MENÜ
ANA SAYFA
x

25 Ekim 2024 Günlük İnsan Hakları Raporu

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Dokümantasyon Merkezi[1][2][3][4][5]

25 Ekim 2024 Günlük İnsan Hakları Raporu

(10/308) Hapishanede Yaşamını Yitiren Mahpus…

24 Ekim 2024 tarihinde basında yer alan haberlerden, Elâzığ Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan ve 30 Eylül 2024 tarihinde hakkında açılan davanın karar duruşması için Mardin E Tipi Cezaevi’ne getirilen Mizgin Acar (k) isimli mahpusun 1 Ekim 2024 tarihinde hapishanede intihar girişiminde bulunduğu iddiasıyla kaldırıldığı Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakımında 24 Ekim 2024 tarihinde yaşamını yitirdiği öğrenildi.

Mizgin Acar, kaldırıldığı hastanede iki gün boyunca elleri kelepçeli ve yatağa bağlı bir şekilde tutulmuştu. Annesi, Mizgin Acar’ın intihar girişiminde bulunduğu iddiasından önce bir itirafçıyla aynı koğuşta tutulduğunu iddia etmişti.

(10/309) Hapishanede İşkence ve Diğer Kötü Muamele…

24 Ekim 2024 tarihinde basında yer alan haberlerden, Antalya Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde Cezaevi Disiplin Kurulu’nun Hüseyin Özen isimli mahpusun 9 Eylül 2024 tarihinde yeğenine (N.Ö., 10) gönderdiği bir mektubu, mektupta yer alan masal ve metindeki ifadeler ‘örgütsel haberleşme’ içerdiği iddiasıyla ‘sakıncalı’ bularak göndermediği öğrenildi.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) ve Diyarbakır Barosu’nun 24 Ekim 2024 tarihinde açıkladığı 2024 yılı Nisan-Temmuz ayları arasında gerçekleştirdiği hapishane ziyaretlerine dair Diyarbakır, Elâzığ̆, Malatya, Erzincan ve Erzurum Hapishaneleri̇ Hak İhlalleri̇ Raporu’ndan, Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde mahpuslara kargo ile gönderilen kırtasiye malzemelerinin teslim edilmediği, mahpusların sosyal ve kültürel faaliyetlerden faydalanmasının çeşitli gerekçelerle kısıtlandığı, hapishanede açlık grevi eylemi başlatan tüm mahpuslar hakkında hapishane idaresi tarafından disiplin soruşturmaları başlatıldığı ve verilen disiplin cezalarına karşı açılan davalarda mahpuslar hakkında zorla getirme kararı alındığı, kendi istek ve iradesi dışında başka hapishanelere sevk edilen mahpuslara herhangi bir gerekçe bildirilmediği ve eşyalarını toplamalarına müsaade edilmediği öğrenildi.

Aynı rapordan, Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde havanın sıcak olduğu dönemlerde mahpusların odalarında soğutma sistemini kullanmalarına ve kendi imkanlarıyla klima almalarına izin verilmediği, mahpuslara verilen yemek miktarının yetersiz olduğu, aynı hapishanede tutulan mahpusların birbirine mektup ve posta göndermesinin engellendiği, mahpuslara aileleri tarafından gönderilen temel ihtiyaç kargolarının geç verildiği ya da gerekçe bildirilmeden teslim edilmediği, mahpusların hapishane idaresinden taleplerine dair yazdıkları dilekçelere hapishane idaresi tarafından cevap verilmediği, mahpusların sosyal ve kültürel faaliyetlerden faydalanmasının çeşitli gerekçelerle kısıtlandığı, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı protesto ve boykot gerçekleştiren mahpuslar hakkında hapishane idaresi tarafından disiplin soruşturmaları başlatıldığı ve verilen disiplin cezalarına karşı açılan davalarda mahpuslar hakkında zorla getirme kararı alındığı, kantinde satılan ürünlerin fiyatlarının dış piyasadan daha pahalı olduğu, mektup ve kargo fiyatları sebebiyle mahpusların haberleşme haklarının kısıtlandığı öğrenildi.

