MENÜ
ANA SAYFA
x

Türkiye Kamuoyuna Duyurumuzdur – 13 Mayıs 1998

BASIN AÇIKLAMASI
13.05.1998

İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Sayın Akın Birdal’a yapılan silahlı saldırıyla ilgili olarak, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu şu değerlendirmeyi yapmıştır.

Sayın Birdal’a yönelik saldırı, ülkemizde bir cinayet girişiminin tüm koşullarının nasıl hazırlandığını, nasıl davet edildiğini göstermiştir. Olay, hiçbir spekülasyona gerek kalmayacak kadar açıktır ve sorumluları da bellidir.

Son on yıldır insan hakları savunucuları ya da ülkenin temel sorunları konusundaki resmî politika ve uygulamaları eleştirerek alternatif çözümler önerenler, hükümetin çeşitli düzeylerinden yanıt bulmak bir yana, Millî Güvenlik Kurulu ve Emniyet raporlarında “iç güvenliği tehdit eden unsurlar” olarak sunulmuş; bastırılmaları, susturulmaları istenmiştir.

Sayın Birdal’a yapılan saldırı, tüm insan hakları ve demokratikleşme savunucularına yönelik bir saldırı ve bir mesaj niteliği taşımaktadır. Ve bu mesaj, son günlerde bir katliam sanığına atfedilen ifadelerin, hukuka aykırı bir şekilde yayımlanmasının ardından başlatılan kampanyanın bir uzantısıdır. Nitekim kampanyanın başlamasından beri, ülkemizde insan hakları savunucularına ve muhalefete karşı resmî ve sivil terörün tırmandırıldığı görülmüş; öğrencilere yönelik cinayetler ve Cumartesi Anneleri’ne yönelik saldırılar yeniden başlatılmıştır.

Bazı basın ve yayın organlarının aracılığını yaptığı kampanyada, bu basın ve yayın kuruluşları, iddiaları ortaya atan kişiyi adeta hakikatin sözcüsü; bir sanık değil de savcı olarak sunmuş; kendileri de yargıçlık rolüne soyunmuşlardır. İddiaların yazarına o kadar güvenmektedirler ki, iddiaları araştırmaya bile gerek duymamışlardır.

Ülkemizde, “tehdit ve tehlike”, “ihanet” savlarına dayalı polisiye komplo ve propaganda kampanyalarının, “psikolojik savaşın” önemli bir parçası olarak gündeme getirilmesi yeni değildir. Bu son girişimin de, halkı kışkırtmak için tasarlanmış olan bir senaryo olduğu yönünde pek çok işarete tanık olduk.

Bu kampanyaları başlatanlar, geçmişte olduğu gibi bugün de olayların kontrolünü kaybetmeye mahkum olduklarını bilmeliydiler. Tahrik ettikleri olaylardan zarar gören, daima tüm Türkiye olmuştur. Onlar oynadıkları kumarda, onlarca yıldır kaybeden Türkiye halkı olmuştur.

Bizler, Türkiye İnsan Hakları Vakfı mensupları olarak, insan hakları ve demokratikleşme yönündeki çabalarımızın ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha görüyor; bu çabalarımızı daha da geliştirerek ve İHD ile dayanışma içinde yer alarak bu kampanyaya ve saldırılara karşı duracağımızı ilan ediyoruz.

Tüm insan hakları ve demokrasi savunucularına geçmiş olsun dileklerimizi sunarız.

 

13 Mayıs 1998,

TİHV Başkanı Yavuz Önen