Türkiye İnsan Hakları Vakfı Dokümantasyon Merkezi[1][2][3][4]
5 Haziran 2013 Günlük İnsan Hakları Raporu
(06/008) Mahir Zorbey Demirkaya Davasında Cezasızlık…
Aydın’da 4 Mart 2012’de “yaşı küçük çocuğu alıkoyduğu” gerekçesiyle gözaltına alınarak götürüldüğü Efeler Polis Karakolu’nda hakkında asker firarisi olduğu gerekçesiyle kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğu ortaya çıkan Mahir Zorbey Demirkaya (21), götürüldüğü adliye çıkışında kaçmak istemesi üzerine kendisine açılan ateş sonucu kurşunlardan birinin başına isabet etmesi nedeniyle ağır yaralı halde kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Aydın Emniyet Müdürlüğü, ayağı yere takılan İnfaz Büro Amirliği’nde görevli polis memuru Murat Saylam’ın (44) yere düşmesi sonucu ateş alan tabancasından çıkan kurşunun Mahir Zorbey Demirkaya’nın başına isabet ettiğini iddia etmiş, açığa alınan polis memuru gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmıştı. Murat Saylam’ın serbest bırakılmasına dair karara bir üst mahkemeye yapılan itiraz sonucu Murat Saylam 6 Mart 2012’de tutuklanmıştı.
Sanık polis memuru Murat Saylam’ın yargılanmasına 9 Mayıs 2012’de Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanmış, duruşmada söz alan Murat Saylam, ayağının takıldığı için yere düştüğünü o sırada silahının ateş aldığını iddia ederek Mahir Zorbey Demirkaya’yı öldürme kastının olmadığını ve olay nedeniyle pişman olduğunu söylemişti.
Sanık polis memurunun ifadesini alan mahkeme heyeti ise, tutuklu bulunduğu süreyi göz önünde bulundurarak tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmesine karar vermişti.
Tutuksuz sanık polis memurunun yargılanmasına 4 Haziran 2013’te devam edildi. Duruşmada olay gününe ait kamera kayıtlarında polis memurunun düştükten 4 saniye sonra ateş ettiğinin anlaşılmasına ve savcının “kasten insan öldürmek” suçundan en az 20 yıl hapis cezası talep etmesine rağmen mahkeme heyeti, “taksirle insan öldürmek” suçundan sanık polis memuru Murat Saylam’a 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası verdi.
(06/009) Şırnak’ta Bulunan Cesetler…
Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde 4 Haziran 2013’te, bir cenazeyi gömmek için mezarlıkta kazı yapılırken elbiseleri ile gömülmüş bir cesede rastlandı. Ceset mezarlıktan çıkarılırken yapılan ikinci mezar yeri kazısında da 3 ayrı ceset daha yine elbiseleri ile gömülü halde bulundu. Bulgular üzerine Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
(06/010) Zirve Yayınevi Katliamı Davası…
Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde 18 Nisan 2007’de, Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in “misyonerlik yaptıkları” iddiasıyla bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili yeni iddianamenin Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlandığı 9 Haziran 2012’de öğrenilmişti.
761 sayfalık iddianamede emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un, eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger’in, Binbaşı Haydar Yeşil’in ve muvazzaf askerlerin de bulunduğu 13’ü tutuklu 19 kişi sanık olarak yer alırken iddianame kabul edilmesi için Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.
İddianamenin 22 Haziran 2012’de Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesi üzerine birleştirilen 2 dosyada yer alan 19 sanığın yargılanmasına 4 Haziran 2013’te devam edildi.
Davanın duruşmasında sanıkların ve taraf avukatlarının taleplerini alan ve bazı ses kayıtlarını ve sanıkları dinleyen mahkeme heyeti, duruşmayı 9 Eylül 2013’e erteledi.
(06/011) Devam Eden Diyarbakır Cezaevi Katliamı Davası…
Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 24 Eylül 1996 tarihinde 10 tutuklu ve hükümlünün yaşamını yitirdiği katliamın ardından açılan davada çıkan kararın Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından 2007 yılında sanıkların “canavarca bir his sevkiyle ve işkence etmek suretiyle insan öldürme” suçundan cezalandırılmaları talebiyle bozulmasının ardından davanın yeniden görülmesine 4 Haziran 2013’te devam edildi.
Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 29’u asker, 36’sı polis memuru, biri cezaevi doktoru, 2’si cezaevi müdürü, 4’ü de infaz koruma memuru toplam 62 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında avukatların taleplerini dinleyen mahkeme heyeti kararını açıklamak üzere duruşmayı erteledi.
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kente geldiği gün Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin 35. koğuşunun mazgalını açan tutuklu ve hükümlüler o dönem cezaevinde “A Takımı” olarak bilinen ekibin lideri olan Fetih Ahmet adlı başgardiyanın önce sözlü ardından da fiziki saldırısına maruz kalmıştı. Mahpuslar ile gardiyanlar arasında yaşanan gerginliğin ardından tüm kapıları mahpusların üzerine kapatılmıştı. Aynı anda cezaevinin etrafı da asker, polis ve özel harekât timleri tarafından kuşatılmıştı. Öğleden sonra cezaevinin ön giriş kapısı ile yemekhane ve revirin bulunduğu arka kapılardan aynı anda yüzlerce asker, polis, özel harekât timi malta kapılarını açarak, saldırıya geçmiş, koridorda bekletilen 33 mahpusa cop, demir çubuk, kalas ve çivili sopalarla saldırmıştı. Bayılana kadar dövülen mahpuslar cezaevi görüş odasına götürülüp burada da saatlerce dövülmüştü. Saldırıda 9 mahpus ölmüş, sağ kalanlar ise Gaziantep E Tipi Cezaevi’ne götürülmüştü. Gaziantep E Tipi Cezaevi’ne varıldığında ise ring aracındaki mahpuslardan Kadri Demir de yaşamını yitirmişti.
