MENÜ
ANA SAYFA
x

1980’lerden Günümüze Türkiye’de İşkence: Epidemiyolojik Bir Başlangıç Çalışması

ÖNSÖZ

Elinizdeki çalışma bir insanlık suçu olmasına rağmen Türkiye gerçeği olarak halen süregelen “işkence”nin son 30 yıldaki izdüşümüdür. Savaş dönemlerinde dahi istisnası olmayan “işkence yasağı” çok uzun yıllar boyunca görmezden gelindi ve toplumsal muhalefeti sindirmek; topluma korku salmak amacıyla sıklıkla başvurulan bir yöntem oldu.

Siyasal iktidarlar uluslararası saygınlık açısından doğrudan kabul etmese de, dönem dönem söylemlerine yansıdığı üzere işkence en ağır haliyle özellikle 12 Eylül Darbesi’nden sonra yaşamımıza girmiştir. Elbette işkence o tarihten günümüze kadar aynı düzeyde seyretmemiştir. Bu çalışma tam da bu 30 yıl boyunca işkencenin Türkiye’deki seyrini, yaygınlığını incelemiş olmasıyla, bir ilktir.

AKP yetkilileri hükümeti devraldıkları 2002 yılından itibaren en üst düzeyden defaatle “işkenceye sıfır tolerans” ifadesini kullanmışlardır. Bu ifadenin arka planında ise yine gözaltında ve cezaevlerinde şüpheli ölümler meydana gelmiş, insanlar yine kolluk kuvvetlerinin fiziksel şiddetine maruz kalmıştır. Sekiz yıllık AKP iktidarı döneminde 1 Mayıs, 21 Mart gibi kutlamalara çok sert müdahale edildiğini, 2006 yılının Mart ayında Diyarbakır’da meydana gelen olaylar sonrasında gözaltına alınan yüzlerce insanın tamamının işkenceden geçirildiğine hep birlikte tanıklık ettik.

Siyasal iktidarların ihtiyaç duyduklarında işkenceyi hiç sakınmadan devreye sokabildiklerini geçmiş yıllardaki gözlemlerimizle söyleyebildiğimiz gibi, elimizdeki verilerin çıktılarıyla ortaya koyarak “işkenceye sıfır tolerans” söyleminin iktidarın tesisi ya da korunması ve sürdürülmesi noktasında işlevsiz olduğunu gösterebilme olanağı bulduk.

TİHV olarak yaptığımız bu çalışmanın; işkencenin olmadığı bir dünya umuduyla diğer tüm hak savunucularıyla bu çalışmayı geliştirmek isteyen TİHV çalışanlarına ve gönüllülerine ufuk açıcı olmasını dileyerek, Vakfın 20 yıllık tarihi boyunca bu birikime katkıda bulunan tüm dostlarımıza, çalışmada emeği geçen başta Melek Göregenli’ye ve öğrenci arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.

Prof. Dr. Şebnem KORUR FİNCANCI

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı

 

***

Araştırmayı PDF olarak indirmek için tıklayınız.