Aralarında Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın da olduğu hak örgütleri, yaşlı ve ağır hasta mahpuslar Makbule Özer ve Hatice Yıldız’ın cezalarının infazına ara verilmesi ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “Hapishanede hayatlarını tek başlarına idame ettiremeyecek durumda olan Makbule Özer ve Hatice Yıldız’ın cezalarının infazının bir an önce geri bırakılması için başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurumlara çağrıda bulunuyoruz” denildi.
Açıklamanın tam metnini aşağıda bulabilirsiniz…
Yaşlı ve Ağır Hasta Mahpuslar Makbule Özer ve Hatice Yıldız’ın İnfazına Ara Verilmesi ve Tedavilerinin Dışarıda Gerçekleşmesi için İlgili Tüm Kurumları Sorumlu Davranmaya Çağırıyoruz!
83 yaşındaki Makbule Özer Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 75 yaşındaki Hatice Yıldız Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutulmaktadır. Avukatlarından ve ailelerinden aldığımız aktarımlara göre:
Makbule Özer, astım, tansiyon, diyabet, kemik erimesi gibi pek çok hastalığa sahiptir ve bu sebeple Eylül 2022 tarihinde ATK’den hapishanede kalamayacağına ilişkin rapor almıştır. ATK raporunda yeniden değerlendirmenin hangi tarihte yapılacağı belirtilmemiş, bu rapor üzerine cezası 1 yıl ertelenmiş ve tahliye edilmiştir. 2023 yılında hakkında çıkan yeni ATK raporunda hapishanede kalabileceği belirtilmiş, raporu veren heyetteki 2 uzman doktor ile heyet başkanının önceki raporu veren kişilerle aynı olduğu tespit edilmiştir. Avukatların her iki raporun aynı heyet tarafından hazırlanmış olmasına rağmen sonucun neden farklı olduğuna dair itiraz başvurusu sonucu 15.04.2024 tarihinde çıkan yeni ATK raporunda Makbule Özer hakkında “Durumu üç ay sonra değerlendirilmek üzere hapishanede kalabilir.” kararı verilmiştir. Bu kararda ilk iki rapor arasındaki çelişkinin kaynağına ilişkin bir açıklama yapılmamıştır. Son olarak avukatlar, üniversite hastanesi tarafından bağımsız rapor alınarak bu raporun ATK’ye sunulması talebi ile savcılığa başvurmuştur. Söz konusu başvuru savcılık tarafından reddedilmiştir.
Hatice Yıldız, tansiyon ve stres sebebiyle sıklıkla baygınlık geçirmektedir. Merdiven inip çıkarken ya da günlük aktiviteler esnasında bayılması halinde ciddi kazaların ve sağlık sorunlarının oluşmasından kaygı duyulmakta, günlük kullanması gereken ilaçların alımına ilişkin unutkanlık sorunu bulunmakta, sabah sayımı için erkenden uyanmak zorunda olmasına bağlı olarak sürekli baş ağrısı duymakta, omurgasındaki eğrilik sebebiyle beli, boyun fıtığı sebebiyle boynu ağrımakta, mide rahatsızlığına rağmen uygun diyet yemeğine erişimi sağlanamamakta bu durum ise mide ağrılarını arttırmaktadır. Fiziksel hastalıklarının yanı sıra ölüm korkusu, yaşlılık, sağlık sorunları sebebiyle psikolojisi hapishane ortamından olumsuz etkilenmekte ve nefes darlığı yaşamaktadır. Hatice Yıldız’ın gözündeki sağlık sorunu sebebiyle yaptığı doktor muayenesi neticesinde göz ameliyatı olması gerektiği kendisine belirtilmesine karşın okuma yazma bilmemesi sebebiyle sorunun ne olduğunu tam olarak anlamamakta ve kendini ifade etmekte zorlanmaktadır. Tüm bu durumlar ise sağlığını daha da olumsuz etkilemekte ve günlük aktivitelerini sürdürmesini zorlaştırmakta, bu sebeple diğer mahpusların desteğine ihtiyaç duymakta, ilaç kullanımına, günlük aktivitelerini yerine getirmesine diğer mahpuslar yardımcı olmaktadır.
Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 5 Mayıs 2024 tarihinde internet sitesinden yayınladığı istatistiklere göre, Türkiye hapishanelerinde 329.151 mahpus bulunmaktadır. Bu mahpusların 4827’si 65 yaş ve üzeri olup toplamda 176 yaşlı kadın mahpus bulunmaktadır. ( https://cte.adalet.gov.tr/Resimler/Dokuman/6052024163015istatistik-5.pdf , Erişim Tarihi : 13.05.2024)
Yaşlı mahpuslar, birçok farklı şekilde sistematik olarak kırılgan hale getirilmiş, bu kırılganlığı telafi edecek düzenlemelerden yoksun bırakılmıştır. Hapishanelerde yaşlılara yönelik iaşe bedellerinde, sosyal yardım alanında ya da özel bakım ihtiyaçları konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Türkiye hapishaneleri diyet yemeğe erişim, çamaşır, bulaşık, tuvalet gibi bir yaşlının en temel kişisel ihtiyaçlarının karşılanması noktasında oldukça yetersiz kalmaktadır. Ayrıca ek gıda, SGK’nin karşılamadığı tıbbi ve medikal malzemelere erişim gibi ihtiyaçlarda herhangi bir destek sağlanmamaktadır.
Düzenli tedaviye erişim hakkının ihlal edildiği bir hapishane ortamında, mahpusların hem fiziksel hem psikolojik sağlığı, yaşadıkları ekonomik ve pratik zorluklardan daha derin bir şekilde etkilenmektedir. Birden fazla kronik hastalık sebebiyle sürekli ve düzenli bakıma ihtiyaç duyan bir hastanın, kişisel bakımını hapishanenin yetersiz ekipman, personel ve hijyenik olmayan koşullarında tek başına sağlaması mümkün değildir. Hasta, yaşlı kadın mahpusları bu şartlar altında tutmak Anayasa’nın 17. maddesinde belirtilenin aksine onları özgürlüklerinden mahrum kalmanın doğal sonucu olan kaçınılmaz elem seviyesinden daha fazla sıkıntılı veya eziyetli bir duruma sokmaktadır.
Biz aşağıda imzası bulunan barolar, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, sendikalar olarak hasta ve yaşlı mahpusların sağlık durumları dikkate alınarak cezalarının infazının geriye bırakılması hakkına erişebilmesi ya da onlara alternatif cezalandırma yöntemlerinin uygulanması gerektiğini, hapishanede tutulmaları halinde tutulma koşullarının özgün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini savunuyoruz. Bu kapsamda hapishanede hayatını tek başına idame ettiremeyecek durumda olan Makbule Özer ve Hatice Yıldız’ın cezalarının infazının bir an önce geri bırakılması için başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurumlara çağrıda bulunuyoruz.
CEZA İNFAZ SİSTEMİNDE SİVİL TOPLUM DERNEĞİ
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ – GENEL MERKEZİ
KADIN ZAMANI DERNEĞİ
ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ – GENEL MERKEZİ
TOPLUM VE HUKUK ARAŞTIRMALARI VAKFI
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI