeteci, belgeselci ve hak savunucusu Hakan Tosun’un öldürülmesinin üzerinden tam 63 gün geçti. 63 gündür aynı soruyu soruyoruz:

Hakan Tosun’a ne oldu?

Bugün burada, Adalet Bakanlığı’nın önünde, sadece bir cinayetin değil; devletin yurttaşlarına karşı sorumluluğunun, hukukun tarafsız uygulanmasının, kamu görevinin şeffaf yürütülmesinin akıbetini sormak için toplandık.

10 Ekim 2025 gecesi ailesinin evine gitmek üzere yolda olan Hakan Tosun’a sokak ortasında üç kişi saldırmış, saldırı sokaktaki güvenlik kameraları tarafından kayda geçirilmiştir. Hakan çevredeki yurttaşların çağrısı ile olay yerine gelen ambulansla Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne kaldırılmıştır. Ancak ailesinin ve arkadaşlarının ısrarlı arayışlarına rağmen kendisinden 27 saat boyunca haber alınamamış, Hakan’ın ölümü hastane tarafından 13 Ekim 2025 günü açıklanmıştır.

Kamera kayıtlarının ve görgü tanıklarının olduğu bu kadar açık bir olayda soruşturmanın yürütülme süreci ve yöntemi ile ilgili acil ve önemli sorular bulunmaktadır. Yetkililerin, cinayetin üzerinden geçen 63 güne rağmen hala açıklığa kavuşmayan bu sorulara yanıt verme yükümlülüğünü hatırlatma için bugün buradayız.

SORUYORUZ!

Kamuoyuna yansıyan olay yeri görüntüleri ile ilgili sorular henüz neden yanıtlanmamıştır?

Kamuoyunun zihninde soru işaretleri yaratan bu görüntülerdeki kişiler hakkında yürütülen soruşturmanın niteliği belirsizliğini korurken, söz konusu kişilerden bazılarının serbest olmaları ve sosyal medyada silahlı şekilde ‘çete’ ile ‘infaz timi’ etiketleri altında paylaşım yapmaları hangi gerekçeyle açıklanabilir?

SORUYORUZ!

Karakol soruşturma görevinin gereklerini eksiksiz, tarafsız ve şeffaf biçimde yerine getirdi mi?

Basına yansıyan ve avukatlarının açıklamalarından, ailenin ve kamuoyunun kaygılarından takip ettiğimiz gerçeklerin aydınlatılması için sormaya devam ediyoruz

Basında yer alan bilgilere göre; Savcı tarafından haklarında gözaltı emri çıkarılan cinayet faili iki kişinin telefonla aranarak karakola “davet edildiği” belirtilmektedir. Bu durum her cinayet failleri için uygulanan rutin bir işlem midir yoksa bu cinayetin faillerine özgü bir uygulamamıdır?

Karakol polisleri ile failler ve/veya yakınları arasında aynı semtte bulunan bir lokantada görüşme oldu mu?

Polisin elinde bulunan görüntülerin tamamı “kesintisiz” biçimde savcıya teslim edildi mi ve Hakan Tosun’un avukatlarına verildi mi?

SORUYORUZ!

İçişleri Bakanlığı’nın “müfettiş görevlendirildi” açıklamasından sonra ne oldu?

Hakan Tosun cinayeti sonrası bilinen şaibelerin üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından karakoldaki soruşturma sürecinin denetlenmesi için müfettiş görevlendirildiği açıklandı.

  • Bu teftiş gerçekleştirildi mi?

  • Eğer teftiş yapıldı ise hangi sonuçlar elde edildi?

  • Kusurlu bulunan personel var mı? Varsa bir yaptırım uygulandı mı? Soruşturmadan el çektirildi mi ya da görevden alındı mı?

Kamuoyuna tek bir somut bilgi verilmedi. Bakanlığın bu denetime dair hiçbir açıklama yapmaması bu soruşturmanın şeffaf yürütüldüğüne dair kamuoyunun ve bizlerin kaygılarını artırmıştır.

SORUYORUZ!

Soruşturmayı yürüten savcı tarafından aile üyelerine “Bana kalsa bu dosyayı böyle kapatırdım” söylendiği iddia edilmektedir. Soruşturma süreçlerini yürüten yetkili makamların tarafsız ve bağımsız bir tutumla davranması beklenir.

Tarafsızlık ilkesinin korunması Adalete erişimin en temel yaklaşım ilkelerindendir. Kamuoyuna yansıyan bu açıklamalar yapılmış mıdır? Yapıldıysa nedenleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

SORUYORUZ

Hakan Tosun Cinayetinin Aydınlatılması Adalet Bakanlığı Sorumluluğunda değil midir?

Hakan Tosun’un ölümünün tüm yönleriyle, eksiksiz, gecikmeksizin ortaya çıkarılması için şaibelere yer bırakmayan şeffaf, tarafsız, hızlı bir soruşturma sürecinin işletilmesi Adalet Bakanlığı’nın sorumluluğundadır. Hakan Tosun cinayetinin aydınlatılması, faillerinin yargılanması ve kamu vicdanında açılan yaraların sarılması, ailesi ve sevenlerinin, biz insan hakları ve hak örgütlerinin sorduğu ve sormaya devam edeceği soruların yanıtlanması Adalet Bakanlığı’nın sorumluluğunda değil midir?

Bu cinayetin kapatılmasına kamu vicdanı izin vermeyecektir.

Bu cinayet, yurttaşların yaşam ve güvenlik hakkına yönelmiş vahşi bir saldırıdır.

Hakan Tosun, bir gazeteci, belgeselci ve ekolojiden barınma hakkına pek çok alanda emek vermiş bir hak savunucusudur. Hakan aynı zamanda bir organ bağışçısıdır. Ölümünden sonra bile başka yaşamların kurtulmasına el veren, dayanışmayı sürdüren bir yaşam savunucusudur.

Bir yaşam savunucusunun yaşam hakkı vahşice elinden alınmıştır.

Üzerinden 63 gün geçti.

Cinayet kamera kayıtlarındaki görüntüler ve deliller neden değerlendirilmiyor ve açıklanmıyor?

Olaya müdahale eden tüm kamu görevlileri biliniyor.

Bu dosyada karanlıkta kalanlar bir aksaklık mıdır, soruşturmanın önüne çekilmiş görünmez bir setin işareti midir? Bu sorular yanıt bekliyor.

SORUYORUZ!

Hakan Tosun neden ve nasıl öldürüldü? Failleri kim ya da kimlerdir?

Ve bugün hâlâ aynı noktadayız:

Devlet susuyor, adalet gecikiyor,

Hakan Tosun’a ne olduğu ise 63 gündür karanlıkta bırakılıyor.

Biz hâlâ aynı soruyu soruyoruz:

Hakan Tosun’a ne oldu?

Bu sorunun cevabı verilene kadar, sorumlular yargı önüne çıkarılana kadar, soruşturma üzerindeki tüm gölgeler kalkana kadar susmayacağız.

Bu dosya kapatılamayacak.

Adalet sağlanıncaya kadar takipçisi olacağız.

İMZACI KURUMLAR

Ekoloji Birliği

İklim Adaleti Koalisyonu

İnsan Hakları Derneği

KaosGL Derneğj

Polen Ekoloji Kolektifi

Türkiye Çevre Platformu

Türkiye İnsan Hakları Vakfı

Türkiye Gazeteciler Sendikası

ÜniKuir Derneği

Yaşam Bellek Özgürlük Derneği

Özgürlük İçin Hukukçular Derneğe