MENÜ
ANA SAYFA
x

TTB Onurumuzdur ve Asla Yalnız Değildir!

ORTAK AÇIKLAMA
01.12.2023

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına ilişkin ortak bir açıklama yapan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), söz konusu kararı “ülkede yaşanmakta olan hukuksuzlaştırma ve kurumsuzlaştırma sürecinin yeni bir evresi” olarak nitelendirdi. Açıklamada, “Bu endişe verici gidişatın bizleri ve tüm toplumu teslim almasına izin vermeyeceğiz” denildi. 

Açıklamada şunlar ifade edildi:

Kurulduğu günden beri hekimlik mesleğinin etik ilkelerine dayalı olarak iyi hekimliğin nitelikli olarak uygulanabilmesi, toplum sağlığı, adalet, insan hakları, barış ve demokrasi değerleri için mücadele eden, bu toprakların ve dünyanın onuru Türk Tabipleri Birliği (TTB) yöneticilerinin görevden alınması, ülkede yaşanmakta olan hukuksuzlaştırma ve kurumsuzlaştırma sürecinin yeni bir evresi olup hiçbir şekilde kabul edilemez!

1 Aralık 2023

Türk Tabipleri Birliği (TTB) hakkında açılan davanın 30 Kasım 2023 tarihinde Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, TTB Merkez Konsey üyelerinin görevden alınmasına, Konya, Malatya, Erzurum, Samsun ve Denizli Tabip Odaları Başkanlarının Merkez Konseyi üyeleri olarak görevlendirilmesine ve TTB’nin bir ay içinde kongre yapmasına karar verilmiştir.

Tüm karineleri ile siyasal olduğu çok açık olan bu karar, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın geçen yıl bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalar sonrası başlayan sürecin sonucunda tezahür etmiştir. Kayyumcu bir zihniyetle son hızla yürütülmekte olan Türkiye’nin hukuksuzlaştırılması ve kurumsuzlaştırılması sürecinin yeni bir evresi olan bu karar, hiçbir şekilde kabul edilemez.

TTB, hekimlik mesleğinin etik ilkelerinin gereklerini yerine getirerek her şeyin, her değerin piyasalaştırıldığı günümüz dünyasında iyi hekimliğin yaşam bulması için mücadele eden bağımsız bir meslek örgütüdür. Bağımsızlık, hekimlik mesleğinin temel ilkelerinden biri ve varoluşunun kaynağıdır.  Bağımsız olmayan bir hekimin mesleğini yapması, ettiği yemin gereği insan yaşamını ve sağlığını koruması mümkün değildir. Dolayısıyla dünyanın hiçbir yerinde hekimler sarayların, hükümetlerin doktoru değildir: Emir almazlar, talimatla iş yapmazlar.

Meslek etiği ilkelerinin merkezinde insan olduğu için hekimler, insan haklarının kararlı savunucusudurlar. İnsanın iyilik halinin sadece biyolojik ve psikolojik bir iyilik olmadığını, tam bir iyilik haline ise ancak sosyal ve siyasal iyilik hali ile erişilebileceği gerçeğini ilk kez hekimler dile getirmiştir. Bu nedenle hekimler, bireyin ve toplumun/halkın sağlığını korumak için her türlü adaletsizlikle mücadele ederler, demokrasiyi ve barışı savunurlar.

TTB, kurulduğu günden beri bu anlayış ve ilkeler ışığında hareket etmiş, hekimlik mesleğinin etik ilkelerine dayalı olarak iyi hekimliğin nitelikli olarak uygulanabilmesi, toplum sağlığı, adalet, insan hakları, barış ve demokrasi değerlerini korumak için mücadele etmektedir. Dolayısıyla sadece bu toprakların değil tüm dünyanın onurudur.

Örgütlenme özgürlüğü, ifade ve toplanma özgürlükleri ile birlikte demokratik bir toplumun temelini oluşturur. Bu özgürlükler, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) başta olmak üzere pek çok uluslararası sözleşme ve belge tarafından güvence altına alınmıştır. Keza mevcut anayasada da aynı güvenceler söz konusudur.

Bu güvencelere göre demokratik toplumun asli öznesi olan yurttaşın/seçmenin/üyenin iradesine saygının gereği olarak bir görevi yerine getirmek üzere seçilenleri ancak seçenler azledebilir. Bu demektir ki, TTB Merkez Konseyi’nin görevi olmayan işler yapıp yapmadığına da ancak özgür iradesiyle TTB Genel Kurulu/Kongresi karar verebilir, siyasal iktidar değil. Maalesef uzunca bir süredir adım adım gerçekleştirilen kurumsuzlaştırma ve anayasızlaştırma sürecinde söz konusu güvencelerin de hiçbir hükmünün kalmadığı TTB kararıyla bir kez daha açıkça görülmüştür.

Ancak bu endişe verici gidişatın bizleri ve tüm toplumu teslim almasına hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz. Çünkü TTB ve onunla dayanışma içinde olan bizler, haklılığımızı iyi hekimlik, insan hakları, barış ve demokrasi değerlerinden, gücümüzü ise dayanışmamızdan alıyoruz.

TTB onurumuzdur ve asla yalnız değildir.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı  –  İnsan Hakları Derneği