72 kişi hakkında açılan davanın 27 Şubat 2006’da görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, 3 sanığın beraat etmesine, 7 sanığın zamanaşımından dolayı dosyasının düşürülmesine karar verilmiş, 62 sanığa ise “kastın aşılması suretiyle birden fazla kişiyi öldürmek” ve “görevi kötüye kullanmak” suçlarından 5’er yıl hapis cezası ile 3’er yıl kamu hizmetinden men cezası verilmişti.
(06/012) Hükümetin Temel Hak ve Özgürlüklere, Kent Yaşamına Müdahalelerine Yönelik Türkiye’de Eylemler…
Tüm Türkiye’yi saran protestolar Abdullah Gül, Bülent Artınç ve Sırrı Süreyya Önder arasında gerçekleşen görüşmelere rağmen polisin aşırı/ölçüsüz/orantısız tutumunun değişmemesi nedeniyle 4 Haziran 2013’te de devam etti. Eylemler özellikle İstanbul’da, Ankara’da, Adana’da, Tunceli’de ve polisin attığı gaz bombasının kanisterinin çarpması sonucu ölen Abdullah Cömert dolayısıyla Hatay’da devam etti.
Antalya’da 1 Haziran 2013’teki gösteriye müdahale eden polisin attığı gaz bombasının kanisterinin çarptığı Vedat Oğuz’un (18) ise sağ gözünün görme yetisini kaybettiği öğrenildi.
Ankara’da 4 Haziran 2013’teki eylemlerde lise öğrencilerine ses bombası atan polis ekipleri, geceye kadar eylemcilere müdahale etmezken eylemcilere saat 23:00 civarında yine gaz bombalarıyla müdahale etti.
Adana’daki, Hatay’daki ve Tunceli’deki eylemlere de polis ekipleri yine çok set şekilde gece boyunca müdahale etti. Tunceli’de polis ekipleri hastanenin içerisine gaz bombaları attı. Adana’da en az 7 kişinin gözaltına alındığı, Hatay’da en az 3 kişinin yaralandığı öğrenildi.
İstanbul’da ise polis ekipleri Beşiktaş’ta, Gümüşsuyu’nda ve Gazi Mahallesi’nde devam eden eylemlere sert şekilde müdahale etti. Gümüşsuyu’nda 15 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.
İzmir’de eşzamanlı düzenlenen ev baskınları sonucu ise sosyal paylaşım sitesi twitter.com adresinden bilgilendirme yapan 26 kişi “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettikleri” iddiasıyla gözaltına alındı.
(06/013) Yargılanan Gazete ve Radyo Çalışanları…
“Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) üyesi ve yöneticisi oldukları” iddiasıyla 10 Eylül 2006’da “Gaye Operasyonu” adıyla düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan veya tutuklanan 26 kişinin yargılanmasına 4 Haziran 2013’te İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Atılım Gazetesi ve Özgür Radyo çalışanı ve yöneticisi olan, çeşitli tarihlerde görülen duruşmalarda tahliye edilen 16 kişi ile tutukluluk halleri devam eden 10 kişinin yargılandığı duruşmada, sanıkların ve sanık avukatlarının yeniden savunmalarını almaya devam eden mahkeme heyeti, tutuklu on sanığın ise tutukluluk hallerinin devam etmesine karar vererek duruşmayı 24 Ekim 2013’e erteledi.
(06/014) Cezaevlerinde Baskılar…
27 Temmuz 2011’den 4 Haziran 2013’e kadar geçen 678 günlük süre içinde avukatlarıyla görüştürülmeyen PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmek için 4 Haziran 2013’te Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran Asrın Hukuk Bürosu’na bağlı avukatlar Rezan Sarıca, Cengiz Yürekli ve Mazlum Dinç’in İmralı Adası’na gidişlerine, İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’ne ulaşımı sağlayan kosterin bozuk olduğu gerekçesiyle izin verilmedi.
(06/015) Erzincan’da Engellenen Protesto Gösterisi…
Erzincan’da 4 Haziran 2013’te, İstanbul’da boğaza yapılacak 3. köprüye “Yavuz Sultan Selim” adının verilmesini protesto etmek amacıyla yürüyüş yapan çeşitli Alevi derneklerinin üyelerine polis ekipleri biber gazı ve basınçlı suyla müdahhale etti.
[1] Dokümantasyon Merkezi’nin hak ihlali raporu kesinleşmediği ölçüde iddiadır, ihlal iddiası yargı kararları dahil olmak üzere Dokümantasyon Merkezi’nin derinlikli araştırmaları sonucu ya kesinleşerek veri olur veya hak ihlali bilânçosundan çıkarılır.
[2] E-posta grubuna üye olmak için: eozer@tihv.org.tr adresine konu başlığına “günlük insan hakları raporu üyelik talebi” yazarak boş e-posta atınız.
[3] https://www.facebook.com/TIHV.HRFT
[4] Twitter: @insanhaklari