MENÜ
ANA SAYFA
x

Türkiye’de Sürmekte Olan Toplumsal Travma ile Başetmede İlk Adımlar

Türkiye'de Sürmekte Olan Toplumsal Travma İle Başetmede İlk Adımlar Görsel

ÖNSÖZ

Türkiye’de Sürmekte Olan Toplumsal Travma ile Başetmede İlk Adımlar Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) olarak 2004 yılında başlattığımız ve ‘İnsan Hakları Çerçevesinde Toplumsal Travmayla Mücadele’ adını verdiğimiz programın ilk (yazılı) ürünüdür. Türkiye’de üzerinde henüz konuşulmaya başlayan bir alan olan toplumsal travmayı odağına alan programımız, farklı disiplinlerden gelen (medya, antropoloji, çatışma çözümü, felsefe, psikiyatri, psikoloji, sosyoloji, sosyal hizmetler, STK’lar, hafıza çalışmaları, siyaset bilimi, vb.) kişilerin katkılarıyla şekillendi. Aralık 2010’da Diyarbakır’da yaptığımız ilk kapsamlı toplantıda toplumsal travmayla mücadeleyi üç ana başlık altında ele almayı kararlaştırdık: ‘gerçek/hakikat hakkı’, ‘adalete ulaşım’, ve ‘onarım’. Bu üç başlık altında çalışmalarımızı mümkün olduğu kadar kapsamlı ve bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz.

TİHV olarak böylesi bir programı başlatmamızın nedeni Türkiye’nin toplumsal travmaların toplumsal hayatının her yanını sarması ve devam eden çatışma ortamı nedeniyle yeni travmaların ortaya çıkmasıydı. Toplumsal travma belli bir topluluğa yönelik insan eliyle sistematik olarak uygulanan, o topluluğun sosyal, kültürel, psikososyal ve ekonomik yapıtaşlarını sarsan ve geçmişini ve geleceğini tahakküm altına almayı amaçlayan müdahalelerin yol açtığı toplumsal sonuçlardır. Travmatik bir olaya maruz kalmış topluluklar maddi ve manevi olarak yaralanırlar. Travma görmezden gelindikçe, normalleştirildikçe ve travmaya yol açan sebepler ortadan kalkmadıkça bu yara nesilden nesile aktarılarak büyür. Toplumun geri kalanı mağdurların yaşadığını bilmedikçe de yaşanan acıları önemsemez ve iktidarın Önsöz 10 dilini kullanarak zaten travmatize olmuş grupları kriminalize eder. Böylelikle toplumsal ve bireysel belleğimize yazılan travma, hakikat ve adalete olan inancımızı ve toplumsal dayanışma ve birlikte yaşama gücümüzü zayıflatır.

Türkiye toplumu insan eliyle yaratılan birçok travmatik olaya maruz kaldı ve bu olayların mağdurlar üzerindeki etkilerini halen tam olarak bilemiyoruz. Mesela 1915 olayları, nüfus mübadelesi, Dersim katliamı, Trakya olayları, 6-7 Eylül olayları, Maraş, Çorum ve Sivas katliamları, cezaevi operasyonları, askeri darbeler, faili meçhul (veya faili bilinse de cezasız bırakılan) cinayetler ve halen tüm şiddetiyle sürmekte olan Kürt meselesi ve ona bağlı olarak yaşanan işkence, zorla yerinden edilme, toplu mezarlar, kayıplar ve yaratılan korku kültürü… Sürmekte olan çatışma da kaçınılmaz bir biçimde yeni travmaların yaşanmasına neden oluyor. Travmayı konuşmak, hakikatleri ortaya çıkarmak ve adaleti aramak şiddetin ekseninden çıkmak için de elzemdir.

TİHV’in ‘İnsan Hakları Çerçevesinde Toplumsal Travmayla Mücadele’ adını verdiğimiz programı kapsamında şiddete maruz kalmış kişilere ve yakınlarına ve bu kişilerle çalışan STK üyelerine yönelik psikolojik destek vermenin yanı sıra, çatışmada kaybedilenlerin bedenlerinin bulunup gömülmesi, yas sürecinin işleyebilmesi ve suçluların cezalandırılması için gerekli toplumsal ve hukuki çalışmaların yapılması çalışmalarını gerçekleştirdik; var olan çalışmalara katkımızı sunduk. Ayrıca çeşitli disiplinlerden katılımcılarla Aralık 2010’da ve 2011’de Diyarbakır’da iki toplantı yaptık. (TİHV’in bu program kapsamında yürüttüğü tüm çalışmaların detaylı özeti için Necdet İpekyüz’ün bu yayındaki yazısına bakılabilir). Tüm bu birikimlerimizi bir araya getirdiğimiz hem Türkiye’de hem dünyada toplumsal travmayla mücadeleye dair süreçleri irdeleyen bu yayınımızı şimdi sizlerin dikkatine sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Umuyoruz bu mütevazi çabamız hakikati arayış, adalet mücadelesi ve yaraların onarılması sürecinde yeni adımların atılmasına ön ayak olur.

 

Barış dileklerimizle

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu

***

Türkiye’de Sürmekte Olan Toplumsal Travma ile Baş etmede İlk Adımlar kitabını indirmek için tıklayınız.