Aynı rapordan, Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde mahpusların sosyal ve kültürel faaliyetlerden faydalanamadığı ve 13 Mayıs 2024 tarihinde 76 mahpusun verilen yemekten zehirlendiği öğrenildi.

Aynı rapordan, Diyarbakır Kadın Cezaevi’nde mahpuslara verilen yemekler hazırlanırken hijyen koşullarına uyulmadığı, yemeklerin besin değerlerinin düşük olduğu, 1 Mayıs 2024 tarihinde mahpuslara verilen yemek içinden mermi kovanı çıktığı, mahpuslara verilen hijyenik pedlerin kalitesiz olması sebebiyle bazı mahpusların sağlık sorunları yaşadığı, mahpusların hapishane idaresi ile görüşme taleplerinin kabul edilmediği, mahkeme ve hastane sevkleri sırasında mahpusların usulsüz aramalara maruz bırakıldığı, oda aramalarının haftada bir kereden fazla sefer yapıldığı ve aramalarda mahpuslara ait eşyalara gerekçe bildirilmeden el konulduğu, mahpusların yakınlarına ve yetkili kurumlara gönderdiği mektupların içeriklerinde hapishanedeki ihlallerin sansürlendiği, hapishane idaresi tarafından mahpuslar hakkında başlatılan disiplin soruşturmaları sonucunda verilen hücre cezaları sebebiyle bazı mahpusların infazlarının ertelenmesine sebep olunduğu, sosyal ve kültürel faaliyetlerin görüş saatlerine konması sebebiyle mahpusların bu faaliyetlerden faydalanamadığı, kantinde satılan ürünlerin fiyatlarının dış piyasadan daha pahalı olduğu, mahpuslara hijyen paketinin verilmediği ve hapishane idaresinin yalnızca hesabında hiç para akışı olmayan mahpuslara deterjan verdiği, hastane ve mahkeme sevkleri sırasında mahpusların uzun saatler boyunca ring aracında bekletildiği öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzurum Dumlu 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar için geçerli olan uygulamaların tüm mahpuslara da uygulandığı, 3 kişilik koğuşlarda tutulan hasta mahpuslar dışında tüm mahpusların tek kişilik odalarda tutulduğu ve havalandırma hakkından günde yalnızca 2 saat ve 5 kişi şeklinde faydalanabildikleri, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerden yararlanamadıkları ve atölyelerde kullanılan boya gibi malzemelerin yasaklı olduğu gerekçesiyle mahpuslara verilmediği, hapishane idaresinin belirlediği televizyon kanalları dışında hiçbir kanalın izlenemediği ve mahpusların kanal eklenmesi taleplerinin reddedildiği, aynı hapishanede tutulan mahpusların birbirine gönderdiği mektup ve postaların 50 gün gibi uzun sürelerde ulaştığı, kapasite yetersizliği sebebiyle mahpusların revir sevklerinde 3 ay sıra beklemek durumunda kaldığı, yemeklerin hijyen koşullarına uygun olmadığı, yemeklerin besin değerlerinin düşük ve miktarının yetersiz olması sebebiyle mahpusların kendi imkanlarıyla kantinden ürün satın almak durumunda kaldığı ve fiyatların yüksekliği sebebiyle bazı mahpusların bu ürünlere erişemediği öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzurum Dumlu 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar için geçerli uygulamaların tüm mahpuslara da uygulandığı, 3 kişilik koğuşlarda tutulan hasta mahpuslar dışında tüm mahpusların tek kişilik odalarda tutulduğu ve havalandırma hakkından günde yalnızca 2 saat ve 5 kişi şeklinde faydalanabildikleri, hapishane tavanında oluşan çatlaklar sebebiyle tavandan su damladığı, koridorların kirli olması sebebiyle bazı sağlık sorunlarının yaşandığı, hapishaneye giriş işlemleri sırasında çıplak arama uygulamasının dayatıldığı, malzeme eksikliği sebebiyle mahpusların sosyal ve kültürel faaliyetlerden sınırlı şekilde faydalanabildikleri, muhalif gazetelerin mahpuslara verilmediği, televizyonda muhalif kanalların izlenemediği ve mahpusların bu yöndeki taleplerine hapishane idaresi tarafından cevap verilmediği, yemeklerin besin değerlerinin düşük ve miktarının yetersiz olması sebebiyle mahpusların kendi imkanlarıyla kantinden ürün satın almak durumunda kaldığı ve fiyatların yüksekliği sebebiyle bazı mahpusların bu ürünlere erişemediği, mektup ve kargo gönderim fiyatlarının yüksek olması ebebiyle mahpusların haberleşme haklarının kısıtlandığı öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzurum H Tipi Cezaevi’nde mahpuslar sosyal ve kültürel faaliyetlerden faydalanamamasına rağmen bazı odalara bu konuda ayrıcalık tanındığı, hapishane idaresi ve savcılığına yazılan