Türkiye İnsan Hakları Vakfı Dokümantasyon Merkezi[1]
1 Şubat 2013 Günlük İnsan Hakları Raporu
(02/001) Gözaltında Ölüm İddiası…
Nijerya’dan çalışmak için 2011 yılında Türkiye’ye gelen Courage Aigbedion’un 17 Ekim 2012’de İstanbul’da sokakta 5 kişi tarafından dövüldüğü, olayın ardından yaralı halde gözaltına alınan Courage Aigbedion’un gözaltında yaşamını yitirdiği 31 Ocak 2013’te öğrenildi.
Nijerya’da yayın yapan Vanguard Gazetesi’nin haberine göre, Courage Aigbedion, 2011 yılında iş bulmak için Türkiye’ye geldi. 17 Ekim 2012’de sokak ortasında beş kişi tarafından dövülen Courage Aigbedion, bu olayın ardından gözaltına alındı.
Vanguard Gazetesi’ne konuşan ağabey Presley Aigbedion, kardeşinin yediği dayak nedeniyle komaya girdiğini ve bu vaziyette üç hafta boyunca polis nezaretinde tutulduğunu ve kardeşinin nezarethanede öldüğünü söyleyerek şu açıklamayı yaptı: “Kardeşim 2011 yılında Nijerya’dan ayrılarak Türkiye’ye gitti ama tam ayrılma tarihini hatırlamıyorum. Olay olduğunda ben İngiltere’deydim. Ölüm haberini aldıktan sonra Almanya’da yaşayan diğer erkek kardeşimiz olayla ilgili Türkiye’ye gitti. Burada bazı faydalı bulgular elde etti. Buna göre kardeşim işten gelirken beş Türk gencinin saldırısına uğradı ve komaya girdi. Ardından polis tarafından gözaltına alındı ve tıbbi destek olmadan gözaltında tutuldu. Üç hafta sonra polis nezaretinde öldü. İstanbul’dayken kardeşim, Courage’ın ev arkadaşıyla da konuşmuş. O da bize Courage’ın saldırıya uğradığını ve polis tarafından ölüme terk edildiğini söyledi.
Polis ve hastane raporları Courage’ın 17 Ekim 2012’de öldüğünü gösteriyor. Ama bu olayın tam olarak hangi tarihte olduğunu bilmiyoruz çünkü polis raporuna ulaşamadık. Ama kendisini parmaklıklar ardında ziyaret edenler var ve kendisinin üç hafta boyunca nezarette tutulduğunu doğruluyorlar. İş arkadaşı da olayın olduğu gün Courage’la birlikte işte olduklarını, daha sonra ayrı ayrı evlerine gittiklerini teyit etti. Ev arkadaşı da Courage’ın sabah 2.00’de polis tarafından eve getirildiğini söyledi.
Türkiye’deyken Nijerya Konsolosluğu, Nwokolo soyadlı bir yetkiliyi kardeşime karakolda ve kimlik tespiti için tutulduğu morgda eşlik etmesi için gönderdi. Karakolda kimse bize suçlamaları göstermedi. Kimse cenazesinin Nijerya’ya geri gönderilmesi için hazırlanmış bir belge göstermedi. Polislerden biri bana Courage’ın karakola getirildiğinde dövülmüş ve yaralı halde olduğunu söyledi. 12 Aralık 2012’de kimlik tespiti için hastaneye gittik. Sol gözü mosmordu. Bay Nwokolo’yla birlikte Türk hükümetinin cenaze gönderme masraflarını karşılamasının ardından cesedin bize verilmesi için bazı belgeler imzaladık.”
Emniyet Müdürlüğü’nün yetkililerinin verdiği bilgilere göre ise Courage Aigbedion, karıştığı kavganın ardından ikamet sorunu nedeniyle Kumkapı’daki Yabancılar Şubesi’ne getirildi. Buraya girişte AIDS hastası olduğunu belirtti. Bir yandan işlemleri devam eden Courage Aigbedion burada 21 gün kaldı. Fenalaştığında Haseki Hastanesi’ne kaldırıldı. İddiaya göre solunum yetmezliğinden hayatını kaybetti.
(02/002) Diyarbakır’da Devam Eden KCK/TM Ana Davası…
“Koma Ciwaken Kurdistan-Kürdistan Topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi (KCK/TM) adlı yasadışı bir yapılanma oluşturdukları ve bu oluşum kapsamında faaliyet yürüttükleri” iddiasıyla 108’i tutuklu, 19’u firarî, 175 kişinin yargılanmasına 31 Ocak 2013’teki duruşmayla devam edildi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıklardan Ali Çelik ile ilgili delilleri ve iddiaların okunmasından önce sanık avukatlarının yasa değişikliği dolayısıyla davaya Kürtçe tercüman atanması talebini kabul eden mahkeme heyeti, Ali Şimşek’in verdiği Kürtçe ifadeyi tercüman aracılığıyla aldıktan sonra duruşmayı 1 Şubat 2013’e erteledi.
(02/003) Beraat Eden Belediye Başkanları…
Diyarbakır’da 4 Aralık 2009’da toplanarak Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarına dikkat çekmek amacıyla basın toplantısı düzenleyen kapatılan DTP’nin 98 belediye başkanı ve 8 il genel meclis başkanı hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” ve “yasadışı örgüt üyesi olmamakla birlikte yasadışı örgüt adına suç işledikleri” iddiasıyla hazırlanan iddianamenin kabul edilmesinin ardından 106 kişinin yargılanmasına 31 Ocak 2013’te devam edildi.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan son yargılamaya katılan sanıkların Kürtçe savunma yapma taleplerini kabul eden mahkeme heyeti, sanıkların esas hakkındaki son savunmalarını yapmalarının ardından sanıklardan Remezan Karacadağ’ın yargılama sırasında öldüğü anlaşıldığından kamu davasının düşürülmesine ve 105 sanığın delil yetersizliğinden beraat etmesine karar verdi.
