MENÜ
ANA SAYFA
x

Operasyonlar, ‘Demokratik’ Seçim Ortamına ve Seçim ‘Güvenliğine’ Yönelik Kabul Edilemez Bir Müdahaledir!

ORTAK AÇIKLAMA
26.04.2023

Diyarbakır merkezli bir soruşturma kapsamında 21 ilde yapılan operasyonlarla aralarında insan hakları savunucuları, avukatlar, gazeteciler, siyasi parti yönetici ve üyelerinin de olduğu en az 128 kişinin gözaltına alınması “demokratik”seçim ortamına ve seçim “güvenliğine” yönelik kabul edilmez bir müdahaledir. Bu gözaltılar, eşitlik ve ayrımcılığa uğramama hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, barışçıl bir şekilde toplanma ve örgütlenme özgürlüğü, güvenlik hakkı, etkili hukuk çözümlerine erişim hakkı ve bilgi edinme hakkının, dolayısıyla da seçme ve seçilme hakkının açıkça ihlalidir. Bu yargısal tacize derhal son verilmeli, gözaltına alınanlar serbest bırakılmalıdır. Seçim sürecini uluslararası insan hakları standartlarına uygun olarak yürütmekle sorumlu olan siyasal iktidarın, bizzat en temel hak ve özgürlükleri ihlal etmesi kabul edilemez.

26 Nisan 2023

Basına ve Kamuoyuna

Seçimler de dahil olmak üzere kamusal işlerin yürütülmesine katılım, evrensel insan hakları hukuku araçları ile korunan bir insan hakkıdır. Dürüst ve güvenilir seçimler ise insanların yönetime katılım sağlamaları ve seslerini duyurmaları için hala en güçlü ve etkili yöntemdir. Başka bir ifadeyle İnsan hakları ilke ve normlarına saygı zemininde düzenlenen seçimler ve bu yolla oluşan halk iradesi kamu otoritesinin meşruiyetinin temelini oluşturur.

Yine evrensel hukuka göre seçimlerin özgür olup olmadığına dair en temel gösterge, herhangi bir ayrımcılık ve kısıtlama yapılmaksızın belirlenen seçmenlerin siyasi iradesinin tezahür etmesine ne ölçüde izin verildiği ve seçimlerin insan haklarına tam olarak saygı gösterilen ve herkesin bunlardan tam olarak yararlanabildiği güvenli bir ortamda gerçekleşip gerçekleşmediğidir.

Seçim süreçlerinin merkezinde yer alan katılım hakkının yanı sıra başka temel hak ve özgürlükler de söz konusudur. Akla ilk gelen seçme ve seçilme hakkıdır. Ancak bu hakkın anlamlı bir şekilde kullanılabilmesi için, başta eşitlik ve ayrımcılığa uğramama hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, barışçıl bir şekilde toplanma ve örgütlenme özgürlüğü, güvenlik hakkı, etkili hukuk çözümlerine erişim hakkı ve bilgi edinme hakkı olmak üzere insan haklarının herkes tarafından kullanıldığı bir ortamın olması gerekmektedir.

Evrensel hukuka göre seçim güvenliğini sağlama sorumluluğu devletlere/hükümetlere aittir. Oysa siyasal iktidar bu konudaki pozitif ve negatif yükümlülüklerini layıkıyla yerine getirmediği için seçim çalışmalarının ivme kazanmasıyla birlikte yaşanan hak ihlallerinde kaygı verici bir artış görülmektedir.[1]

Bilhassa muhalefet partilerinin adaylarına, seçim bürolarına ve parti binalarına yönelik sivil kişiler tarafından yapılan saldırılar ya da muhalif partilerin seçim çalışmalarına yönelik kolluk güçleri tarafından yapılan müdahale ve engellemeler dikkat çekicidir.

