MENÜ
ANA SAYFA
x

Türkiye’de İşkencenin 22 Yılı

ÖNSÖZ

Türkiye İnsan Hakları Vakfı(TİHV) 1990 yılında İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı, Aşağılayıcı Davranış ve Cezalandırmalara maruz kalanlara tedavi ve rehabilitasyon hizmeti sunmak, işkenceyi tıbbi olarak belgelemek ve insan hakları ihlallerinin verilerini derleyerek görünür kılmak amacıyla kurulmuştur.

TİHV bugün tam 25 yaşında ve uzun yıllardır beş Tedavi ve Rehabilitasyon Merkeziyle çalışmalarını sürdürmektedir.

En ağır insan hakları ihlallerine tanıklık ettiği, davalarla karşılaştığı, insan hakları savunucularının yaşam hakkı ihlalleri ile yüz yüze geldiği yıllar boyunca çalışmalarını özverili dostları ve gönüllülerinin desteğiyle başarabildi TİHV ve 1980 askeri darbesinden faili meçhullere, gözaltında kayıplardan açlık grevleri dönemine, 19 Aralık cezaevi operasyonlarından Gezi parkı sürecine kadar yaşanan ağır hak ihlallerine maruz kalmış başvuruların izlem ve tedavisi, fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik hallerinin rehabilitasyonu ve takip süreci, hak ihlallerinin belgelenmesine yönelik çalışmaları hep birlikte emek verdiği gönüllülerine borçlu.

TİHV kuruluşundan beri dayanışma içinde olduğu iki örgüt; aynı zamanda kurucusu olan İnsan Hakları Derneği ve kurulmasında ortak aklı oluşturan Türk Tabipleri Birliği ile onları izleyen görece daha genç bir örgüt, Adli Tıp Uzmanları Derneği’nin de katkı ve desteğiyle insan hakları alanında bilimsel çalışmalar ve eğitim projeleri gerçekleştirmiş, emekle örülen insan hakları mücadelesinin hep ayrılmaz bir parçası olmuştur.

İstanbul Protokolü ilkeleri ile etkili bir belgelemenin yeni yöntemlerini araştırmış, sunduğu tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin niteliğini artırmayı hep dert edinmiştir. Bu amaçla ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli eğitim, bilimsel araştırma ve etkinlikler gerçekleştirerek işkencenin tıbbi olarak belgelenmesi ve işkence görenlerin tedavisi konusunda adeta bir okul görevi üstlenmiştir. İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı muamele veya cezaların etkili biçimde soruşturulması ve belgelendirilmesi için uluslar arası nitelikte yegâne kılavuz olan İstanbul Protokolünün oluşturulması, BM belgesi haline gelmesinde Physician for Human Rights ve ardından bu belgenin dünya çapında tanıtılıp eğitimlerinin verilmesi süreçlerinde International Rehabilitation Council for Torture Victims ile birlikte öncü bir rol üstlenmiştir.

TİHV’in gerçekleştirdiği tüm çalışmalar, başta yıllardır maddi ve manevi büyük fedakârlık ve özveri içinde görev yapan Kurucular Kurulu ile Yönetim Kurulu üyeleri ve profesyonel çalışanları olmak üzere ülkenin dört bir yanında aynı amaç için bir araya gelmiş sağlık çalışanı, hukukçu ve insan hakları savunucusu farklı toplumsal kesimlerden ve uzmanlık alanlarından yüzlerce duyarlı insanın, insan hakları eylemcilerinin, emekçilerinin ama en çok da bu Vakfa başvuran, birlikte çalıştığımız ve onlardan çok şey öğrendiğimiz işkence görenlerin ortak eseridir.

Bu çalışmada TİHV’in 1991-2012 yılları arasındaki başvurularının işkence öykülerine dair veriler derlenmiştir. 22 yıllık süreç içerisinde TİHV’in devasa birikimini paylaştığı bu ön çalışma; Türkiye ölçeğinde işkencenin sosyo-politik bağlamına önemli ipuçları verecek, bilim dünyası için de ileri çalışmalara bir temel sağlayacaktır.

Tüm çalışmalara katkıda bulunan, bizi yalnız bırakmayan dostlarımıza, çalışmalarımıza başından bu yana destek veren başta İnsan Hakları Derneği ve Türk Tabipleri Birliği olmak üzere ilgili tüm kurumlara şükranlarımızı sunarız.

Bir gün bu topraklarda ve tüm dünyada işkencenin tarihe karışması için yıllardır verdiğimiz mücadelenin ürünüdür bu çalışma. İşkencenin tarihin tozlu rafları arasında yerini alacağını bilmez değiliz. Bunun için mücadelemizi yükseltmeli, birbirimize güç vermeliyiz, işkenceyi belgelemeli, işkence görenin sesi olmalıyız…

Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!

Prof. Dr. Şebnem KORUR FİNCANCI

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı

 

***

Araştırmayı PDF olarak indirmek için tıklayınız.