(02/004) Cezaevlerinde Baskılar…
27 Temmuz 2011’den 31 Ocak 2013’e kadar geçen 554 günlük süre içinde avukatlarıyla görüştürülmeyen PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmek için 31 Ocak 2013’te Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran Asrın Hukuk Bürosu’na bağlı avukatlar Rezan Sarıca, Cengiz Yürekli ve Mazlum Dinç’in İmralı Adası’na gidişlerine, İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’ne ulaşımı sağlayan kosterin bozuk olduğu gerekçesiyle izin verilmedi.
(02/005) Parti Binasına Saldırı…
Mersin’in Mezitli İlçesi’nde 31 Ocak 2013’te Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) ilçe binasına düzenlenen taşlı saldırı sonucu binada maddi hasar meydana gelirken saldırıyı düzenledikleri iddia edilen 3 kişi düzenlenen operasyon sonucu gözaltına alındı.
(02/006) Hrant Dink Cinayeti Davası…
Terörle Mücadele Yasası’nda çocuklara yönelik 2010 yılında yapılan düzenleme nedeniyle Hrant Dink’in öldürüldüğü 19 Ocak 2007’de yaşı 18’den küçük olduğu gerekçesiyle dosyası ayrılarak, çocuk ağır ceza mahkemesine gönderilen, katil zanlısı Ogün Samast’ın “yasadışı örgüt üyesi olduğu ve cinayeti bu çerçevede işlediği” gerekçesiyle yargılanmasına 31 Ocak 2013’te devam edildi.
İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Ogün Samast katılmadı. Duruşmada mahkeme heyeti, Başbakanlık’a yazı yazılarak, MİT’ten kendi kanunlarına göre gizlilik arz etmeyen ve Hrant Dink cinayetine dair ellerinde bulunan tüm bilgi ve evrakların istenilmesine hükmetti.
Hrant Dink’in ailesinin avukatlarının, cinayetle ilgili Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nün gönderdiği SMS kayıtlarının bulunduğu dokümanların 8 sayfasının dosyaya konulmadığı yönündeki itirazını yerinde bularak, dokümanların eksik bölümlerinin mahkemeye gönderilmesinin istenmesine karar veren mahkeme heyeti, avukat İsmail Cem Halavut’un talebi üzerine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dava dosyasında yer alan TİB kayıtları içerisinde Ogün Samast’a ait olan kısımların gizliliği ihlal etmeyecek şekilde gönderilmesini de kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti ayrıca “Zirve Yayınevi Cinayeti Davası”nı gören mahkeme heyetinden Hrant Dink Cinayeti Davası’nda yargılanan sanıklar ve özellikle bu mahkemede yargılanan Ogün Samast ile ilgili mevcut ifade örnekleri, bilgiler, belgeler ve kanıt olabilecek verilerin bir örneğinin mahkemeye ulaştırılmasının istenilmesine de karar vererek duruşmayı erteledi.
(02/007) Beraat Eden Belediye Başkanı…
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında, 27-28 Nisan 2011’de Tunceli’nin Pülümür İlçesi’ne bağlı Kızılmescit Köyü’nün kırsal kesiminde çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG militanı yedi kişiden dördü için 4 Mayıs 2011’de Diyarbakır’da yapılan cenaze törenine katıldığı; BDP’nin 30 Nisan 2011’de gerçekleştirdiği yürüyüşte “yasadışı örgüt propagandası yaptığı” ve Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilişinin yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinliğe katıldığı gerekçesiyle dava açıldığı 8 Kasım 2011’de öğrenilmişti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı ve Osman Baydemir hakkında üç kez “yasadışı örgüt propagandası yaptığı”; bir kez “yasadışı örgüte üye olmamakla birlikte yasadışı örgüt adına eylem yaptığı” ve bir kez de “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettiği” suçlamalarıyla 28 yıla kadar hapis cezası istenen iddianameyi kabul eden Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Osman Baydemir’in yargılanmasına 31 Ocak 2013’te devam edildi.
Duruşmada mahkeme heyeti, tutuksuz olarak yargılanan Osman Baydemir’in delil yetersizliğinden beraat etmesine karar verdi.
(02/008) Yargılanan Kişiler…
İstanbul’un Esenyurt İlçesi’nde 19 Kasım 2009’da polis ekibinin açtığı ateş sonucu öldürülen Alaattin Karadağ’yla ilgili eylemlere katıldıkları gerekçesiyle, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla 31 Mart 2010’da Ankara, İzmir, Samsun ve Bursa’da düzenlenen operasyonlar sonucu gözaltına alınan Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) üyesi 20 kişiden Onur İnce, Hızlan Erpak, Özgür Karagöl, Can Kızıltan, Emre Azapçı 3 Nisan 2010’da tutuklanmıştı.
Aynı operasyon kapsamında İzmir’de gözaltına alınan BDSP üyesi 10 kişi de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmışlardı. 10 kişinin yargılanmasına 31 Ocak 2013’te devam edildi. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “yasadışı örgüt üyesi oldukları” ve “yasadışı örgüt propagandası yaptıkları” suçlamalarıyla yargılanan 10 kişinin duruşması mahkeme heyetinin değişmesi nedeniyle 9 Mayıs 2013’e ertelendi.
[1] Dokümantasyon Merkezi’nin hak ihlali raporu kesinleşmediği ölçüde iddiadır, ihlal iddiası yargı kararları dahil olmak üzere Dokümantasyon Merkezi’nin derinlikli araştırmaları sonucu ya kesinleşerek veri olur veya hak ihlali bilânçosundan çıkarılır.