Üyesi bulunduğumuz, 70’ten fazla ülkede 140’tan çok bağımsız örgüte çatı olan İşkence Görenler için Uluslararası Rehabilitasyon Konseyi’nin (IRCT) bir süredir SGK eliyle maruz bırakıldığımız haksız ve kasıtlı cezai uygulamalara ilişkin Vakfımıza destek olmak amacıyla yayınladığı ‘dayanışma deklarasyonunu’ aşağıda bulabilirsiniz.
Türkiye sivil toplum örgütlerinin üzerine gidiyor
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na para cezası
27.03.2015
IRCT’nin (International Rehabilitation Council for Torture Victims – İşkence Görenler için Uluslararası Rehabilitasyon Konseyi) Avrupa’daki en büyük üyesi olan Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na, idari bir aykırılık iddiası ile devletin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından para cezası uygulandı. Resmi kayıtlar ve diğer güçlü kanıtlar vasıtasıyla herhangi bir aykırılığın mevcut olmadığı ispat edilmiş olmasına rağmen Vakıf 85 bin 286 TL (yaklaşık 30 bin euro) para cezası ve 41 bin TL prim borcu ödemekle cezalandırıldı.
2013 yazında SGK TİHV Genel Merkezi’nde bir denetim gerçekleştirdi ve Vakıf çalışanlarından ‘yarı-zamanlı çalışan’ şeklinde resmi kaydı yapılmış birinin aslında tam-zamanlı çalışıp çalışmadığına ilişkin bir inceleme başlattı. Bu denetim, polisin yüzlerce eylemciye işkence yaptığı hükümet karşıtı Gezi Parkı eylemleri ile aynı döneme denk gelmişti. Eylemler süresince ve sonrasında, 300’e yakın insan TİHV’de tedavi gördü. Denetim ayrıca Türkiye’nin sivil toplum örgütlerinin üzerine gittiği dönemde gerçekleşti.
Vakfın resmi açıklamasında, “Denetimin gerçekleştiği zaman ve yetkili makamların Türkiye’deki insan hakları savunucularına/örgütlerine yönelik yaklaşımları göz önünde bulundurulduğunda, bu haksız cezanın TİHV’i çalışmaları nedeniyle cezalandırmak ve sindirmek amacında olduğuna inanıyoruz. Bu haksız ceza ile, Türkiye ayrıca pek çok evrensel insan hakkını da hiçe saymaktadır.” denilmektedir.
IRCT Genel Sekreteri Victor Madrigal-Borloz, “Türkiye İnsan Hakları Vakfı geçtiğimiz 25 yıl boyunca Türkiye’de işkence görenlerin tedavi ve rehabilitasyonu konusunda önemli katkılar sunmuş, uluslararası tanınırlığı olan bir örgüttür. Vakfın ve diğer insan hakları savunucularının ayrımcılığa maruz bırakılması gösteriyor ki; Türkiye’nin işkence görenlere rehabilitasyon hizmeti sunanları korumak veya Türkiye’de insan haklarını güçlendirmek üzere çalışmak gibi herhangi bir gayesi yoktur.” demektedir.
IRCT olarak, Türkiye yetkililerini TİHV’in iddialarına saygı duymaya ve insan hakları savunucularına ve STK’lara yönelen taciz ve zulme ilişkin artan şikayetleri araştırmaya ve sorumlulara yaptırım uygulamaya yönelik yükümlülüğünü yerine getirmeye davet ediyoruz.
Orijinal metin için tıklayınız.