dilekçelerin işleme alınmadığı, mahpusların hapishanedeki ihlallere dair yakınlarına ve yetkili kurumlara gönderdiği mektupların gönderilmediği, başka hapishanelerden sevk edilen mahpusların girişleri sırasında beraberindeki eşyalarına zarar verildiği, Türkçe bilmeyen mahpusların işlemlerini tek başına yapamadığı ve prosedürler ile ilgili bilgilendirilme yapılmaması sebebiyle haklarından faydalanamadıkları, yemeklerin besin değerlerinin düşük ve miktarının yetersiz olduğu öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzincan Kadın Cezaevi’nde Türkçe bilmeyen bir mahpusa hapishane görevlileri tarafından Türkçe bilmemesi sebebiyle kötü muamelede bulunulduğu ve mahpusun taleplerini dile getiremediği, hastane sevkleri sırasında çıplak ve ağız içi arama dayatmasına karşı çıkan iki mahpusun fiziksel şiddete maruz kaldığı, mahpuslara gelen ya da mahpusların gönderdiği mektupların Kürtçe olması halinde gerekçesiz şekilde 5 ay gibi uzun süreler boyunca bekletildiği, oda aramalarında mahpuslara ait eşyalara zarar verildiği, resmi makamlara gönderilen mektupların da cezaevi mektup okuma komisyonu’ndan geçirildiği, diğer hapishanelerden mektupların büyük kısmının sansürlendiği ya da hiç verilmediği öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tüm mahpusların tek kişilik odalarda tutulduğu ve üç kişilik oda taleplerinin reddedildiği, mahpusların günde yalnızca 1 saat ve 4 kişi olarak havalandırma hakkından faydalanabildikleri, başka hapishanelerden sevk edilen mahpusların eşyalarının bir kısmının mahpuslara verilmemesi sebebiyle yeniden alışveriş yapmak durumunda kaldıkları, mahpusların sosyal ve kültürel faaliyetlerden diğer mahpuslarla birlikte faydalanamadıkları, iki mahpusun tahliyesinin Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu (CİGK) tarafından gerekçe bildirilmeden ertelendiği, Türkiye vatandaşı olmayan ve ekonomik destek alamayan mahpuslara vatandaşı olan diğer mahpuslar tarafından eşya hibe edilmesine idare tarafından izin verilmediği, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı protesto ve boykot gerçekleştiren mahpuslar hakkında hapishane idaresi tarafından disiplin soruşturmaları başlatıldığı ve hücre cezası verilen mahpusların televizyon, radyo, kitap ve mektuplarının hapishane idaresi tarafından kendilerinden alındığı öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzincan L Tipi Cezaevi’nde telefon kabinlerinin koğuş içlerinde olduğu ve mahpusların telefon görüşme hakkından haftada yalnızca 10 dakika olarak faydalanabildikleri, yetkili kurumlara ve resmi makamlara gönderilen dilekçelerin hapishane idaresi tarafından işleme alınmadığı, koğuş aramalarında mahpusların eşyalarının dağıtıldığı, tuttukları notları odalarda bulundurmalarına izin verilmediği ve yaka kamerasıyla arama yapıldığı, mahpusların bulundurabilecekleri kitap sayısının 5 ile sınırlandırıldığı, mahpusların dinleyebildiği radyo kanallarının hapishane idaresi tarafından kısıtlandığı ve mahpusların film taleplerinin karşılanmadığı, mahpusların sportif faaliyetlerden haftada yalnızca 1 kez faydalanabildiği ve 5 aydır herhangi bir kültürel ve sosyal faaliyetten yararlanamadıkları, ziyaretçi görüşlerinin 45 dakika ile sınırlandırıldığı ve görüşlerde mahpusların yakınları ve aileleri ile sarılmasına izin verilmediği, görüşlere yiyecek/içecek götürülmesinin engellendiği öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzincan T Tipi Cezaevi’nde sandalyelerin demirbaş sayılmadığı gerekçesiyle odadaki kişi sayısına göre verilmediği, mahpusların bulundurabilecekleri kitap sayısının 7 ile sınırlandırıldığı, gazetelerin mahpuslara zamanında verilmediği ve 9 günlük bayram tatili dönemi boyunca hiç verilmediği, 2 yıldır gazetelere sansür uygulanarak mahpuslara verildiği ancak yapılan şikayetlerden sonra sansürün azaltıldığı, mahpusların ayda yalnızca 3 kez kapalı, 1 kez de açık spor salonunda sportif faaliyetlerden 45’er dakika faydalanabildikleri ve bunun dışında herhangi bir sosyal ve kültürel faaliyet gerçekleştirilmediği, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı protesto ve boykot gerçekleştiren mahpuslar hakkında hapishane idaresi tarafından disiplin soruşturmaları başlatıldığı ve disiplin cezaları verildiği öğrenildi.

