Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İstanbul’da Newroz etkinliğini takip ederken gözaltına alınan gazetecilerin “soykırım” hatırlatması yapılarak tehdit edilmesine tepki gösterdi. Olayla ilgili derhal etkin bir soruşturma başlatılması için çağrı yapan TİHV, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında “Bir kamu görevlisinin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olan soykırımı açıkça övebilmesinin altında, bugüne kadar işkence ve kötü muameleyi görmezden gelen, cezasız bırakan ve söylemleriyle meşrulaştıran, hatta teşvik eden siyaset anlayışının yattığı çok açıktır” dedi.
İstanbul’da Yenikapı Miting Alanındaki Newroz kutlamalarını takip eden bianet muhabiri Tuğçe Yılmaz ve Ali Dinç polisten şiddet görmüş, bianet’in Kürtçe editörü Aren Yıldırım da gözaltına alınmaya çalışılmıştı. Yine polis kontrol noktasında gözaltına alınan AFP foto ve video muhabiri Eylül Deniz Yaşar da, gözaltı işlemleri sırasında kendisine Yahudi Soykırımının hatırlatıldığını anlatmıştı.
İstanbul’da Yenikapı’da 17 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen Newroz etkinliğini takip eden gazetecilerin polisin fiziksel ve sözlü şiddetine maruz kalması hem basın özgürlüğünün hem de işkence ve diğer kötü muamele yasağının açık ihlalidir. pic.twitter.com/DruJhTuwlt
— TİHV-HRFT (@insanhaklari) March 20, 2024
Söz konusu paylaşımda şunlar ifade edildi:
“İstanbul’da Yenikapı’da 17 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen Newroz etkinliğini takip eden gazetecilerin polisin fiziksel ve sözlü şiddetine maruz kalması hem basın özgürlüğünün hem de işkence ve diğer kötü muamele yasağının açık ihlalidir.
Ancak daha vahimi, AFP Muhabiri Eylül Deniz Yaşar’ın gözaltına alınırken polisler tarafından Yahudi soykırımı hatırlatılarak tehdit edildiği, ırkçı ve ayrımcı hakaretlere maruz bırakıldığı iddia edilmektedir.
Söz konusu iddialarla ilgili derhal ve etkin bir soruşturma başlatılmalıdır.
Bir kamu görevlisinin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olan soykırımı açıkça övebilmesinin altında, bugüne kadar işkence ve kötü muameleyi görmezden gelen, cezasız bırakan ve söylemleriyle meşrulaştıran, hatta teşvik eden siyaset anlayışının yattığı çok açıktır.
Bu vesileyle bir kez daha yetkililere hatırlatıyoruz:
İşkence, istisnası olmayan bir suçtur.
İşkence ve diğer kötü muameleyi meşrulaştıran söylem ve eylemlerden vazgeçin, işkenceyi cezasız bırakmayın.”