İsrail Polisinin Yüzlerce Kişinin Yaralanmasına Yol Açan Zulmünü Kınıyor, Yaralılara Acil Şifalar Diliyoruz. İsrail Devletini Şiddeti ve İşgal Politikalarını Durdurmaya, İnsan Haklarına Saygılı Olmaya Davet Ediyoruz.
Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) Kolombiya’ya, Türkiye’ye ve işgal edilmiş Filistin topraklarına kadar, dünyanın her yerinde kolluk güçlerinin uyguladığı şiddette kaygı verici bir tırmanış yaşanıyor. Özellikle son günlerde Kolombiya’da, uluslararası insan hakları örgütlerinin rapor ettiği kolluk güçleri tarafından işlenen öldürme, işkence, zorla kaybetme ve cinsel şiddet suçları ağır bir insanlık krizine işaret ediyor.
Bu krizin bir başka görünümü ise İsrail devletinin Filistin topraklarına ve halkına yönelik uyguladığı sistematik şiddet ve saldırılardır. Filistinliler binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan zorla çıkarılıp, yerlerine evrensel insan hakları değerlerine ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde İsrailli yerleşimciler yerleştiriliyor. Bunun en son örneği, geçen hafta Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah Mahallesi’nin Filistinli sakinlerinin tahliyesi kararı oldu.
Filistinlilere yönelik sürdürülen bu tür taciz ve saldırı dalgası, Doğu Kudüs’ün İsrail tarafından işgalinin yıl dönümünde polisin Mescid-i Aksa’da nöbet tutan Filistinlilere göz yaşartıcı kimyasal ajanlar, plastik mermi ve ses bombası kullanarak yaptığı müdahaleyle yeni bir boyut kazandı. İsrail polisinin yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açan bu zulmünü kınıyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Bugüne değin yaşanan acı tecrübeler, İsrail devletinin sürdürdüğü işgal ve saldırı politikalarının hiçbir şekilde barışa ve Ortadoğu halklarına hizmet etmediğini açıkça göstermiştir. Bu nedenle İsrail devletini Filistinlilere yönelik şiddeti ve yerinden etmeleri durdurmaya, her türlü ayrımcılığa son vererek insan haklarına saygılı olmaya, 1967 yılındaki sınırları esas alan iki devletli çözüm için adım atmaya davet ediyoruz. İlk adım olarak da, bugünlerde yeniden başlatılan Gazze Şeridi bölgesine yönelik saldırılar ve tam kapatma/abluka uygulamaları derhal sonlandırılmalıdır.
Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası toplumu da Filistin halkına yönelik zulme karşı etkin ve samimi tutum almaya, barış ve adaleti tesis etmeye çağırıyoruz.
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI İNSAN HAKLARI DERNEĞİ