Aynı rapordan, Elazığ T Tipi Kadın Cezaevi’nde havalandırmanın üzerinin mazgallarla kapalı olduğu, mahpusların şikayetlerini iletmek için hapishane idaresiyle görüşme taleplerinin kabul görmediği, kişisel ihtiyaçlar için alınan eşyaların toplatıldığı, hapishanede sıklıkla erkek mahpusların izlediği spor kanallarının verildiği ve televizyon kanal sayısının çok kısıtlı olduğu, yemeklerin besin değerlerinin düşük ve miktarının yetersiz olduğu, ziyaretçi görüşlerinin 45 dakika ile sınırlandırıldığı ve Cuma namazı gerekçesiyle mahpusların arama sürelerinin uzaması sebebiyle görüş sürelerinden daha az faydalanabildikleri öğrenildi.

Aynı rapordan, Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı protesto ve boykot gerçekleştiren mahpusların CİGK kararıyla sohbet hakkından faydalanmalarının engellendiği, haftada bir gün 1 saat şeklinde uygulanan sportif faaliyetlerin açık görüş olan haftalarda hiç yapılmadığı, bağımsız koğuşa geçmek isteyen mahpuslara hapishane idaresi tarafından 2 ay müddet tanındığı, saat vb. eşyaların tamirinin artık kantinde yapılmaması sebebiyle mahpusların bozulan eşyaların yenisini almak durumunda kaldığı, mahpusların hapishane idaresiyle görüşme ve oda değişikliği taleplerinin kabul edilmediği ve bazen hapishane idaresine iletilmediği, mahpusların izlediği televizyonda kanalların sınırlı olduğu, mahpusların alabileceği kitap ve dergilerin hapishane idaresi tarafından kısıtlandığı, bazı mahpusların avukat görüşü denilerek görevi ve yetkisi bilmedikleri kişilerle görüştürülmeye çalışıldığı, COVID-19 pandemisi döneminde sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere getirilen sınırlandırmaların halen devam ettiği öğrenildi.

Aynı rapordan, Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bazen haftada 2 kez arama yapıldığı ve aramalar esnasında mahpusların eşyalarının dağıtıldığı, Evrensel ve Yeni Yaşam gazetelerinin mahpuslara verilmediği ve dışarıdan dergi alma taleplerinin reddedildiği, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı protesto ve boykot gerçekleştiren mahpuslar hakkında hapishane idaresi tarafından disiplin soruşturmaları başlatıldığı, personel eksikliği gerekçe gösterilerek sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin çok sınırlı gerçekleştirildiği ya da hiç gerçekleştirilmediği, bayram ve resmi tatil gibi günlerde mahpusların sportif faaliyetlerden ve sohbet haklarından yararlandırılmadıkları, mahpusların bulundurabilecekleri kitap sayısının 7 ile sınırlandırıldığı, Kürtçe kitaplar için tercüman parasının mahpuslardan istendiği ve bazen Kürtçe kitapların mahpuslara verilmediği, odalara verilen sıcak suyun 150 litre ile sınırlandırıldığı öğrenildi.

