Türkiye İnsan Hakları Vakfı Dokümantasyon Merkezi[1][2][3][4]
6 Haziran 2014 Günlük İnsan Hakları Raporu
(06/037) Festus Okey Davası…
İstanbul’da 20 Ağustos 2007’de polis ekibinin şüphe üzerine gözaltına aldığı ve Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüğü Festus Okey’in, Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’nde polis memuru Cengiz Yıldız’ın silahından çıkan kurşunla öldürülmesine ilişkin açılan dava, 13 Aralık 2011’de Çağlayan Adliyesi’ndeki İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sonuçlanmıştı.
Davanın 17. duruşmasında kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Cengiz Yıldız hakkında “olası kastla insan öldürmek” suçundan kamu davasının açıldığını hatırlatarak, yapılan yargılama sonucunda sanığın eyleminin “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçunu oluşturduğunun belirlendiğini belirterek sanığı, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 85/1. maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme heyeti, bu cezayı sanığın geçmişi, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ile cezanın sanığın üzerindeki olası etkilerini göz önüne alarak 4 yıl 2 aya indirmişti.
Kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin “ailenin müdahillik talebi değerlendirilmediği” gerekçesiyle usulden bozmasının ardından yeniden yargılamaya 5 Haziran 2014’te İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.
Duruşmada kararın doğuru olduğunu savunan mahkeme heyeti kararda direndiğini açıkladı. Mahkeme heyetinin kararı üzerine dosya son kararı vermesi için Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderildi.
(06/038) Gaziantep’te Şüpheli Asker Ölümü…
Gaziantep’in Oğuzeli İlçesi’ndeki Ermiş Hudut Karakolu’nda zorunlu askerlik hizmetini yapan Gökhan Dağbay adlı erin 5 Haziran 2014’te arkadaşının silahını yanlışlıkla ateşlemesi sonucu vurularak yaşamını yitirdiği iddia edildi.
(06/039) Devam Eden Gözaltında İşkence ve Kötü Muamele Davası…
İzmir’de 16 Temmuz 2011’de ailesiyle birlikte eğlenmeye gittiği müzikhole gelen polis ekipleri tarafından “üzerinde kimliği bulunmadığı” gerekçesiyle darp edilerek gözaltına alınan F.C.’nin (37) Karabağlar Polis Karakolu’nda iki sivil polis memuru tarafından dakikalarca dövüldüğü ve cinsel tacize maruz kaldığı; olaya tanık olan diğer polis memurlarının da olaya müdahale etmediği ortaya çıkan kamera kaydı görüntüleri sonucu 9 Aralık 2011’de öğrenilmişti.
Olaydan sonra F.C. hakkında “görevli polis memurunu yaraladığı ve polis memuruna hakaret ettiği” iddialarıyla 6,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Ortaya çıkan kamera görüntüleri sonucu ise işkencenin tespit edilmesine rağmen polis memurları T.D., N.A., H.Y. ve B.S. hakkında ise “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılarak basit yaralama” suçunu işledikleri iddiasıyla 6 aydan 1,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle 28 Kasım 2011’de dava açılmış, daha sonra iddianameye “tehdit” suçunun da eklenmesiyle birlikte polis memurları hakkında istenen hapis cezası 6 yıla çıkarılmıştı.
5 Aralık 2011’de iddianameyi kabul eden İzmir 17. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görevden uzaklaştırılan polis memurlarının yargılanmasına 15 Şubat 2012’de başlanmış ve duruşmada mahkeme başkanı, “suçun niteliğinin değişmesi” dolayısıyla “görevsizlik” kararı vererek dosyayı Asliye Ceza Mahkemesi’ne göndermişti.
Dosyayı kabul eden ve yenilenen iddianamede dört polis memurunun yargılanması için gün belirleyen İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesi ise, “olayın işkence suçu olduğunu” belirterek dosyaya “görevsizlik” kararı verdi ve sanık polis memurlarının “işkence” suçundan yargılanmaları için dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti.
Kararın ardından dosyaların birleştirildiği davada 4 polis memurunun ve F.C.’nin İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına 5 Haziran 2014’te devam edildi. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı F.C.’nin üzerine atılı suçlamalardan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası almasını talep etti.
Savcı, 3 polis memuruna 1 yıl 1 aya kadar hapis cezası verilmesi isterken, bir polis memurunun da beraat etmesini talep etti. Savcı, görüntülere yansıyan dayağı işkence saymama gerekçesini ise, “sanık polislerin işkence kastı ile değil, kendilerine hakaret edilmesinden duydukları kızgınlıkla bu suçu işlemişlerdir” ifadesiyle açıkladı.
Mahkeme heyeti, taraf avukatlarının savunma için süre istemeleri üzerine duruşmayı erteledi.
(06/040) Yargılanan Televizyon Kanalı Yetkilisi…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 4 Mart 2014’te Niğde’de düzenlediği seçim mitingiyle ilgili Samanyolu Televizyonu’nda yer alan bir haber nedeniyle kanalın sorumlu müdürü Abdullah Bağ hakkında, “hakaret”, “iftira” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlarından 11 yıl 2 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldığı 5 Haziran 2014’te öğrenildi.
Haber nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameyi kabul eden Anadolu 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Abdullah Bağ’ın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
(06/041) Mahkûm Olan Kişi…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 23 Kasım 2013’te Trabzon’a yaptığı ziyaret sırasında konvoya yumurta attığı ve hakaret ettiği iddiasıyla hakkında dava açılan Seçil Esmanur Erdem’in (42) karar duruşmasının görüldüğü 6 Haziran 2014’te öğrenildi.
“Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” suçlamasıyla Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanığın son savunmasını alan hâkim, sanığa TCK’nin 125. maddesi uyarınca 7 bin 80 lira adlî ceza verererk cezayı erteldiğini açıkladı.
(06/042) Hakkâri’de Gözaltına Alınan Kişiler…
Hakkâri’deki Meskan Dağı’nde yapılmak istenen kalekola karşı çadır kurarak nöbet tutma eylemi yapan 15 kişi 5 Haziran 2014’te dağın zirvesinden dönerken “yasadışı slogan attıkları” gerekçesiyle jandarma ekiplerince gözaltına alındı.
(06/043) Diyarbakır’da Protesto Gösterisine Müdahale…
Kalekol inşaatlarını protesto etmek amacıyla Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde devam eden yol kapatma eylemine 5 Haziran 2014’te askerî birliklerin basınçlı su ve gaz bombalarıyla müdahale etmesi sonucu bir kişi başına isabet eden gaz bombası kapsülüyle yaralandı. Müdahale nedeiyle çıkan olaylar sırasında bir askerin de yaralandığı öğrenildi.
(06/044) Rize’de Yargılanan Köylüler…
Rize’nin İkizdere İlçesi’ne bağlı Şimşirli Köyü’nün yakınlarındaki vadide yapımı devam eden 26 Hidroelektrik Santrali’nin inşaatını protesto etmek amacıyla 2013 yılının Ağustos ayında köylülerin Rize-Erzurum yolunu kapatarak yaptıkları eylem nedeniyle 39 kişi hakkında açılan davaya 5 Haziran 2014’te başlandı.
Rize Asliye Ceza Mahkemesi’nde “iş ve çalışma hürriyetini ihlal ettikleri”, “tehdit ve hakaret ettikleri”, “zarar verici eylemde bulundukları” ve “işyeri dokunulmazlığını ihlal ettikleri” suçlamalarından yargılanan köylülerden duruşmaya katılanların ifadesini alan hâkim, ifade alma işleminin tamamlanması amacıyla duruşmayı 24 Eylül 2014’e erteledi.
[1] Dokümantasyon Merkezi’nin hak ihlali raporu kesinleşmediği ölçüde iddiadır, ihlal iddiası yargı kararları dahil olmak üzere Dokümantasyon Merkezi’nin derinlikli araştırmaları sonucu ya kesinleşerek veri olur veya hak ihlali bilânçosundan çıkarılır.
[2] E-posta grubuna üye olmak için: eozer@tihv.org.tr adresine konu başlığına “günlük insan hakları raporu üyelik talebi” yazarak boş e-posta atınız.
[3] https://www.facebook.com/TIHV.HRFT