Bunun son örneği dün sabah, Diyarbakır merkezli bir soruşturma kapsamında 21 ilde yapılan operasyonlarla aralarında insan hakları savunucuları, avukatlar, gazeteciler, siyasi parti yönetici ve üyelerinin de olduğu en az 128 kişinin gözaltına alınması olmuştur. Seçimlere çok az bir sürenin kaldığı koşullarda bu soruşturma ve daha da artmasından kaygı duyulan gözaltılar “demokratik” seçim ortamına ve seçim “güvenliğine” yönelik kabul edilmez bir müdahaledir.

Özellikle insan hakları savunucuları, avukatlar ve gazeteciler seçim güvenliğinin sağlanmasında kritik role sahiptirler. Bu kişilerin gözaltına alınmaları, seçim süreçlerinde yaşanan hak ihlallerinin ve yolsuzlukların izlenmesini, tespit edilip raporlanmasını, haber yapılmasını engellemek, böylelikle de halkın/seçmenlerin bilgi edinme ve hakikati öğrenme haklarını ihlal etmek anlamına gelmektedir.

Keza HDP’nin örgütlenmeden sorumlu yöneticilerinin ve üyelerinin gözaltına alınması partinin seçim çalışması yapmasını sabote etmek, dolayısıyla bu partiye oy veren milyonlarca seçmenin örgütlenme ve propaganda yapma özgürlüğünü ihlal etmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi yaptığı birçok yorum ve değerlendirmede siyasi partilerin ve parti üyeliğinin seçim süreçlerinin yürütülmesinde önemli bir rol oynadığını belirtmektedir. Dolayısıyla, siyasi partilerin ve üyelerinin gereksiz müdahalelerden uzak olmaları teminat altına alınmalı ve bunların kuruluş ve faaliyetlerine yönelik kısıtlamalar da yasallık, gereklilik ve orantılılık ilkelerine uygun olarak mümkün olan en dar çerçevede yorumlanmalıdır.

Kısacası gazeteciler, insan hakları savunucuları, yasalar çerçevesinde faaliyet yürüten siyasi partilerin yönetici ve üyeleri, seçim gözlemcileri, seçim toplantılarının gözlenmesi ve raporlanmasında yer alan diğer kişiler BM Kişisel ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi dahil pek çok sözleşme kapsamında korunma hakkına sahiptirler.

Dosyaya kısıtlılık getirildiği için gerekçesi kamuoyu ile paylaşılmayan söz konusu gözaltılar, eşitlik ve ayrımcılığa uğramama hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, barışçıl bir şekilde toplanma ve örgütlenme özgürlüğü, güvenlik hakkı, etkili hukuk çözümlerine erişim hakkı ve bilgi edinme hakkının, dolayısıyla da seçme ve seçilme hakkının açıkça ihlalidir. Bu son uygulama bugüne kadar yaşanan ihlaller ile birlikte düşünüldüğünde 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak seçimin güvenliği konusunda ciddi endişelere yol açmaktadır. Adil ve demokratik bir seçim ortamı konusunda zaten birçok kısıtlılığın olduğu bir süreçte gerçekleştirilen ve doğrudan bir gruba yönelik olan bu “toplu” gözaltına alma fiili, gerçekte seçmenlerin bir grubunu suçlulaştırmayı hedefleyen ayrımcı bir çabadır. 

Eşitlik ilkesinin açık bir ihlali olan bu tür fiillere; insan hakları savunucuları, avukatlar, gazeteciler, siyasi parti yönetici ve üyelerine yönelik yargısal tacize derhal son verilmeli, gözaltına alınanlar serbest bırakılmalıdır.

Seçimin güvenli ve demokratik koşullarda gerçekleştirilmesi için siyasal iktidara da uluslararası taahhütlerini hatırlatıyor, seçimlere dair insan hakları standartlarına uygun davranmaya davet ediyoruz.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı – İnsan Hakları Derneği

[1] Yaşanan bu tür ihlaller hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek için https://tihv.org.tr/gunluk-ih-raporlari/ sayfasından yararlanabilirsiniz.