Aynı rapordan, Elazığ E Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde başka bir hapishaneden sevk edilen bir mahpusun hesabında para olmasına rağmen olmadığı iddia edilerek alışveriş yapmasının engellendiği, hapishanede adli mahpuslarla aynı odaya konulan bir siyasi mahpusun odada bulunan 2 mahpus tarafından ölümle tehdit edildiği, mahpusun yazdığı dilekçenin infaz koruma memurları tarafından yırtıldığı ve idare ile görüşme taleplerine yanıt alamadığı, söz konusu mahpusun birçok kez odada kalan diğer mahpusların fiziksel şiddetine maruz kaldığı ve butona basmasına rağmen infaz koruma memurlarının kontrole gelmediği, söz konusu mahpusa bazen yemek verilmediği ve kantin için yazdığı dilekçelerin alınmadığı, söz konusu mahpusun infaz koruma memurlarının fiziksel şiddetine maruz kaldığı, açık görüş hakkından faydalandırılmadığı, mahpusun tek kişilik odada tutulduğu öğrenildi.

Aynı rapordan, Elazığ R Tipi Cezaevi’nde tutulan ağır hasta mahpusların ihtiyaçlarını tek başına karşılayamamalarına rağmen hasta bakıcılar tarafından ayda yalnızca 1 kez banyo yaptırıldığı, hijyen ürünlerinin mahpuslara yetersiz miktarda sağlandığı, hapishane kantininde ürün çeşitliliğinin yetersiz ve ürün fiyatlarının yüksek olduğu, hapishanenin elektrik masraflarının mahpuslardan istendiği, özellikle adli mahpusların işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldıkları ve mahpuslara radyo verilmediği öğrenildi.

Aynı rapordan, Malatya Akçadağ T Tipi Cezaevi’nde sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerden sınırlı şekilde faydalanabildikleri ve spor alanlarının hijyenik olmadığı, havalandırmaların çok küçük olduğu, mahpusların yazdığı mektupların geç gönderildiği ve mahpuslara gelen mektupların da geç verildiği, haberleşme ve iletişim haklarından yoksun bırakma cezaları sebebiyle mahpusların bu haklarından kısıtlı şekilde faydalanabildikleri, kantinde satılan ürünlerin fiyatlarının piyasadan pahalı olduğu, temizlik için kullanılan ve mahpusların kendi imkanları ile kantinden aldıkları eşyalara el konulması sebebiyle temizlik malzemeleri konusunda mahpusların sorunlar yaşadığı, mahpuslara verilen yemeklerin besin değerlerinin düşük ve miktarının yetersiz olduğu, her sabah koğuşlarda arama yapılıp tutanak tutulduğu ve aramalar sırasında mahpuslara ait eşyaların dağıtıldığı öğrenildi.

(10/310) Hapishanede Sağlığa Erişim Hakkı Engellenen Mahpuslar…

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) ve Diyarbakır Barosu’nun 2024 yılı Nisan-Temmuz ayları arasında gerçekleştirdiği hapishane ziyaretlerine dair Diyarbakır, Elâzığ̆, Malatya, Erzincan ve Erzurum Hapishaneleri̇ Hak İhlalleri̇ Raporu’ndan, Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde revir ve hastane sevklerinin geciktirildiği ve bu sebeple tedavilerde aksama yaşandığı öğrenildi.

Aynı rapordan, Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde revir ve hastane sevklerinin geciktirildiği ve bu sebeple tedavilerde aksama yaşandığı öğrenildi.

