TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Uludere Alt Komisyon Raporu: Bir Katliamın Sorumluları Nasıl Korunur
28 Aralık 2011 tarihinde, Şırnak İli Uludere İlçesi Ortasu Köyü (Roboski) sınır hattında Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-16’lar tarafından saat 21:40 ilâ 22:24 arasında 4 kere yapılan hava bombardımanı sonucu çoğu çocuk 34 sivil öldürülmüştür. Olay duyulur duyulmaz İHD ve Mazlum Der Genel Merkezleri bölge şube yöneticilerini olay yerine göndererek ön incelemelerde bulunmuş, akabinde insan hakları, emek ve meslek örgütleri ile birlikte araştırma ve inceleme yaparak Roboski Katliamı Raporu’nu 3 Ocak 2012 günü kamuoyuna açıklamıştır. Bu raporda da belirtildiği gibi yaşanan bu olay gayet açık bir katliamdır. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu 9 Ocak 2012 tarihinde alt komisyon kurarak olayla ilgili araştırma ve incelemeye başlamış, raporunu 6 Mart 2013 tarihinde bitirerek oy çokluğu ile onaylamıştır. Raporun sonuç bölümünde olayın kasten yapıldığına yönelik herhangi bir delil elde edilemediği görüş ve kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir.
Raporun kendi içinde çelişkilerle dolu olduğu, maddi gerçekliği gizlemeye dönük ve olayda sorumluluğu bulunan askeri ve sivil yetkilileri aklama gayreti içerisinde yazıldığı anlaşılmaktadır. Meydana gelen katliamda uluslar arası hukuk ve ulusal hukukumuz açık bir şekilde çiğnenmiştir. Ulusal hukuka göre güvenlik kuvvetlerinin dur ihtarında bulunmadan silah kullanması yasaktır. Ancak kendilerine yönelik silah kullanma durumu varsa silah kullanılabilir. Sınırın tam sıfır noktasında yapılan bombalamanın ulusal hukuk ihlali olduğu çok açıktır. TBMM tarafından kabul edilen sınır dışına silahlı kuvvet unsurlarının gönderilmesi ve silah kullanılması ile ilgili karar uluslar arası hukuka aykırıdır. Bu konu ile ilgili güvenlik konseyi kararı bulunmamaktadır. Ayrıca silahlı militanların Türkiye’deki herhangi bir yere saldırısı ile ilgili sıcak takip anında silah kullanılabilir. Somut duruma baktığımız zaman Gülyazı ve Ortasu köylerinden geldiği belli olan sivillerin yanlarında silah taşımadıkları, bu durumun insansız hava araçları ile anlaşılabilir olduğu, açık arazide bulundukları, insansız hava araçlarını ve savaş uçaklarının sesini duydukları halde herhangi bir yere kaçmadıkları, kendilerinden sınır birliğinin haberleri olduğu gibi hususlar değerlendirildiğinde sivil oldukları bilinen grubun kasıtlı bir şekilde bombalandıkları anlaşılmaktadır.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu şu soruya cevap bulması gerekirken, olayı örtbas etmek istemiştir. Bombalama emrini kim verdi? Bombalama emri niçin verildi? Bombalama anında hata yapıldığı öğrenildi ise mağdurlara niçin acil yardım yapılmadı? Siyasal iktidar bu olay nedeni ile özür diledi mi? Görüldüğü gibi bu kadar basit sorulara cevabı araştırmayan bir komisyon katliamı aydınlatmak yerine sorumluları kollama gayreti içerisine girmiştir.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na sesleniyoruz. Bu raporunuzu geri çekin ve olay aydınlanıncaya kadar herhangi bir rapor açıklamayın.
Mavi Marmara saldırı nedeni ile İsrail Devleti nihayet özür dilemiştir. Roboski katliamı nedeni ile hükümet henüz özür dilememiştir. Hükümetin özür dilemesini beklemekteyiz.
Darbe teşebbüsleri nedeni ile yüzlerce subay hakkında dava ve soruşturmalar devam ederken ve bunların birçoğu tutuklu yargılanırken, sorumluları çok rahatlıkla ortaya çıkartılabilecek Roboski katliamı nedeni ile henüz yargı önüne çıkarılmış bir asker veya sivil bulunmamaktadır. Türk yargısı bu olayda sınıfta kalmıştır. Cezasızlık politikası devam etmiştir. Roboski katliamı açık bir infazdır. İnfazı yapanlar er ya da geç açığa çıkacaktır.
Gerek Türkiye’de gerekse de dünyada Roboski katliamı vicdanlarda mahkum edilmiştir. Toplum vicdanında mahkum edilmiş bir olayı örtbas etmeye kalkmak ancak otoriter yönetimlerde söz konusu olabilir. Türkiye demokratikleştikçe Roboski katliamı gibi katliamlar da aydınlatılacaktır. Roboski katliamı insanlığa karşı bir suçtur. İnsanlığa karşı suçlar er ya da geç açığa çıkarılacaktır.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI