Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri Demirel, Villanueva Ruiz, Köster ve Nienass, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Berke ve Perit’e yönelik işkence, keyfi tutuklama ve yargısal tacize son verilmesi için TİHV’in yaptığı çağrıya verdikleri yanıtta, iki öğrencinin derhal serbest bırakılmasını istedi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen’in durumuna ilişkin 14 Aralık’ta bir acil çağrı yayınlamıştı. Çağrıda iki öğrencinin keyfi bir şekilde tutuklu yargılandıkları, tek kişilik hücrelerde tutularak, sınav kağıtlarına ve ihtiyaç duydukları ilaçlara erişemedikleri aktarılmıştı. Ayrıca, Metris Cezaevi’nden Silivri Cezaevi’ne nakledildikleri 26 Ekim 2021 tarihinden itibaren, yakınları tarafından gönderilen mektupların Gök ve Özen’e iletilmediği; vegan olan Gök’e ise vegan beslenmeye uygun yemek sağlanmadığı; tutuklanmaları öncesinde katıldıkları barışçıl protestolar esnasında polis şiddetine maruz kalan öğrencilerin mevcut durumda insanlıkdışı hapishane şartlarında tutulduklar; bu nedenle Ersin Berke Gök ile Caner Perit Özen’e yapılan muamelenin açıkça işkence yasağının ihlali nitelik taşıdığı; fiziksel ve ruhsal bütünlükleri risk altında olan öğrencilerin eğitim haklarının da ihlal edildiği tespitlerine yer verilmişti.
Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri Özlem Alev Demirel, Idoia Villanueva Ruiz, Dietmar Köster and Niklas Nienass, TİHV’in yaptığı çağrıya verdikleri yanıtta yetkili kişi ve kurumlara şu çağrıda bulundular:
- Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen’in ve tüm barışçıl Boğaziçi Üniversitesi protestoları katılımcılarının fiziksel ve ruhsal bütünlüklerini, her koşulda garanti altına alınmalıdır.
- Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen’in insan hakları savunucusu olmalarınını cezalandırılmasından başka bir anlama gelmeyen keyfi tutukluluklarına acilen ve koşulsuz bir şekilde son verilmelidir.
- Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen ile birlikte tüm barışçıl Boğaziçi Üniversitesi protestoları katılımcıları hakkındaki suçlamalar düşürülmelidir.
- Türkiye’de insan hakları savunucularına yönelik her türlü tacize son verilmeli; her koşulda güvenlik ve özgürlük hakları ile birlikte, meşru çalışmalarını herhangi bir engelleme ya da misilleme kaygısı duymadan yerine getirebilecekleri koşullar sağlanmalıdır.
- Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 9 Aralık 1998 tarihinde kabul edilen BM İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi’nin, başta Madde 1, Madde 5(c) ve Madde 12.2 olmak üzere, tüm hükümlerine uyulmalıdır.