Aynı rapordan, Diyarbakır Kadın Cezaevi’nde hastane sevkleri sırasında çift kelepçe dayatmasının uygulandığı, muayene sırasında jandarma personelinin muayene odasından dışarı çıkarılmadığı öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzurum Dumlu 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde hastane ve revir sevklerinin geciktirildiği öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzurum Dumlu 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde revirin kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle mahpusların revir sevklerinde 3 ay sıra beklemek durumunda kaldığı öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzurum H Tipi Cezaevi’nde ağır hasta ve yaşlı bir mahpusun kaldırıldığı hastanedeki yoğun bakım ünitesinde 5 gün boyunca elleri kelepçeli bir şekilde tutulduğu öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzincan Kadın Cezaevi’nde hastane sevkleri sırasında mahpuslara çıplak ve ağız içi aramanın dayatıldığı ve uygulamayı reddeden mahpusların hastane sevklerinin yapılmaması sebebiyle bazı mahpusların 6 aydır hastaneye gidemediği ancak suç duyuruları sonucunda bu uygulamaya son verildiği öğrenildi.

Aynı rapordan, Erzincan L Tipi Cezaevi’nde hastane sevklerinin geciktirildiği öğrenildi.

Aynı rapordan, Elazığ T Tipi Kadın Cezaevi’nde hastaneye sevk edilen mahpuslara kelepçeli muayene uygulamasının dayatıldığı öğrenildi.

Aynı rapordan, Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde hastane ve revir sevklerinin geciktirildiği öğrenildi.

Aynı rapordan, Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde diş tedavisi için gerekli sevklerin çok geç yapıldığı öğrenildi.

Aynı rapordan, Elazığ E Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ölüm orucu eylemine başlayan bir mahpusa 11 gün boyunca gerekli tuz ve şekerin hapishane idaresi tarafından verilmediği, söz konusu mahpus ölüm orucu eylemini sonlandırdıktan sonra herhangi bir tetkik yapılmadığı ve hekim tarafından kendisine reçete edilen antibiyotikler yerine mahpusa vitamin verildiği öğrenildi.

Aynı rapordan, Elazığ R Tipi Cezaevi’nde hastane sevkleri yapılmasına rağmen sonuçların mahpuslara bildirilmediği, bazı hasta mahpuslara hapishane idaresi tarafından diyetlerine uygun yemek verilmediği, mahpuslara reçete edilenlerden farklı ilaçlar verildiği, bir mahpusun tekerlekli sandalye kullanması gerektiğine dair tıbbi raporu olmasına rağmen tekerlekli sandalyenin hapishane idaresi tarafından mahpusa verilmediği öğrenildi.

Aynı rapordan, Malatya Akçadağ T Tipi Cezaevi revirinde tıbbi müdahalelerin yüzeysel yapıldığı, hastane ve revir sevklerinin geciktirildiği, hastane sevkleri sırasında kelepçeli muayene uygulamasının dayatıldığı ve uygulamayı reddeden mahpusların muayene edilmeden hapishaneye geri götürüldüğü, revirden reçete edilen ilaçların mahpuslara geç verildiği öğrenildi.

(10/311) Hapishanede Ölüm Orucu…

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) ve Diyarbakır Barosu’nun 2024 yılı Nisan-Temmuz ayları arasında gerçekleştirdiği hapishane ziyaretlerine dair Diyarbakır, Elâzığ, Malatya, Erzincan ve Erzurum Hapishaneleri̇ Hak İhlalleri Raporu’ndan, Elazığ E Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde adli mahpuslarla aynı odada tutulan bir mahpusun yaşadığı ihlallere karşı ve siyasi koğuş talebiyle ölüm orucu eylemine başladığı ve daha sonra sonlandırdığı öğrenildi. Mahpusun ismi ve ölüm orucu eyleminin başlangıç ve bitiş tarihleri öğrenilemedi.

(10/312) Ankara’da Parti Binasına Saldırı…

25 Ekim 2024 tarihinde basında yer alan haberlerden, Ankara’nın Balgat ilçesinde bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Genel Merkez binasına saldırı düzenlendiği ve binada maddi hasar meydana geldiği öğrenildi. Haberlerde ayrıca saldırıyla ilgili H.C.Ö. isimli 1 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

(10/313) 31 İlde Gözaltına Alınan Kişiler…

İçişleri Bakanlığı, 25 Ekim 2024 tarihinde yaptığı açıklamayla 31 ilde yapılan operasyonlarda toplam 176 kişinin ‘örgüt üyesi olma’, ‘örgüte finansman sağlama’, ‘örgüt propagandası yapma’ ve ‘2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet’ iddialarıyla gözaltına alındığını duyurdu. Açıklamada ayrıca çok sayıda yazılı ve dijital materyale de el konulduğu bildirildi.

