20 Haziran tarihinde onu ve Erol Önderoğlu ile Ahmet Nesin’i hapsederek Şebnem Hocamızın, dolayısıyla Vakfımızın ve topyekun bir insan hakları mücadelesinin sesini hapsedebileceklerini sananlara inat o, tanıklık ettikleri ve kendi deyimiyle yeni öğrendiklerini yazmaya, Hapishane Günlükleri ile sesini duyurmaya devam ediyor:
“Ne yazık ki bugün bir darbe ile oluşturulmuş ve küçük küçük darbelerle pekiştirilmiş toplumsal sözleşme ile bağlı olduğumuz devlet, bölgede bir düşman hukuku işleterek; sokağa çıkma yasağı adı altında yargısız özgürlüğünden alıkoyma, temel gereksinimlerden, ekonomik, sosyal, kültürel haklardan yoksun bırakma ve kamu görevlilerini nefret suçu işlemeye teşvik ederek dehşet verici sayılara ulaşan yaşam hakkı ihlalleri gerçekleştiriyor.”