(10/314) Sosyal Medya Paylaşımları Gerekçesiyle Gözaltına Alınan ve Tutuklanan Gazeteci ve Diğer Kişiler…

23 Ekim 2024 tarihinde İstanbul’da Fetullah Gülen’in yaşamını yitirmesi ile ilgili yaptıkları sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alınan ve Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz’ün de aralarında olduğu 3 kişiden R.Y. isimli 1 kişi, 24 Ekim 2024 tarihinde sevk edildiği sulh ceza hakimliği tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken Kazım Güleçyüz ve Ömer Demir, aynı tarihte sevk edildikleri sulh ceza hakimliği tarafından ‘örgüt propagandası yapma’ iddiasıyla tutuklandı.

(10/315) İstanbul’da Tutuklanan Kişi…

24 Ekim 2024 tarihinde basında yer alan haberlerden, İstanbul’un Sultangazi ilçesinde ‘Halk Okulu’ isimli bir derginin dağıtımını yapan Özgür Karakaya isimli 1 kişinin polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra sevk edildiği sulh ceza hakimliği tarafından ‘örgüt üyesi olma’ iddiasıyla tutuklandığı öğrenildi.

(10/316) Adana’da Jandarma Tarafından Söktürülen Poster…

24 Ekim 2024 tarihinde basında yer alan haberlerden, Adana’da mevsimlik işçileri taşıyan iki minibüsü durduran jandarmanın minibüslerde asılı olan sanatçı Ahmet Kaya posterlerini ‘yasak’ olduğu iddiası ve ceza yazma tehdidiyle söktürdüğü öğrenildi.

Minibüslerin sürücülerinden birisi, olayla ilgili basına yansıyan ifadelerinde şunları belirtti: “10 senedir bu fotoğraf ve yazı var. Hiçbir yerde durdurulmadık. Ancak sabaha karşı saat 04:00’de jandarma trafik ekipleri sanki bir suç işlemişiz gibi arkamızdan gelip bizi dinlenme tesisine çekerek Ahmet Kaya’nın fotoğrafını ve yazısını sökmemizi istediler. Gerekçesini sorduğumuzda, ‘Yasak, sökmezseniz cezai işlem uygulayacağız’ diye yanıt verdiler. Tüm araçlarda yazı ve fotoğraf var, ancak keyfi olarak bizi durdurup söktürmemizi istediler. Bu kabul edilecek bir durum değil”.

[1] Dokümantasyon Merkezi’nin hak ihlali raporu kesinleşmediği ölçüde iddiadır, ihlal iddiası yargı kararları dahil olmak üzere Dokümantasyon Merkezi’nin derinlikli araştırmaları sonucu ya kesinleşerek veri olur veya hak ihlali bilânçosundan çıkarılır.

[2] E-posta grubuna üye olmak için: dokumantasyon@tihv.org.tr adresine konu başlığına ‘günlük insan hakları raporu üyelik talebi’ yazarak boş e-posta atınız.

[3]https://www.facebook.com/TIHV.HRFT

[4]https://twitter.com/insanhaklari

[5]Genel Kaynak ve Bilgi Notu: Günlük İnsan Hakları Raporu, Dokümantasyon Merkezi’nin her gün taradığı aşağıdaki gazete, haber ajansı ve internet sitesi haberlerinden ve TİHV’nin ilişki ağından edindiği bilgilerden yararlanılarak hazırlanmaktadır: Milliyet, Hürriyet, Habertürk, Evrensel, BirGün, Cumhuriyet, Fırat Haber Ajansı, Jinnews, ETHA, Mezopotamya Ajansı, Yurt, Yeni Yaşam, NTV, Yeni Asya, Bianet, Halkinsesi.tv, MedyaScope, HalkTV, Engelli Web, Cnnturk, Tr724, İleri Haber, Siyasi Haber, Alınteri, Kızılbayrak, Sendika.org, Yüksekova Haber, T24, Diken, Gazete Karınca, Gazete Duvar, Haber Sol, El Cezire, BBC, DeutscheWelle, Reuters, AFP, Kaos GL.